Fatih Uğurlu

Fatih Uğurlu

AK Parti'ye asla oy vermeyeceğim. Çünkü.....

AK Parti'ye asla oy vermeyeceğim. Çünkü.....

30 Mart günü yaklaşıyor ve tabii olarak gündem mahalli seçimler. Herkes birbirine soruyor “Sen kime oy vereceksin?” Zira kafalar allak bullak. AK Parti’nin cemaatle kavgası, CHP’nin Ankara’da MHP eski adayı Mansur Yavaş’ı ve İstanbul’da da Mustafa Sarıgül’ü cepheye sürerek başlattığı ve cemaatle de işbirliği yaparak hazırlandığı seçimler ufukta kıran kırana bir yarışın işaret fişekleri gibi... Ben de uzun zamandır düşünüyorum, bu seçimde kime oy versem? Biliyorum hemen “Daha ne düşünüyorsun” diyerek iktidardaki partinin 12 yılda Türkiye’ye yaptığı hizmetleri sayacaksınız. Onları ben de biliyorum, inanmazsanız kısaca sayayım.

● Ben de daha önce gece 02.00’de kuyruğa girenlerdenim. Sabaha kadar bekleyip 1 paket Marlboro verenlerin ilk sıraya çıkışlarını ve bizi köpek gibi azarlayan bir doktorun yazdığı reçetedeki ilaçları bulamayıp, eczanede nasıl yalvar yakar olarak ilaç istediğimizi bizzat yaşayanlardanım. Bugün de aynı hastanelerin ne hale geldiğini yaşıyor ve görüyoruz. Bu dönemde 1287 yeni hastane yapıldı. Dünyaya örnek bir sağlık devrimi gerçekleştirdiler. Yapılanları tek tek saymaya gerek yok sanırım.

● Memleket bir baştan bir başa duble yollarla donatıldı ki sanırım gerektiğinde yollara uçak iner, uçak kalkar... Tıpkı pist gibi.

● Havayollarını nasıl anlatsam bilmem. Bilhassa İstanbul’a uzak Doğu illerinde yaşayanların daha dün gibi 24 saat kepir küpür yollarda gittikleri yerlere bugün hatta daha da ucuza 2 saatte gittiklerini yaşayarak görüyoruz. Artık havayolları ve uçaklar belli bir sınıfın, elitlerin kullandığı bir ulaşım vasıtası değil, halkın yolu oldu.

● Hele o Doğu Karadeniz Sahil Yolu, anlatılmaz yaşanır.

● IMF’ye olan borçların sıfırlanıp, bir de onlara kredi açmak için görüşmelere başlamak? Gurur verici değil mi?

● Başörtüsü yüzünden hakları gasbedilen kızlarımızın üniversite kapılarında döktükleri gözyaşına ne demeli? Avukatlık mesleğini yapamayan, duruşmalardan çıkarılan ve adeta bir cüzzamlı muamelesi gören avukat hanımlarımıza, kamuda başörtülü olarak görevini yapamayan ve diplomasını ancak evine asabilen on binlerce hanım kardeşimize ne demeli. Hepsi haklarını aldılar.

● TİKA’nın dünyanın dört bir yanındaki Osmanlı eserlerini onarıp, orada bizi bekleyen kardeşlerimizle kurduğu gönül bağının değerini ne ile ölçebilirsiniz?

● Mazlum ve mağdur milletler başta olmak üzere din kardeşlerimize yaptığımız sosyal yardımlarda dünya dördüncüsü olmayı nasıl küçük görürüz?

● Aylardır tek bir şehit cenazesi gelmemesi ve Kürt kardeşlerimizle yeniden insanlık ve İslâmlık ekseninde kucaklaşmanın önemini nasıl görmezden geliriz?

● Milli eğitimde bedava ders kitapları, akıllı tahtalar, yapılan 185.000 yeni derslik; bunları inkâr etmek mümkün mü? Hele üniversitelerin 2’ye katlanması ve üniversite harçlarının kaldırılması nasıl görülmez?

● 35 hükümet eskiten Bolu Tüneli’nin bitirilmesi ve Anadolu’da dağların Ferhat gibi delinerek bir çok geçidin açılarak şehirlerin daha kısa yollarla birbirine bağlanması... Yapılan yüzlerce barajla petrol değerindeki suyun depolanması ve modern tarımın hizmetine verilmesi...

● Tarım ve hayvancılığa yapılan küçük yatırım ve destek... Birçok üründe cumhuriyet dönemi rekorlarının kırılması...

● Hızlı trenlerle şehirlerin birbirine adeta komşu yapılması...

● Ambulans ve kar kızakları ile kışları bir ölüm sessizliğine bürünen Doğu Anadolu’ya yeni bir umut olunması...

● İstanbul’un altını köstebek gibi oyarak metronun şehrin tüm kılcal damarlarına yayılarak kangren haline gelmiş trafiğe cansuyu verilmesi...

● İstanbul’a 3. köprü, 3. havalimanı, nükleer santral ve İzmit Körfezi’ne yapılan dev asma köprü...

● Dünyanın en prestijli havayolu haline gelen THY (Türk Hava Yolları) filosunun gurur kaynağımız seferleri...

● Bugüne kadar yılda 10 tarihi eseri onaramayan vakıfların bugün 4.000 tarihi eseri tamamıyla onarıp, yeniden vakıf mantığına uygun halkın hizmetine sunulması, her ay 200.000 kişiye sosyal yardım...

● Belediyelerin fakir-fukara, garip-gurebaya yaptıkları erzak ve kömür yardımları ile sağlanan sosyal barış...

● Ve bütün bunların bize dünyada sağladığı güven ve itibar... O yüzdendir ki 8 milyon olan turist sayımız yılda 30 milyona çıktı. Her yıl da 7.5 milyon yurttaşımız yurtdışına gezmeye gidiyor.

● Kapatılmış olan İmam-Hatiplerin orta kısımları yeniden bu dönemde açıldı ve katsayı uygulaması ile haksız bir muameleye tabi tutulan İHL’ler bu zulümden bu dönemde kurtulabildiler, haklarını aldılar.

● Bugüne kadar ailelerine yük gibi görülen 90.000 engelli, bugün devletten maaş alıyor, evlerine nimet oldular. Kocası askerde ihtiyaç sahibi olan asker eşlerine maaş...

● İstanbul’da bugüne kadar hayal bile edilemeyecek bir proje, MARMARAY Asya ve Avrupa deniz altından birbirine bağlanıyor. İkincisi ile yolda...

● Daha önce Saddam’ın zulmünden kaçan Kürt kardeşlerimize kucak açmıştık, bugün de Beşar Esad’ın zulmüne uğrayan 600.000 Suriyeli kardeşimizi evimizde ağırlıyoruz.

● Van depreminde evleri yıkılan kardeşlerimize yılda 25.000 depreme dayanıklı ev yapıp teslim edildi. Bunları hep birlikte yaşadık, gördük.

● İlk defa halkın oyları ile iktidara gelenleri ABD ve İsrail’in paşa gönlü için deviren darbecilere hesap soruldu ve cezalarını buldular.

● İlk defa dünyanın baş belası İsrail’e “Yeteeerrr!” denildi ve ABD’ye kafa tutuldu, onurlu bir dış siyasetin ayak seslerini duyuyoruz artık.

Bütün bu yapılanları biliyoruz kardeşim, gözümüz kör değil ya... Ben yine de AK Parti’ye oy vermeyeceğim.

Çünkü ben bir nankörüm!

Önceki ve Sonraki Yazılar
Fatih Uğurlu Arşivi