Ersoy Dede

Ersoy Dede

Nefret suçu da kime söyleyeceksin?

Nefret suçu da kime söyleyeceksin?

Soma’da şehit düşen çocuklarımız için “müstehaktır” diyebilen... “Neden yaptın bunu?” diye sorduğumuzda ise “... kendi söylediklerini bize mâl ediyorlar, sakalından utanmayanlar tescilli yalanlarıyla kim vurduya gidelim diye hedef gösteriyorlar.....” diyecek kadar utanmaz biri ile aynı havayı solumak zor geliyor artık... Bu ülkenin seçilmiş Başbakanı’na; “.. Tükürmesinler diye mezar taşına, toma bekleyecek başında...” diyen, Uludere’de can veren çocukları katıra benzeten, AK Parti’ye oy verenler için “bidon kafalı” tabirini kullanan birinin, Soma Şehitleri için ne diyeceğini merak ediyordum açıkçası.. Nefret ve insanlığa karşı işlenmiş suçlardaki üst limiti bilmediğim için, ekmek kavgasında şehit düşen 20 yaşındaki bir yavruya “müstehak” dendiğinde şoke oldum elbette.. Nasıl tevil eder diye düşünürken, hedef gösterildiğini söylemesini ise “pişkinlik”ten başka sözle izah edemeyiz..

FAŞİZM TEDAVİSİ OLMAYAN BİR HASTALIKTIR

Sevgili dostlar, faşizm bazı çevrelerce politik tercih gibi görülüyor olabilir.. Ancak arz edeyim öyle değil.. Faşizm bir hastalıktır.. Patolojik bir vakadır.. Tedavi edilebilir olduğu söylense de benim iyileşene rastlamışlığım yoktur.. Olaylar karşısında aldığınız pozisyon sizin hastalığınız konusunda fikir verir.. 34 Kürt çocuğu ölünce “katır”, 300 madenci ölünce “müstehak”, AK Parti’ye oy verenlere “bidon kafalı”, yardım kuruluşlarına bağış yapanlar için “keriz”, ülkenin Başbakanı için “mezarına tükürülecek adam” denmişse, teşhis için daha fazla veriye ihtiyaç var mı?... Benim buraya naklettiklerim en bilinenleri. Daha fazlası da var.. Bir diktatörün ülkesinde bunları söyleyen biri, yanlışlıkla demokratik bir rejimde olsak kıtır kıtır keser bizi herhalde..

SANA MÜSTEHAKTIR

Aman dikkat edeyim sözlerime.. Zira hedef göstermiş falan olurum, neme lazım.. Oysa beni bilen bilir.. Ben asla demem ki; “Yanlışlıkla biri gelir burnunun ortasına kafayı koyarsa, sana müstehaktır” demem bir defa..  Hele “bu ülkenin zencileri senin mezarına tükürecekler” hiç demem.. Zaten nasıl bir adalet varsa, ben diyemem bunları ki.. Bu saydıklarımın onda birini “fikir hürriyeti” diye bu sütuna koysam, bir daha güneş yüzü göstermezler bana.. Gak diyorum dava gık diyorum soruşturma.. Biz sadece fikir beyan edeceğiz, susturmak için her şeyi yapıyorlar. Eloğlu ana-avrat sövüyor, tık yok..

BİR KÜFÜR KAÇ LİRA?

Bu memlekette rahat rahat özgürce küfredebilmek için kriter nedir? Mesela ben, halkı aşağılayan, ayrımcılık yapan, nefret suçu işleyen birine kaç liraya küfredebiliyorum? Sadece küfredeceğim. Başka birşey yapmayacağım söz.. Hem de bugüne kadar Hürriyet gazetesi’nde yazılanlar dışında yeni bir söz söylemeyeceğim.. Yazılmışları alt alta koyacağım ve diyeceğim ki; “sen seç”... Benim için uygun gördüğün küfürlerden birini seç.. Hadi yapalım.. Kalın sağlıcakla.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Ersoy Dede Arşivi