Ersoy Dede

Ersoy Dede

Siz faşist görmemişsiniz!

Siz faşist görmemişsiniz!

Avrupa Yakası diye bir dizi vardı, hatırlar mısınız? Orada “Cem” karakterini canlandıran oyuncudan söz edeceğiz.. Levent Üzümcü.. Habertürk’e verdiği bir mülakatta; “sanatla uğraşan insanların, bir partiyle ilişkili olması doğru değil” (Mayıs 2013) demiş olmasına rağmen, CHP logolu bir mikrofonun bulunduğu kürsüye geçip, saydırdı geçenlerde.. Faşizm var dedi ülkede.. Şunu dedi, bunu dedi.. 1980’de darbe döneminde babasının kendisine yaptığı; “birileri gelir de babanın adını sorarlarsa söyleme” uyarısını şimdi de kendisinin, oğluna yaptığını söyledi.. Alkış-kıyamet.. Anlaşılan yeni projemiz Levent Üzümcü.. Zira Mehmet Ali Alabora’nın tamamen bu siyasal çıkışlardan uzak, daha sanatla yüklü bir yaşamı tercih ettiği, Levent Kırca’nın son olarak Londra’da elinde megafonla tuhaf bir halde görüldüğü, Müjdat Gezen’in hukuk karşısında ağır bir fatura üstlendiği bu kurtlar sofrasında, şaşaalı girişler iyidir de orada ve o düzeyde kalmak zordur..

BU KORKU YERSİZ

Oğluna yapmış olduğunu söylediği ikazın beni ne kadar üzdüğünü anlatamam.. İki çocuk babası bir arkadaşınız olarak, hâlâ birilerinin evden böyle kaygılarla çıktığını öğrenmek beni strese soktu.. Oysa Hrant Dink’ten sonra (en azından kamuya mâl olmuş) bir siyasi cinayet işlenmediğini, Dink Cinayeti’nin de, Ergenekon ve bağlı yapılara vurulan darbe neticesinde son cinayet olduğunu düşünüyordum.. Oysa bu ülkenin entelektüellerinin böyle bir korkuyu yaşıyor olmaları düşündürücü.. Sadece merak ediyorum.. Sayın Üzümcü, oğlunu ikaz ederken, kimin ve neden kendisini almak isteyeceğini düşünüyor acaba?.. Sosyalist Enternasyonal’deki konuşmasından ise, Yılmaz Özdil her gün çok daha ağırlarını yazıyor. Üstelik de Özdil’in yazarlık kariyeri AK Parti ile başladı.. Sözcü ya da Yurt Gazetesi gibi gazetelerde çıkan manşetlere, Sayın Üzümcü’nün bu konuşması yetişemez bile.. Bu kaygının yersiz olduğunu düşünüyorum uzun lafın kısası..

KÜRTLER VE DİNDARLARDA NEREDEYDİNİZ?

Sayın Üzümcü’ye saygı duyuyorum ve ısrarla soruyorum; acaba bu ülkede ağaçlar kesilirken ortaya koymuş olduğunuz ilkeli ve takdire şayan tavrın onda birini, 28 Şubat Zulmü sırasında dindarlar için koydunuz mu? Mesela diyorsunuz ki; “…İslamcıların ikinci sınıf muamele gördüğüne şahit olmadım. Bu ülkede bir tek sosyalistlere zulmedildi….” (mayıs 2013 – Habertürk) İslamcı derken neyi kastettiğinizi kendiniz bilirsiniz şüphesiz. Ama anladığımız şekliyle dindar-mütedeyyin kesimi kastediyorsanız gerçekleri size anlatmak için bu köşe yetmez.. Bilmiyor olabilirsiniz. Bu anlaşılabilir. İnsanların dedesinin mezar taşını okuyamaz hale getirilmesini, dayatılan kıyafetleri reddettiği için darağacında sallandırıldıklarını, ezanın yasaklandığını, Kur’an-ı Kerim’i gizli gizli ahırlarda-kümeslerde okumak zorunda kaldıklarını, namaz kıldıkları için tutuklandıklarını, cezaevlerinde oruç tutan insanların sırf bu nedenle işkenceye maruz kalıp öldürüldüklerini, daha çok yeni 28 Şubat sürecinde yaşanan baskı ve zulümleri bilmiyor olabilirsiniz. Merak eder ve öğrenmek isterseniz memnuniyetle anlatırım. Ama eğer bunları bildiğiniz halde sadece “sosyalistlere” zulmedildiğine inanıyorsanız, anlattıklarınızın inandırıcılığı sorgulanır hale gelir… Peki ya Kürtler? Onlar da mı zulme uğramadı?. Dilleri yasaklanırken, kültürleri yok sayılırken, çocuklarına koydukları isim baskı ile değiştirilirken, terörle mücadele adı altında b*k yedirilirken, işkenceden geçirilirken uğradıkları şey “zulüm” değil miydi?.. Eğer bugünkü iktidar “faşist” ise, siz faşist görmemişsiniz.. Kalın sağlıcakla.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Ersoy Dede Arşivi