Ersoy Dede

Ersoy Dede

TIR Skandalı’nın gösterdikleri

TIR Skandalı’nın gösterdikleri

Bu süreçte iki önemli hadiseyle birlikte yaşadığımız travmayı atlatmak güç olacak.. Biri Fethullah Gülen’in bedduası biri de Adana’da durdurulan MİT TIR’ları.. Murat Alan geçen hafta çok önemli bir gazetecilik başarısına imza attı ve TIR hadisesini daha iyi görmemizi sağlayacak o fotoğrafları soktu gözümüze.. Bazen diyorum ki; “hay çıkmaz olaydı o resimler”.. Çünkü o resimlerle ben inandığım pek çok şeyi bir kez daha bir kez daha sorgulamaya başladım.. Benzeri ancak bir ülkenin başka bir ülkeye dönük olarak yapacağı bir önleme görüntüsü.. Dahası iki ülkenin görevlileri arasında bile yaşansa sonu diplomatik krizle bitecek skandal bir olay..  Gerçeklerine dair her geçen gün yeni bilgiler çıkıyor ortaya.. Tevili güç bilgiler. 

AKIL ALIR GİBİ DEĞİL

Dizleri üzerine çöküp “nişan” vaziyeti almış iki asker duruyor önümde.. G-3’leri dolu.. İlk mermi tüfeğin ağzına sürülmüş. Kurma kolu çekilmiş, emniyetler açık.. Eller tetikte.. Karşılarında kim var peki? “Ben MİT mensubuyum” diye bas bas bağıran devlet görevlileri.. Gözbebeği saydığım iki vazgeçilmezimin iki şerefli üyesi aynı karede.. Birbirlerine düşman gibi bakıyor. Kim dedi onlara; “bunlar düşman, nişan al” diye?.. Nasıl el verdi vicdanı? Bu topraklar için canını tehlikeye atarak görev yapan bu toprağın çocuklarına nasıl doğrulttunuz o tüfekleri?.. Bu görüntüler izleniyor mu Amerika’dan? Görmesi gerekenler gördü mü bu manzarayı? Sızlamadı mı içi? 

PARALEL DEVLETE SUÇÜSTÜ

Herkes aklını başına toplasın.. Adana’daki TIR müdahalesi öyle sıradan herhangi bir yol kontrolüymüş gibi geçiştirilecek kadar basit bir hadise değildir.. Bu düpedüz paralel devlete yapılmış bir suçüstüdür.. Paralel devlet, o gün Adana’da, üç tane MİT TIR’ını değil, bizzat devleti teslim almaya kalkmış, bizzat devlete diz çöktürmeye kalkmıştır.. Bunun izahı yok. Ama ne var ki, hesaplayamadıkları, “Bizim devletimiz çok büyük devlettir”.. Bunu düşünemediler.. Yeteri kadar kadrolaştıklarını, sızabilecekleri her yere sızdıklarını, bundan sonra ise sıranın devleti teslim almaya geldiğini düşündüler.. Öyle kolay değil.. Bizde adam çok.. Bu devlet; başı nerede, sonu nerede belli olmayan, arkasına hangi güçleri aldığı meçhul, emperyalistlerin kukla gibi sallayıp sallayıp yuvarladığı çetelere, örgütlere teslim olacak kadar düşmedi. Bakın ortaya çıktı ki, daha TIR ile ilgili ihbar bile yapılmadan savcılar bölgede görevli subaylarla toplanmışlar zirve yapmışlar (9/2/2014 - Star Gazetesi) Eğer bu haber doğruysa, bunun bir açıklamasının olması lazım. O gün o yüzbaşı ile buluşup ne planladınız? Dünkü Akit’te medyanın da nasıl operasyona dahil edildiğini yazdı Murat Alan.. Tıpkı 28 Şubat’ta olduğu gibi.. 

HEPSİ YARGILANMALI

Bu operasyonun başından itibaren her kademesinde kim yer almışsa, yargılanmalı ve hesap vermeli.. Benim durduğum yerden baktığımda görünen manzara, düpedüz vatana ihanet.. Hal böyleyken bu insanların eski hayatlarına kaldıkları yerden devam etmelerini düşünmek en hafif tabirle suçun üstünü örtmektir. Ki üstü örtülen bakkaldan şeker çalmak gibi bir suç değildir. Bu travmayı nasıl atlatacağımızı da “zaman” gösterecek. Kalın sağlıcakla.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Ersoy Dede Arşivi