Kerime Yıldız

Kerime Yıldız

İyimserlik Oyunu: İskender Pala'ya Teessüfler

İyimserlik Oyunu: İskender Pala'ya Teessüfler

İskender Pala'nın bende çok ayrı bir yeri var.

Kitaplarını okumadığım, yudum yudum içtiğim adam. Dinlerken bir pınar çağlıyor gibi dinlediğim adam. "Ben milletvekiliyim, acelem var." diyerek kitap imza kuyruğunda öne geçen vekile sırayı göstererek "Gençlerden izin alın" diye siyaseti umursamadığını gösteren adam.

İBB Kültür İşleri Daire Başkanı olduğu zaman, ne kadar dayanabileceğine dair şüphemiz oldu. Daha doğrusu "Eyvah, siyasete uyum sağlar mı?" diye endişemiz. Sevenlerini mahcub etmedi. Birkaç ay sonra istifasını verdi.  

Söylemlerinde, para,  makam, siyasi kaygı veya köşe tutma derdi olduğuna  ihtimal bile vermem. Hepsini, gereğinde, elinin tersiyle itecek kadar cesur olduğunu vaktiyle gösterdi.

"Başbakan ile Hocaefendi birlikde kahvaltı etsin" diye bir teklifde bulunmuş. Belli ki iki tarafa da yakınlık hissediyor ve bu kavga bitsin istiyor.

Ama….

El insaf! Bu kadar yaşananlardan sonra oturub kahvaltı ederlerse seçmenler ve davasına inananlar Başbakan'a; cemaat mensubları hocasına, "O zaman bizi niye kirlettiniz?" diye sormaz mı?

Birbiriyle anlaşamayan iki insanın barışması veya barışmasa bile ateşkes ilan etmesi durumunda bir ölçüm vardır. Savaşırken kullanılan dil ve aralarındaki gerginliğin çevreyi ne kadar kirlettiği. Çevreyi çok kirletmişlerse "Madem  uzlaşacaktınız, benim zihnimi niye iğfal ettiniz?" diye iki tarafa da tavır koymuşluğum vardır. Yok, kavga, kavga gibi yapılmış ve geriye yüz yüze bakma payı bırakılmışsa banane,  isteyen barışsın, isteyen küssün.

Üstelik mesele, küs-barış meselesi de değil.

Cidden zor zamanlar geçiriyoruz. İyimserlik oyunu oynayacak vakit değil. Herkesin gözü açılmalı ve kimin kim olduğunu görmeli. Bu iş, "Senin partin, benim cemaatim"  çekişmesi  değil ; devlet meselesi. Bunu hisseden insanlar içinde,  Ak Parti ile alakası olmadığı halde canını ortaya koyanlar var. Cemaat içinde çok ciddi kırılmalar var.

Hal böyleyken,"Oturun kahvaltı edin." demek çok çok fazla, hatta lüzumsuz derecede  iyimser bir yaklaşım.

Başbakan, o hatayı bir kere yapdı ve aynı sofraya oturdu. Herkesin , herhangi bir konuda, bir kere  yanılma payı vardır. Ama ikincisinde  aklınızdan , zekanızdan şüphe edilir.

"İskender Pala ne yapsın, kavgayı mı körüklesin yani? Bir edebiyatçı, iki tarafı da incitmek istemiyor olamaz mı?"  diye sorabilirsiniz. Haklı bir soru. Cevabı da çok basit.

Susma hakkını kullanmalı.

Ne iyimserlik oyunu oynayacak halimiz kaldı ne de oynayanlara tahammülümüz. 

 

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
8 Yorum
Kerime Yıldız Arşivi