Hasan Aksay

Hasan Aksay

Dikta; Demokrasi ve CHP’nin sistemdeki yeri?

Dikta; Demokrasi ve CHP’nin sistemdeki yeri?

Kabile yönetiminden, demokrasiye bütün devlet yönetimleri, toplumunu bir arada tutan, kurumlaştırarak devlet yapan, ileri götüren bir baş etrafında oluşan kadro, devlet adamıdır. Osmanlı’da halkımız buna, “Devlet baba” derdi. Milletin aile reisi. Yani, devlet adamı, her şeyden önce, fedakar, iyilik üreten, gayretli bir baş ve kadrodur. Her işe menfi, çıkarcı, yıkıcı kimseden devlet adamı olmadı, olmaz.

Şikayet ve vır-vırdan başka iş bilmez baba ailesini perişan eder. Bu huyda insanlar, siyasi parti olur, bir de, yakın, uzak komşuları dolaşır, yalan yanlış dedi-kodu ederse bu, siyasette ters bir şaşkınlıktır. Milletler, daima yarıştadır. Problem üreten siyasi kadroların yaptığı iş, yarıştaki milletine çelme takmaktır.

CHP, ne yapmak istiyor? Siyasetin, olmazsa olmazı, ileriye bakmak, yarınları dikkate almaktır. Dünya küçüldü. Sınırlar şeffaflaştı. İthalat, ihracat zaruret oldu. Var olmak, rekabetle mümkündür. Rekabet için, ucuz enerji gerek. Bunun da tek yolu, Nükleer enerji. CHP nükleer enerjiye karşı. CHP ne yapmak istiyor? Kalkınamayan ülke, ancak işçi ihraç eder. Kalkınmanın motor gücü, yetişmiş insan. CHP, yıllarca meslek okullarının önünü kapattı. CHP, ne yapmak istiyor?  Özgürlüğü, manevi ve ahlaki kaygılardan uzak, keyfince yaşama olarak algılayan CHP, içkiden, eşcinselliğe kadar, toplum ahlakına aykırı her hareketi teşvik ediyor. Aile çöküyor, genç nüfus yok oluyor. Genç iş gücünü kaybeden millet kalkınamıyor. CHP, ne yapmak istiyor?

  CHP’nin kavgası, sade millet ve huzurla değil. Kendi, kendiyle de kavgalı. Bu kavgası konumuz değil ama, ihtisasını netleştirmek için bakmak gerek:
Baykal dönemi, Gazetede Kılıçdaroğlu,  elinde yolsuzluk dosyası, poz veriyor. CHP’li Sarıgül, ihraç edilip, CHP, temizleniyor. Dün ağır ithamlarla ihraç ettikleri, şimdi  Sarıgül’ün CHP’ye girişini, kurtarıcı ebedi şefin zafer kutlamasına çevirdiler. 

CHP merkezinde alkışlar, yeni kurtarıcı adaya. Kadıköy mitingi adayı, Genel Başkan Yardımcısı, zehir zemberek mesajlar yolluyor, CHP Genel merkezine?

Bu çağın kalkınma dinamiklerini simgeleyen üç konu: Ulaşım, iletişim ve enerjidir. Bu konularda, CHP ne yapıyor? Bir bakalım:
Türkiye, tarihi İpek Yolu’nu, Yüksek Hızlı Tren yolu haline getirip, Asya’yı Avrupa’ya bağladı. Yabancı devlet adamları katıldı. CHP, Ankara’dan taarruza geçti?   

3. boğaz köprüsü, 3. Hava Alanı, Nükleer enerji anlaşma ve ihalelerinin iptalini istemek ne demek? Bu nimete şükür gerek. Yap, işlet devret. Ve ihale de, kendi şirketlerimize.

CHP’nin dış politikası dahi, bir garip? AB parlamentosunda Türkiye adayına oy vermiyor. Türkiye muhalifi Katil Esat’a; Sisi’ye, yandaş çıkıyor? Çin’e gidiyor, Çin’in üye olmadığı sosyalist gurupta, Çin tezlerini desteklediğini söylüyor?

CHP’nin hizmet karşıtlığı, şimdi çıkmış değil. Boğaz Köprüsü, Fatih Sultan Mehmet Köprüsü? Hangi hizmete karşı çıkmadı? Rahmetli Menderes’in İstanbul sahil yolları; Vatan; Millet; Bağdat Caddeleri? Seyhan barajı için neler demediler?   

CHP iktidarı da aynıdır. Ne iş yaptı, ne yaptırdı. Nuri Demirağ, uçak yapıyordu. Yolunu kestiler. 

CHP’nin derdi, Erdoğan imiş? Sade o mu? “Yeşil Sermaye” diye Anadolu kalkınmasını, imhaya kalkışan Ergenekon’un beyni CHP’den ayrı mı?

Komünist kapitalist darbeler hep, “Bin yıl yaşama ümidi” ile doğar ve yaşarlar. Ömürleri, bu ümitleriyle sınırlıdır. Bir afet olarak gelir, yıkabildikleri kadar yıkar, biterler. Onun içindir ki hiçbir darbeden, tek medeniyet izi kalmamıştır. CHP, darbeci, darbe yandaşı bir partidir. Yarım asırdır bu hayalle ayakta duruyor.

Darbecilerin, İslami hayata geçit vermemek için inşa ettikleri, “Başörtüsü” atlı Çin setine, Fransız masonları da destek verdi. Öğrenci, okulundan atıldı. Hasta, hastaneye alınmadı. Ecevit komutundaki CHP kanadı, TBMM’de, kürsü işgal edip, milletvekili M. Kavakçı’nın yeminini engellediler.
Sonuç: Geçen ay, TBMM’ye gireceklerini açıklayan örtülülere, CHP, yine tepki gösterdi. Fakat gireceklerini açıklayanlar, TBMM’ye girdiler. İslam’a karşı kurulan sanal Çin seddi aşıldı. Çağı geçti. “Hak gelince, batıl zail olur.”

Allah’a hamd ile yapma ve iyilik inşasında sorumluluklarımızı tekrar gözden geçirerek, hizmet gayreti ve dayanışmalarımızı artırmak zorundayız.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hasan Aksay Arşivi