Hüseyin Öztürk

Hüseyin Öztürk

Çapulcuların ortak yanı dinden hoşnutsuzluktur

Çapulcuların ortak yanı dinden hoşnutsuzluktur

Çapulcuların birbirlerine benzer pek çok yanları olabilir ama katıksız ittifak ettikleri ortak noktaları, dinden hoşnutsuzluklarıdır.

Bu sebeple de “çapulcu” benzetmesini çocukluk yıllarımdan beri duyarım. Son zamanlardaki çapulcular ise geçmiş yıllardaki çapulcular benzerlik taşımaktadır.
Bilirsiniz CHP’nin “altı oku,” “İmanın altı şartına” karşı konulmuş bir simgedir.
-“Müslümanların iman ettikleri ‘altı şartı’ varsa, bizim de iman ettiğimiz ‘altı okumuz’ var” diyerek, yıllardır İslam’a ve Müslümanlara karşı mücadele etmektedirler.
Çapulcu kelimesini ilk duyduğumda yedi yaşındaydım. O günkü çapulcularla, bugünkü çapulcular arasında elbet taktik farkları oluşmuş.

Cuma namazları benim doğduğum beldede kılınırmış. Civar köylerden her Cuma onlarca insan namaz için bizim camiye gelirmiş.

Haliyle Cuma günü Müslümanların bayramıdır. Diğer beldelerden gelen Müslümanlar misafir kabul edilir ve ikramlarda bulunulur, sohbetler yapılır, akrabalıklar oluşurmuş.
Camiye gelmeyen ve gelenleri de sevmeyen yerli ve harici CHP’liler, bu halden çok rahatsız olurlarmış.
………………..
Hemen her Cuma, dışarıdan gelen misafirlerin bir eşyası çalınır ve hırsız da bir türlü bulunamazmış. Caminin önüne bekçiler konulmuş ama hırsız yine yapacağını yaparmış.
Sonra bir gece hırsızlığın boyutu bir hayli büyümüş.

Gece caminin halıları çalınmış. Cemaat telaş içerisinde hırsız ararken, camiye uğramayan CHP’liler hemen karakola gidip, ‘camide hırsızlık olduğunu, hırsız bulununcaya kadar caminin kapatılmasını” istemişler.

Meğer bu taktik 1940’lardan kalma bir yolmuş. Önce camilerin halıları anlaşılmaz şekilde çalınır, hırsızlık üzerine şikâyet yapılır ve şikâyet üzerine halılar bulununcaya kadar camiler kapatılırmış ve tabi halılar bulunamazmış.

O yıllardan bu sahtekârlığı bilen birisi köylüye ferman etmiş;
-“Ey gardaşlar; evlerinizden halı, kilim, hasır, seccade ne varsa camiye getirin, yoksa camimizi kapatacaklar” demiş.

Sabah namazını toprak zeminde kılan Müslümanlar, öğleye evlerden gelen sergilerle namazı kılmışlar ve hırsızların bulunmasına kadar caminin kapatılmasını önlemişler.
Soru şu: Sizce hırsızlar ya da bu işi yapan şebeke kimdir? Geçelim.
………………..
İşte ilk çapulcu kelimesini bu hadiseden sonra duymuştum. “Çul çaput ne varsa götürmüş çapulcular” diye dizlerine vuran insanların yakınmalarını işitmiştim.

Halıları çalanlar bulunmadıysa da veya “huzur, barış, birlik ve beraberlik” adına hırsızların kimliği ortaya çıkarılmadıysa da halılar bir müddet sonra bir çakıl yığının altında bulunmuş.
Ha bir de yine bu çapulcuların bir iftirası olmuş. Halılarının çalınmasını camiye gelen diğer köylülere yıkmışlar. Sanki kendileri camiye geliyormuş gibi yabancı gelmesin demişler.
Özellikle imam tayin edilmeyen köylerde namaz kıldırabilecek olanların bile tehdit edildiği veya şikâyet edildiği bir ortamda, insanlar haliyle camisi olan köylere gelirmiş.
Rabbim “Allah” diyen herkesi bu çapulculardan korusun.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hüseyin Öztürk Arşivi