Mehmet Koçak

Mehmet Koçak

Diktatörün ‘seçim’ oyunu

Diktatörün ‘seçim’ oyunu

İktidar uğruna kendi ülkesini yakıp yıkan ve “halkını temsil edeceği yerde onları katleden” diktatör Beşşar Esed, şimdi de seçim oyunları oynamaya başladı. Ülkesinde muhalefete hayat hakkı tanımayan diktatör Beşşar Esed, Devlet Başkanlığına aday olmak isteyenlerin en az 10 yıl Suriye’de ikamet etmiş olması şartı getirdi. Halbuki Suriye’de muhalefet liderlerinin bir kısmı hapisteler, bir kısmı da ülkeden kaçmak zorunda kalmışlar ve “mülteci” yani siyasi sığınmacı olarak başka ülkelerde yaşamaktalar.

Diktatör Beşşar Esed, bu seçimde dünya kamuoyunu yanıltmak için “kendine muhalif adaylar” belirleyerek, seçime “adil ve katılımcı” görüntüsü vermeye çalışacak. Baas rejimi; Suriye diktatörü Beşşar Esed’ı ülkesinin meşru iktidarının sahibi göstermek için devlet başkanlığı seçimlerinin 3 Haziran’da yapılacağını açıkladı. 17 Temmuz’da görev süresi dolacak olan Beşar Esad’ın sonraki yedi yıllık dönemi için göstermelik yapılan seçimle iktidarı uzatılmış olacak.

Suriye’yi takip eden herkes bilmektedir ki; şu an Suriye’de seçim için fiili bir durum söz konusu değildir. Bu çağrı ve ilan edilen devlet başkanlığı seçimi asla inandırıcı değildir. Suriye halkına uygulanan soykırım düzeyindeki toplu katliamlar devam ettiği dumanların yükseldiği ülkede seçimlerin nasıl yapılacağı ya da ülke içinde mülteci konumuna düşmüş 6 milyon kişinin oyunu nasıl kullanacağı henüz bilinmiyor.

Halkını temsil gücünü kaybeden diktatör Beşşar Esed bu iç savaş esnasında yapılacak göstermelik bir seçimde sadece kendi yandaşlarının oylarını alacaktır. Bu seçim Suriye halkının değil, Esed’i destekleyen azınlığın seçimi olacaktır.

Beşşar Esed; İran ve Hizbullah’ın desteği ile bazı önemli mevzileri geri alıp Şam’daki yönetimini sürdürüyor olsa da ülkenin % 70’ıni muhalefet güçleri kontrol ediyor.

Ülkenin tamamına yakını yakılıp yıkıldı. 3 yıldır iç savaş aralıksız devam ediyor. Şehir ve kasabaların alt yapıları tamamen çöktü. Ekonomi ise tam bir çıkmazda. Suriye uçurumun kenarında olsa da zalim diktatör kendi koltuğunu ve iktidar ömrünün hesaplarını yapıyor.

O BİR SAVAŞ SUÇLUSUDUR

Suriye’de üç yıl önce Dera kentindeki bir grup öğrencinin okul duvarına “Halk rejimin yıkılmasını istiyor” yazarak fitilini ateşlediği süreçte, halk gösterileriyle başlayan ve bir iç savaşa dönüşen olaylar aralıksız devam ediyor.

Diktatör Beşşar Esed ve ona bağlı Baas rejimi; halkın haklı taleplerine kulak vereceği yerde, halkı şiddetle sindirmeye çalışsa da, Suriye halkı şanlı direnişini zor şartlara rağmen sürdürüyor.

Esed’e defalarca Bosna Hersek olayları hatırlatılarak, “Sen savaş yerine barış isteyen Aliya İzzetbegoviç ol, Mandela ol” denildi. Ancak O, babasının kanlı izini sürerek, eli kanlı diktatör olan Miloşeviç gibi davranmayı tercih etti.

Bu gün Suriye’de yaşananlar Bosna Hersek’te yaşanan vahşetin misliyle fazlasıdır. Suriye’de masum ve savunmasız insanlar vahşice katlediliyor... On binlerce masum insan tutuklanıp işkenceyle öldürülüyor... Bazı tutuklananlardan hiçbir haber alınamıyor, bazıları aç bırakılarak, bazıları günlerce işkence edilerek, kimileri ise zehirli gazlarla öldürülüyor.

On binlerce insan kayıp. Milyonlarca insan evsiz, yurtsuz dağlık bölgelere sığınmış, milyonlarca Suriyeli komşu ülkelerde mülteci durumunda. Yüz binlerce insan bombardıman sonrası moloz yığınları altında ya ölmüş ya da sakat kalmış.

Birleşmiş Milletler’in rakamlarına göre, üç yıldır çatışmaların yaşandığı Suriye’de 176 binden fazla kişi hayatını kaybetti. Yaklaşık 2,5 milyon Suriyeli komşu ülkelere sığındı. Çatışmalar nedeniyle yüz binlerce kişi evlerini terk etmek zorunda kalırken, 9,3 milyon kişi insani yardıma muhtaç duruma düştü.

Bütün bunlara sebep olan ise, ülkeyi silah gücüyle elinde tutan bir diktatör Beşşar Esed ve onu ayakta tutan kara faşizmin bir diğer versiyonu Baas rejimidir. Yani o bir katil ve savaş suçlusudur. Ne hazindir ki; emperyalistlerin gizli pazarlıkları ve çıkarları adına oluşturulan güç dengeleri yüzünden Suriye’ye BM-GK kararıyla bir “insani müdahale” kararı çıkarılamadığı gibi Beşşar Esed diktatörü de savaş suçluları mahkemesine çıkartılmamıştır.

Bu yaşanan olayla bize göstermektedir ki;

Egemen güçler , BM-GK ve Uluslararası Toplum, Suriye’deki insanlık faciasına engel olmamışlardır….

Bundan dolayıdır ki;

Egemen güçler , BM-GK ve Uluslararası Toplum, ile Rusya, Çin ve İran, Lübnan Hizbullah’ı Suriye diktatörü Beşşar Esed’in suç ortağı olmuştur ve halen de olmaya devam etmektedirler..

Unutulmasın ki; suçlu kadar, suçu işleyene destek verenler veya suçluya engel olmayanlar da suçludur…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Mehmet Koçak Arşivi