Mehmet Koçak

Mehmet Koçak

Almanya’dan çatlak sesler

Almanya’dan çatlak sesler

Dünya gündemi baş döndürücü bir hızla değişiyor. Suriye’deki iç savaşı sonlandırmak bahanesiyle başlatılıp hiçbir ilerleme olmadan sonuçlanan Cenevre görüşmeleri ve Davos Dünya Ekonomik Forumu sonrasında İsviçre’den ayrılarak önce Paris’e; daha sonra da Almanya’ya geçtim.

Dünya gündeminin bir diğer önemli konusu olan ve takip ettiğim Münih Güvenlik Konferansını değerlendiren bir yazı hazırlığı içindeyken ani bir kararla yazımı değiştirmeye karar verdim.

Çünkü, Başbakan Erdoğan’ın Berlin ziyaretinden üç gün önce Almanya’dan çatlak sesler yükselmeye başladı. Dostlukla bağlaşmayan bu küstahlığı görmezlikten gelmek veya ıskalamam mümkün değildi. Hristiyan Demokrat Partili (CDU) milletvekili Erika Steinbach, “Erdoğan’ı, bundan 99 yıl önce, Osmanlı İmparatorluğu’nun Jön Türk hükümeti döneminde, Ermeniler ve Asurilere yönelik soykırımı daha fazla inkâr etmemeye davet ediyorum” ifadesini kullandı. Bununla yetinmeyen Bayan Erika Steinbach daha da ileri giderek; Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ı Ermenilerden özür dilemeye çağırdı… 

Erika Steinbach’ın bu seviyesiz ve ahlaksız olduğu kadar da düşmanca  tavırları hem tarih adına hem de Almanya ile geliştirmeye çalıştığımız karşılıklı dostluk adına utanç verici olmuştur.…

Steinbach’ın eğer zerre kadar tarih bilgisi olsaydı; Türklerin tarih boyunca kurdukları devletlerde; farklı inançları ve kültür değerlerini barındırdığını ve bu kitlelerin yüzyıllar boyu karşılıklı hoşgörü, huzur ve barış içinde yaşadıkları gerçeğini görecekti...  Etnik köken nedeniyle kin ve nefret duyguları beslemeyen bir millet olan Türklerin tarihinde; sistematik bir şekilde işkence ölümleri, kimyasal katliamlar ve soykırımıma dönüşen toplu katliamların olmadığını da öğrenmiş olacaktı.  

Çok şükür ki; bizim tarihimizde İngiliz, Fransız ve Belçikalılar ile Hollandalıların tarihinde olduğu gibi sömürgeci ve işgalci bir geçmiş yok. Bu milletlerin tarihinde Afrika’da çok sayıda katliamları vardır. Almanlar gibi milyonlarca insanın ölümüne sebep olan dünya savaşlarının müsebbibi de biz olmadık.

Çok şükür ki; 

İnsanları fırınlara atıp yakan, sadist ruhlu bir millet olarak anılmıyoruz. 

Ve yine Allah’a şükürler olsun ki;

Avrupa’nın ortasında toplama kampları oluşturarak BM-GK kararıyla “güvenli bölge” ilan edilen Srebrenica’da soykırımı gerçekleştiren Sırp canileri ve onları aldıkları kararlara rağmen bu canilere soykırım için yol veren, himaye eden Batılı suç ortaklarından değiliz. 

Kısacası; bütün insanlık faciası olaylarında millet olarak biz yokuz… Çünkü bizim tarihimizde işgal yok fetih var. 

İşgal; savaş sonucu elde edilen yerlerin yakılıp yıkılması ve orda yaşayanlara zulmedilmesidir. Fetih ise, savaş sonucu kazanılan her yerde yakıp yıkmayı ve orda yaşayanlara zulmetmeyi yasaklar.  Aramızdaki fark bu…

Onun içindir ki biz millet olarak asırlarca farklılıkları çatışma sebebi değil, kültürel zenginlik olarak kabul etmiş, üç kıtada 24 milyon kilometrekare topraklar üzerinde yaşayan tüm farklı unsuru; huzur ve güven içinde bir arada barındırmış asırlarca yaşamlarını sağlamış bir milletin mensuplarıyız.

Böyle bir milleti “Soykırımcı” olarak suçlamak ise küstahlıktır…

1915 OLAYLARININ MÜSEBBİBİ DIŞ GÜÇLERDİ

1915 olaylarında karşılıklı öldürmeler vardır… Ancak tek taraflı bir soykırım asla söz konusu değildir. Olaylar Rus, İngiliz ve Almanların kışkırtmaları sonucu Ermeni çetelerinin çıkardığı isyanları bastırma sırasında yaşanan çatışmalarda yaşanan iki taraflı öldürme olaylarıdır. 

Osmanlı toprakları içinde bir Ermenistan devleti vaadiyle Ruslar ve Batılı egemen güçler tarafından silahlandırılıp isyan ettirilen Ermeniler de savunmasız köy ve kasabalarda çok sayıdan insanı katlederek evlerini ateşe vermişlerdi. Burada Türkler ve Kürtler bir yandan isyanları bastırmaya; diğer yandan köy ve kasaba baskınlarından masum ve savunmasız insanları korumaya çalışıyorlardı.

1915 olaylarının kışkırtıcılığını yapanlar yine Batılı Egemen güçlerdir. Ne zaman ki Batılı egemen ülkeler arşivlerindeki istihbarat bilgilerini uzmanlara açarlarsa o zaman 1915 olaylarının müsebbibinin Ruslar, Almanlar, Fransızlar ve İngilizler olduğu gerçeği ortaya çıkacaktır.

ALMANYA YANLIŞLARDAN DÖNMELİ

Almanlar tarih boyu Türklerden dostluk görmüşlerdir. Ancak; Almanlar bu dostluğun karşılığı sürekli güven vermeyen bir tutum içinde olmuşlardır. 

Bugün bile Almanya; ekonomik gücünü ve siyasi ağırlığını kullanarak Türkiye’deki demokratikleşme ve ekonomik kalkınmaya desteklemek yerine sürekli Türkiye’nin önünü kesmeye çalışıyor. 

Haddini bilmez ve tarih bilgisi yoksunu Erika Steinbach; bu kışkırtıcı girişimleriyle Almanya’da Ermeni meselesiyle ilgili tartışmaları yeniden gündeme taşımak istemektedir. Bu girişimlere Almanya fırsat tanımamalıdır. Çünkü bunlar ön yargılarla dolu yanlış politikalardır. 

Bu yanlışı en doğru okuyanlardan biri de Almanya’nın bir önceki Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle’dir. 

Westerwelle bir açıklamasında; “Türklere karşı ve Türklere rağmen yerine Türklerle beraber hareket etmek; Almanya için çok daha faydalı olacaktır” diyerek; Alman siyasilere yanlışlarını hatırlatmış ve doğru yolu göstermişti. 

İşte sadece bu sebepten bile olsa; 

Almanya, kışkırtıcı ve tarih bilgisinden yoksun Erika Steinbach yerine deneyimli Dışişleri Bakanı olan G. Westerwelle’nin çağrısına uymalıdır. İşte o zaman karşılıklı dostluk gelişir ve karşılıklı güven artar…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Mehmet Koçak Arşivi