Serdar Arseven

Serdar Arseven

Salih Mirzabeyoğlu… “Solcu” olsaydı?..

Salih Mirzabeyoğlu… “Solcu” olsaydı?..

Geçtiğimiz günlerde bu sütunda 28 Şubat döneminde zindana atılan ve bir daha oradan çıkamayan Mütefekkir Salih Mirzabeyoğlu’na özgürlük çağrısında bulunmuştuk.

Yeni Akit okuyucuları, sevgili dostlarımız sağ olsunlar çok büyük ilgi gösterdiler.

Bir dolu destek mesajı aldım, çok güzel ifadeler kullanılmış.

Özellikle dikkatimi çeken mesaj:

“Neredeyse yirmi yıldır hücrede iki çocuk babası, suçu meçhul büyük mütefekkir!.. Sözde 28 Şubat bitmiş!.. Elin oğlu teröristine sahip çıkıyor biz mütefekkirimize sahip çıkamıyoruz…

Salih Mirzabeyoğlu solcu olsaydı böyle mi olurdu?..”

Sevgili okuyucum bu soruyu ortaya atmış ama devamını getirmemiş…

Ben getireyim:

Salih Mirzabeyoğlu Mütefekkir değil de “solcu” olsaydı…

Bunca yıl hapiste kalma ihtimali çok çok düşük olurdu!..

Ufku “dünya nimetleri” ile sınırlı olanın tefekkürü de sınırlı olur.

“Sol” da Mirzabeyoğlu çapında bir mütefekkir olamaması bundan dolayı tabii bir durum.

Yine de kendi çaplarında bir şeyler üreten yarı aydınları var.

Onlardan biri, “Eylemi ve eylem talimatı verdiği tespit edilemedi ama…” çerçeveli bir iddianame eşliğinde içeri atılmış olsaydı…

Ortalığı ayağa kaldırırlardı…

Mesela…

Neler yaparlardı?..

Salih Mirzabeyoğlu yerine onlardan biri olsaydı, öncelikle medya organları, sivil toplum örgütleri bu konuyu hiç gündemden düşürmezdi.

Salih Mirzabeyoğlu “solcu” olsaydı her tarafta O’nu duyardık, öyle bir rüzgar estirirlerdi ki “kompleks yığını” muhafazakar takımı bu konuyu iş edinir, “sol”un gözüne girmek için özel Salih Mirzabeyoğlu programları yapardı.

“Ezik muhafazakarlar” (bugün yaptıklarının aksine)  Salih Mirzabeyoğlu’nun dramını haber bültenlerinde sık sık işler, makale ve haberlerinde bu meseleye geniş yer ayırırlardı.

Sivil toplum örgütleri sokaktan ayrılmazdı...

 Solcusu sağcısı, Kemalist’i muhafazakârıyla bütün medyanın geniş yer vereceği eylemler gerçekleştirirlerdi.

Salih Mirzabeyoğlu “solcu” olsaydı “politikacıların” desteği de müthiş olurdu.

“Sol” partiler (ve de Kemalist Parti) bu konuyu Meclis çatısı altında sürekli olarak konuşur, politikacıları her bulundukları ortamda gündeme getirir, sokak eylemlerine katılır, bu haksızlığa bir an evvel son verilmesi için ellerinden geleni yaparlardı.

Salih Mirzabeyoğlu “solcu” olsaydı sosyal medyada geniş yer bulurdu, Salih Mirzabeyoğlu haftada en az iki gün “trend topic” olurdu.

Salih Mirzabeyoğlu “solcu” olsaydı, hele hele bir de hem Cumhurbaşkanı hem Anayasa Mahkemesi Başkanı “yakın arkadaşı” olsaydı…

Ohoooo …

Ahmet Necdet Sezer dönemini hatırlayın; neredeyse tamamı DHKP-C, Dev-Sol, PKK, THKP/ML ve TİKKO gibi örgütlere mensup olan 260 kişi serbest bırakılmıştı o dönemde.

Sezer “terörist” için yaptı bunu, mütefekkir için hayda hayda yapardı.

Bir yolunu mutlaka bulurdu, şüphem yok!..

Salih Mirzabeyoğlu “solcu” olsaydı, Ahmet Necdet Sezergil’lerden biri mutlaka bir yolunu bulur,  Cumhurbaşkanlığı Bisiklet Turu’nun “Basın” etkinliğine “Onur Konuğu” olarak katılmasını sağlardı!

Önceki ve Sonraki Yazılar
Serdar Arseven Arşivi