Nusret Çiçek

Nusret Çiçek

Habu paketi gözüm bir yerden ısırıyor

Habu paketi gözüm bir yerden ısırıyor

Yoksa demokrasi paketi olmasın…

Rahmetli Hüseyin Abbas ağabeyimiz, MSP Yenimahalle ilçe teşkilatının düzenlediği toplantıda tüm dikkatler üzerinde kürsüye çıktı.
Herkes bekliyor ki uzunca anlatacak, ama o öyle yapmadı.
“Müslüman, bilesin ki ipler puştun elinde” dedi ve indi, o kadar…
Şimdi de bazılarımız, esası rölantiye alırcasına “demokrasi” diye tutturması istikbalin iyi şeylere gebe olmayacağına delalet ediyor. Bu Anadolu demokrasi değil İslam coğrafyasıdır. Tarihini yazanlar öyle yazdılar…
Sen şimdi işin aslını bozmaya kalkışırsan sorarlar.
Neden İslam değil de ille de demokrasi?
Yoksa İslam, bu Latin mitolojisi karşısında yetersiz mi kalıyor?
Paketler… İyi huylusu da var, kötü huylusu da.
“Demokratikleşme Paketi” içeriğinde bir peynir, bir zeytin yanında yarım kadeh yoktur inşallah. Deniyor ki bu paket iyi huylusundan, Kürtçülere özgürlük kapısı, Alevilere ise alternatif mabed cemevi. Dedeler de maaşa bağlanacakmış.
Ülkede dünya kadar seyit olduğunu söyleyenler var, onlar ne olacak?
Bu aşamada devlet kime ve ne dağıtıyor, onu bilmek lazım.
Paket açılmadan ne söylesek boş. Umarım tarihe ters düşecek bir takım girişimler olmaz. Hem ne cürettir ki “bizi kanunla tanıyın” deniyor.
Bu cehalet güruhuna birileri anlatsa...
Kanunların tanımasıyla din de olmaz, ibadethane de olmaz.
Olsa olsa bir kavmin resmi ideolojisi olur.
Veya Kemalizm gibi bir şey…
Camiler, velev ki kiliseler yasalarla mı mabet oldular?
Din halkın vicdanında makus bulursa iman edilir, kabul edilir.
Bir başkası da, geçmiş oruçlarla namazların affı için kanun çıkarın dese komik olmaz mi? Öyle ya, madem her şey kanunla oluyor, o da niçin olmasın!
Kafa karıştırıcı projeler...
Geçen hafta Avrupa Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Şerafeddin Kalay, Akit’e açıkladı. “Cemevi ile camiyi aynı seviyeye getirirseniz, oradaki semahları, lanet ve bedduaları da ibadet makamına koymuş olursunuz.”
Prof. Ahmet Akgündüz de projenin sahiplerine samimi uyarılarda bulunanlardan.
Mezhepçilikle Aleviciliği körükleyenlerin İngiliz istihbaratı olduğunu artık herkes biliyor. Maksatları İslam’ın dünya üzerindeki yükselişini baltalamak…
Belli ki bu ülke yüreğinden aldığı fitne darbelerle zamanın şartlarına uygun bir düzeye gelemedi. Ama şimdi başta halkın desteklediği iktidar olunca bazı girişimler elzem.
Elzem de, yine de suyu birileri bulandırmaya çalışıyor.
Sorun çözecek yerde sorun çıkarıyorlar.
Ben olaya merhum Hüseyin Abbas çizgisinden bakmayı daha uygun buluyorum.
Her ne kadar 11 yıllık bir iktidar başımızda varsa da bazı ipler hala puştun elinde.
Görmüyor musunuz? Müslümanların zulme karşı yaptıkları kıyama demokrasi mücadelesi diyorlar. Bu yolda ölenlere de demokrasi şehidi imiş.
Sirke kazanına düşüp ölenler de sirke şehidi!
Son asrın Batılılara has oyunları.
Baktılar ki Dinler Arası Diyalog projesi sökmüyor, bu sefer demokrasi sazından çalmaya başladılar. Ne var ki bu havaya uyup da, bir takım hesaplarla kitaplarla oyuna kalkanlarımız az değil. Çal gitar, oyna Müslüman!..
Kızlı erkekli sahneler, iz bırakıcı figürler yüz akımız!
Sanatçı sulandıran ekranlar cemaatin aynası, yeni bir tünel…
Genel demokrasi, cami-cemevinde buluşalım!.. 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum
Nusret Çiçek Arşivi