Ahmet Varol

Ahmet Varol

Anketlerin Mantığı

Anketlerin Mantığı

1990’da yani bundan on dört yıl önce yayınlanan “Emperyalizmin Oyunları” adlı kitabımızın “Etkileme Politikası” başlıklı bölümünde şu bilgilere yer vermiştik: 

“Kamuoyu oluşturmanın bir yolu da anketlerdir. Anket yalan söylemenin matematikçesidir dense gayet uygun düşer. Fikri yönden olgunlaşmamış topluluklar anket sonuçları diye önlerine sürülen bilgileri adeta tam isabetli kesin bilgiler olarak telakki etmektedirler. Oysa her türlü ön yargıdan ve kasıtlı yönlendirmeden uzak olarak gerçekleştirilen anketler bile basit bir tahminin ötesinde kesinlik arz etmezler. Çünkü anketlerde çok dar bir topluluk esas alınır. Dar topluluklar ise çoğu zaman yanıltıcı olmaktadır. Emperyalizm ise kamuoyunu etkilemek için kullandığı anketlerde her zaman kasıtlı davranmaktadır. Mesela toplumda herhangi bir konuda ön yargının oluşmasını istediği zaman işine gelecek insanlar arasında anketler yaparak onlardan aldığı cevapları toplumun tümünün kanaati gibi lanse etmeye çalışıyor. 

Mesela 1989 yılında Fransa’da bir başörtüsü hadisesi yaşandı. Paris’in kenar semtlerinden Creil’de üç Müslüman kız öğrenci başörtüsü taktıkları için okula alınmadılar. Bunun üzerine “Müslüman kız öğrencilerin okullarda başörtüsü takmasına izin verilsin mi verilmesin mi?” diye tartışma başladı. Bazı gazeteler hemen laiklik havarisi kesilerek kız öğrencilerin dini inançlarının etkisiyle başörtüsü takarak okula girmelerinin laikliğe aykırı olduğu görüşünü yaygınlaştırma gayretine girdiler. Bu amaçla değişik haber ve yorumlara yer verdikleri gibi kendi görüşlerinin toplumun çoğunluğunun görüşü olduğu kanaati uyandırmak için birtakım anketler de yaptılar. Bu anketlerde daha çok kendi düşüncelerini destekleyen insanların kalabalık olarak bulunduğu mahalleri araştırma alanı olarak seçiyor sonra da göz korkutucu rakamlar veriyorlardı.

Emperyalizm, anketlerle toplumu etkileme metoduna seçimlerde de başvurmaktadır. Herhangi bir ülkede daha çok işine yarayacak, politikası açısından elverişli bir kadroyu iktidara getirmek istediğinde halkın çoğunluğunun o kadroyu desteklediğini gösteren anketlere kendine bende ettiği yayın organlarında bolca yer vermektedir. Bu yolla insanlar arasında o kadronun mutlaka seçimleri kazanacağı yönünde bir ön yargı oluşmaktadır. Bu ön yargı da yönünü, çizgisini çoğunluğa göre belirleyen kesimi etkilemektedir. Yukarıda işaret ettiğimiz üzere eğitim seviyesi düşük toplumlarda bu tür insanlar hayli yekun teşkil ettiklerinden öylelerinin herhangi bir kadroyu desteklemelerinin azımsanmayacak etkisi olmaktadır.”

İşin gerçeğinde anketlerin iki boyutu vardır. Birinci boyutu kamuoyunu keşif ve yönelişini tayin, ikinci boyutu da kamuoyu oluşturma ve kitleleri belli bir yöne yönlendirme. Birinci amaca yönelik anketler bilgiye ulaşmayı ve bilgilendirme yapmayı, ikinci amaca yönelik anketler ise doğru olmayan bilgileri insanların zihinlerine yönleştirmek suretiyle bir rota, yön vermeyi hedefler. 

Günümüz şartlarında bunları birbirinden ayırmak çok da zor değildir. Günümüzde bunları ayrıştırmanın malzemeleri geçmişe göre daha da artmış ve toplumlar anketler konusunda daha bilinçli konuma gelmiştir. Dolayısıyla kitleler, yönlendirme amaçlı anketlerin önlerine koyduğu ve rota belirlemeyi hedefleyen rakamlara pek aldanmıyor. O yüzden uydurma rakamlarla ve toplum gerçeklerinden tamamen uzak iddialarla kitleleri yönlendirebileceklerini düşünenler günümüz şartlarında artık biraz boşa kürek çekiyorlar. 

Günümüzde anketler vasıtasıyla yapılan sahtekârlık biraz sandık sahtekârlıklarına benziyor. Yani normalde sandıklardan çıkan sonuçları değil de kendilerinin önceden belirledikleri ve tasarladıkları rakamları kamuoyuna açıklamak suretiyle seçim sonuçlarını önceden belirlemeye çalışıyorlar. Ama bunda başarılı olmaları artık imkânsız gibidir. Çünkü toplumun önemli bir kesimi artık siyasi çizgisini daha bilinçli bir şekilde belirlemekte ve bu tür rakamlardan etkilenmemektedir. Siyasi çizgisini belirleme konusunda kalabalığa göre yön belirleyenlerin de büyük çoğunluğu “anket sonuçları” olarak önlerine konan rakamlara tereddütle yaklaşmaktadır. Dolayısıyla bu rakamlara dayanarak kalabalığın çizgisi hakkında fikir edinme konusunda ciddi tereddütler yaşamaktadır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ahmet Varol Arşivi