Mehtap Yılmaz

Mehtap Yılmaz

Başbakan’a karşı herkes!

Başbakan’a karşı herkes!

CHP tabanı, KK’na ne kadar ateş püskürse haklı. Sendikalar, STK’lar, öğrenciler, vatandaşlar… Yazık, onca Atatürkçü KK’nın G.Antep’e gelişine boşuna bel bağladı. CHP tabanı boşuna bekledi. Devrimciler boşuna heyecanlandı.

Çünkü Kılıçdaroğlu gelir gelmez, kendisini bekleyenlere nanik yapıp burjuva muhabbetine atladı.  AK Parti ile yakın olduğu zannedilen, lakin CHP ile çok daha eskiye dayalı bir geçmişleri olduğu bilinen Nakıboğlu’larla birlikte olmak için, tabanını küstürmeyi, hatta Atatürkçüleri incitmeyi göze aldı. Aydınlık Gazetesi, sayfalarında yırtınadursun, onlarla yiyip içti, gezip tozdu…

Elleri bomboş kalan Gaziantep’li CHP tabanı da avucunu yaladı ne yazık ki…
Aslında Kılıçdaroğlu gelmeden bir hafta önce, Gülen cemaatine yakınlığıyla bilinen Nakıboğlu ailesi, Kılıçdaroğlu’nun yardımcısı Erdoğan Toprak’ı G.Antep’e davet etmişti. Çok geçmeden görüşmenin kötü kokuları çıktı tabii…
Bildiğiniz seçim pazarlıkları… AK Parti’ye karşı, Cemaat&CHP ittifakı… Başbakan’a döşenen “cehennemin” yolları…

Kaynağım diyor ki, “Yoksa bayram değil, seyran değil, Kılıçdaroğlu Nakıboğlu ailesine neden kompliman yaptı? Sebepsiz yere kendi tabanını taca atar mıydı? Boşuna mı cemaatte etkili ve yetkili kim varsa görüştü, hatırını aldı?”
Elbet bu işin içinde bir bit yeniği vardı.

Tek bildiğim, bundan böyle CHP’nin anası yedi bayram ağladı. Çünkü Kılıçdaroğlu ile Atatürkçü CHP tabanı arasındaki ilişkiler, artık Arap saçı!
Biraz empati yapın… Düşünsenize Başbakan Erdoğan’ın Ulusalcı tabanla gizlice pazarlık yaptığını?
-
Bir ara “küstü de dağlara çıktı” demiştim.
Elinde gopalla, kendine acemi PKK’lı süsü vererek fotoğraflar çektirip duruyordu. Öyle böyle değil, Milliyet’ten ayrılınca gemi azıya almış, dağ bayır, kaza bela demeden kendini dağlara vurmuştu. Terörist grupla birlikte dağlarda tracking yaparak stres atıyordu.
Döner mi, dönmez mi derken burnu bile kanamadan geri döndü.

Hani PKK grubu çekildiği vakit, Eyüp Can’ın 9 Mayıs tarihli acayip yazısında, kamuoyunun kulağına “aralarında saygın bir gazeteci var” diye fısıldadığı “saygın” kişi. Başbakana gıcıklık yapmak uğruna, teröristlere gerilla diyecek kadar şirazesini kaybetmiş gazeteci…
Bu aralar Başbakan’a fena halde takıntılı görünüyor. Efendim, “Başbakan Erdoğan puan kaybediyor, Gül kazanıyor” başlıklı yazısına benzeyen ardışık yazılar yazıyor. Bu ittifaka, Hasan Cemal de odun taşıyor gibi… Başbakan için “cehennem” senaryolar, yavaş sahneye konuluyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Mehtap Yılmaz Arşivi