Nusret Çiçek

Nusret Çiçek

Zaman ve Sermaye

Zaman ve Sermaye

Sermayesi kıt olan ticaret erbabının piyasada tutunma şansı nasıl yoksa, siyasetçinin de öyle yok. Az çok ele avuca gelecek sermaye lazım.

Şimdi bakın piyasanın siyasi aktörlerine, CHP denilen “laikçi kesim” sağın kıyıya vuran atık maddeleri ile iktidar merdivenlerini tırmanma denemesinde.

Tarihi “Mustafa Kemalcilik” sermayesi dağın tepesindeki güneş gibi batmak üzere.

Çare cemaat- CHP karşımı maydanoz.

Aslında bu kafa yapısı yabancımız da değil, cumhuriyetin kuruluş yıllarında ittihatçılar halkı sıcak kumpasa almak için İngiliz istihbaratının önerdiği aynı yöntemi kullandılar.

Köprüyü geçene kadar din iman, sonrasında katı laikçilik, Müslüman halka zulüm…

Şimdi de Ortadoğu’yu yeniden şekillendirerek sömürme adına MOSSAD ve CIA destekli ılımlısından başladılar. O yüzden, CHP’nin önceki genel başkanını Uçkurgate’den alaşağı ederek her telde oynamayı bilen aktör vizyonlu Dersimli Kemal’i getirdiler..

Bu Kemal’in bir elinde altı ok, diğer elinde cemaat…

Cami- cemevi ifsadı meğerse bu sevdanın gelecekteki projesi imiş.

Cemaat patentli yazar çizer takımına bakıyoruz,  her sabah aç karnına “yolsuzluk ve de diktatörlük” suçlamaları. Ne yazık ki bu suçlamalar iki yıl öncesine kadar yoktu.

O zamanlar CHP’nin kaybetmesi AK Parti’nin kazanması telaşı varken ne olmuşsa kafalar, cepler birden tornistan edilerek Müslüman seçmeni yanıltma çalışmaları başlatıldı.

Hırsız her zaman hırsızdır. Hırsızı gördükleri, bildikleri halde bu zamana kadar indi çıkarlar uğruna susmuşlarsa, “dilsiz şeytanlığı” kabullenmiş olmadılar mı?

Sormazlar mı, bu şeytanın dili nasıl çözüldü?

Görülen odur ki, 10 yıl dilsizleşenler 17 Aralık’tan itibaren, CHP’nin vagonlarına takılmış, gökten Peygamberimizi de indirerek frenleri patlamış kamyon gibi uçuruma doğru gidiyorlar.

Bediüzzaman hayatı boyunca CHP zulmüne karşı savaşını veren bir kahraman, en azından onun kemikleri sızlamıyor mu? Hiç utanmıyorlar mı, sıkılmıyorlar mı?

Sözde giriştikleri oy katliamı camia adına.

Öyle bir katliam ki ulusal ibadetmiş gibi.

Hem de bu ibadeti İslam adına değil de, demokrasi adına yapmaları oldukça düşündürücü.

Bu köprüden diğer kızıl köprüye geçtik.

Eskiden sahabeler adına söylenenler, Bedir ve Uhud adına anlatılanlar bugün bakıyoruz demokrasi oldu çıktı. Eskiden uhuvvet derken, şimdi parçala yut diyorlar…

Soracağınızı tahmin ettiğim için yeri gelmişken açıklamış olayım.

Bütün bu olanlar becerememenin, hendeği atlayamamanın çaresizliği ile şaşkınlığıdır.

Hatırlayın, AK Parti iktidarı nasıl ve hangi ortamda kuruldu.  

O günler iktidar AK Parti için ateşten gömlekti. Sayın Başbakan’ın becerisi deyin, veya kader çizgisi deyin, yol haritasının Yahudi lobileri tarafından desteklendiğini biliyorum.

Ortadoğu’da yeniden yapılanma gereği; projenin bir ayağı parti, diğer ayağı cemaat.

Bu halde yola çıkıldı. Ne var ki Mavi Marmara gemisi cinayeti ile Davos olayı sonrasında iktidarın özellikle İsrail desteği kesilerek ipler iyice koptu…

Başbakan, Davos’ta restini çekince “eyvah biz ne yaptık, bu adam Milli Görüş gömleğini çıkarmadı” şeklindeki yanılgı ağında Başbakan’a öfke ile yüklendiler.

Ne var ki projenin cemaat ayağı öyle olmadı, ilişkiler halen devam ettiğinden, cemaat MOSSAD’ın çizmiş olduğu çamur yolda debelenip duruyor. Hatta Pensilvanya’nın ülkesine zararlı olmaya başlaması, zoraki ikamete tabi tutulması, keyfiyetten ziyade ilişki gereğidir.

Bilesiniz diye söylüyorum. 17 Aralık operasyonunda CIA yoktur, MOSSAD vardır.

Tespitime göre, 12 yıl güvene dayalı uykusu derin olan iktidarı 17 Aralık’ta CIA uyarmıştır.

Değilse gidiyordu.

Sebebine gelince, Obama İsrail’in Ortadoğu politikasından oldukça rahatsız.

Obama’nın Yahudi lobisini kırmaya gücü yetmemekle beraber zaman zaman CIA eliyle bir takım olacaklara engel olabiliyor. Vesayet olayı ile 17 aralık bunlardan bazıları…

Sermaye dedik, CHP de hiç kalmadı, cemaat de deşifre olduğundan bu saatten sonra alet olur ama dikiş tutturamaz. Yarın bakarsın, kırmızı bültenle Hocayı teslim etmişler.

Teslim etme olayı başlı başına bir sorun olur.

Bir  ikinci İmralı’yı ülkenin başına sarmamak için ben olsam almam, dursun durduğu yerde.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum
Nusret Çiçek Arşivi