Serdar Arseven

Serdar Arseven

28 Şubat Davası’nda Tahliyeler… Geriye gidiş mi var?

28 Şubat Davası’nda Tahliyeler… Geriye gidiş mi var?

Postmodern darbenin sanıklarından bazılarının tahliye edilmesinin hemen ardından bu soru gündeme geldi.

Mesajlar mesajlar…
Geçtiğimiz günlerde kaleme aldığımız yazılar hatırlatılmış…
Şöyle bir toparlayacak olursak:
 “Yeni siyasi oluşumlar için hazırlıklar yapılıyor. Demirel, Cindoruk, Ağar, Şener, Baykal, Tarhan, Aygün, AK Parti’de listeye konulma ümidini kaybetmiş bazı ‘Bal’lı vekiller, MHP’den bazı unsurlar, Koç, Boyner şu, bu…”
Bazı yazılarımızda çerçevesi hayli geniş tutulmaya çalışılan ve Cumhurbaşkanlığı seçimindeki AK Parti adayının (Çok büyük ihtimalle Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın) karşısına “mümkün olan en büyük desteği alabilecek” adayı çıkartmayı da hedefleyen bir çalışmanın yürütüldüğüne dair “kulis” bilgilerini yansıtmıştık.
*
Sütü bozuk postmodern darbenin bazı önemli sanıkları tahliye edilince, “Acaba”lar gündeme geldi.
Yok hayır.
“Tahliye” kararlarını elbette desteklemiyoruz ama bu kararlarda farklı mahfillerin etkili olduğuna dair de bir veri yok.
Mahkeme heyeti yetkin ve bağımsız.
Tahliye kararları beraat anlamına gelmiyor.
Sanıkların kaçma ve delil karartma ihtimallerinin olmadığına karar verildi o kadar. 
*
Aralarından bazıları “tahliye” edilmiş olsa bile, Batı Çalışma Grubu’nun, zamanın Genelkurmay Başkanı İsmail Hakkı Karadayı’nın bile “hatırlamak istemediği” kadar sakat bir yapılanma olduğu ortada.
Bugün, 28 Şubat darbesinin yerinde olduğunu, yapılanların memlekete yaradığını filan söyleyen de “pek” kalmadı.
Rahmetli Erbakan Hoca’ya büyük haksızlıklar yapıldığını “itiraf” edenlere baksanıza…
Hatta; “Yerli Pravda, Faşist Paçavra”da yazan “zilli” bir adam çıktı ve “Yav, Ben o günlerde hakikaten laiklik korunuyor zannetmiştim. Meğer işin içinde başka işler varmış. Meğer iş dışarıdan yönlendiriliyormuş, işin içinde büyük çıkar ilişkileri varmış. Meğer Erbakan milli çıkarları savunan bir lidermiş. O günlerde bunun böyle olduğunu bilmiyordum, bileydim destek verir miydim….” yollu lakırdılar etti.
Ya bırak şimdi “zilli”, yeme bizi; o günlerde biz bunları çatır çatır belgeleri ile ortalığa dökerken sen bunları görüyordun ve hatta “Ohhh canları sağolsun!” makamında cevaplar veriyordun.
Ortada “Acaba mı” mevzuu yoktu ki, herşey gayet netti, belgeliydi ve sen de “Bal” gibi biliyordun neyin ne olduğunu!..
KEMAL GÜRÜZ DE BİLMİYORMUŞ!..
Tahliye talebinin reddedilmesinden dolayı iki ay kadar önce “intihar girişiminde bulunduğu” iddia olunan Kemal Gürüz’ün, “Batı Çalışma Grubu diye bir oluşumdan haberim bile yoktu. Bana ne yav” yollu sözlerine de ah bir inanabilsek!..
İddianamede Kemal Gürüz’ün başında bulunduğu Kurum’a gönderilen “BÇG kaynaklı” birçok belge varken, buna inanabilmek hiç de kolay değil.
*
Diyeceksiniz ki, “Mahkeme heyeti inanmış mıdır?”
*
Yargı bağımsızdır, benim veya başkasının görüşü heyeti bağlamaz.
“Yargıçların brifinglendiği” dönemin uygulamaları, meselelere “ideoloji” veya “mezhep” değil de “hukuk” gözlüğü ile bakan bütün yargı mensuplarını mutlaka rahatsız etmiştir.
Ancak buradan “28 Şubat davası nasıl sonuçlanır?”ın cevabı çıkmaz.
Sürecin bundan sonrasını da yakından takip edecek ve göreceğiz.
DİĞER AYAKLAR
Postmodern darbe davasına müdahil olarak katılan Eğitim Bir Sen’in Başkan Vekili Ahmet Özer, “Tahliye kararlarını” şaşırtıcı bulduğunu belirtmekle birlikte 28 Şubat sanıklarının yargılanıyor olmasını demokrasimiz adına memnuniyet verici bulduğunu belirtiyor.
Özer, “Bu güzel ama” diyor;
“Bu süreçte yer alan diğer ayaklar niye yargılanmaz? O dönemin sözde sivil toplum örgütlerinin yöneticileri, gazete, televizyon yöneticileri, işadamları vesaire…”
¥
“Niçin yargılanmaz?..”

Önceki ve Sonraki Yazılar
Serdar Arseven Arşivi