M. Emin Parlaktürk

M. Emin Parlaktürk

Dumanlı’dan “Fethullah Gülen'i Anlama Gayreti”

Dumanlı’dan “Fethullah Gülen'i Anlama Gayreti”

Herkes, Fethullah Gülen’i anlamaya çalışırken, onu iyi anlayan ve anlatanların neler söylediklerini dinlemek önemli bir ölçü olsa gerektir.
 
Gülen’i iyi tanıyanlardan Zaman Yazarı Ekrem Dumanlı’nın aynı gazetede, 14 Şubat 2008 tarihinde neşredilen yazısını aynen naklediyorum:
***
 
“Hocaefendi'nin anlaşılmasında çekilen güçlüğün bir nedeni cemaat kavramı. Maalesef bu kelimeye yüklenen anlam, bir yandan dışa kapalı ve dünyadan izole olmuş topluluğu çağrıştırıyor, diğer yandan da sanki illegal bir örgütlenmeden bahsediliyor gibi kullanılıyor. İkisi de yanlı.
 
Ali Bulaç'ın da kitabında şerh ettiği gibi, bazı sosyologların fütüristik kehaneti tutmadı. Modern toplumlarda cemaatleşmenin son bulacağı, toplumdaki birlik ve dayanışma kesitlerinin yeni değerler ve kümeler oluşturacağı varsayılıyordu. Oysa kalabalıklaştıkça yalnızlaştı insanoğlu.
 
Eski çağlarda olduğu gibi kan ve aşiret bağı yoktu ortada; ancak bir kısım değerler ve kimlikler için ortak bir hedefe kilitlenmek mümkündü. İşte tam bu noktada modernitenin belli bir oranda kutsadığı birey, bireysellik, bireysel özgürlük kavramları çıkıyor ve bunların "cemaat" içinde yok olup gideceği farz ediliyordu.
 
Aslında toplum yapımızın geleneksel akışını bilenler için durum hiç de öyle değildi. Müntesiplerini "üç kişiyseniz biriniz imam olacak" diye örgütleyen ve cemaat olmaya büyük anlam yükleyen kültürel altyapımız, Batı toplumlarındaki cemaat anlamından çok farklı bir gerçeği işaretliyor.
 
İslam kültüründe ruhbanlık sınıfı olmadığı gibi, bireyi ezip geçen bir cemaat yapısı da olamazdı. Her bir ferdin bizzat Allah ile irtibat kurduğu ve tek başına O'na yönelebildiği, aracısız-vasıtasız Allah irtibatından bahsedildiği bir dinde, o dinin mensubu kendi muhasebe ve murakabesini tamamıyla bir başkasına nasıl devredebilirdi ki!..”
***
Şimdi şu yazılanlara bakıp, bugün gelinen nokta ve ortaya çıkan tablo itibariyle cemaat mensubu olan iyi niyetli kardeşlerimizin reddettiği veya savunduğu gerekçelere ne demek lazım geldiğini, sizi bilmem ama ben hala kestirebilmiş değilim.

Özellikle, son paragraftaki cümleler, günümüzde cemaatleşen yapıların hiç de hoşlanmayacakları gerçekleri dile getiriyor!

Acaba Ekrem Dumanlı, bundan altı yıl önce söylediklerinin hala arkasında duruyor mu?..
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
8 Yorum
M. Emin Parlaktürk Arşivi