Allah’a dönmek

Allah’a dönmek

Tarihin koştuğu anlar vardır. Toplumsal değişimin hızlandığı, bir çok olayın kısa bir zaman dilimine sığdığı anlar, işte o anlardır. Son yıllarda yaşadığımız hadislere bakınca, öyle bir zaman diliminden geçtiğimizi söyleyebiliriz.

Değişim sadece Coğrafya’da olmuyor. İnsan olarak biz de değişiyoruz. İçimizdeki fırtına dışımızdaki rüzgardan daha sert, daha acımasız esiyor.Her gün bir tutamağımız, bir dayanağımız yıkılıyor.İnançlarımızdan, mukaddeslerimizden her gün biraz daha uzaklaşıyoruz.Bir ses, her gün biraz daha kısılan, biraz daha uzaktan gelen bir ses bizi kendimize çağırıyor:Dön geriye, gittiğin yol, yol değil.Tuttuğun dal, dal değil.Düşeceksin,helak olacaksın.Duymuyoruz, işitmiyoruz, daha doğrusu duyuyor, işitiyor ama geri dönmek, haklı olduğunu yüzde yüz bildiğimiz sesin çağrısına uymak istemiyoruz.

Geçen, bir yerde okumuştum,İnsanlık kıyametini hazırlıyor diye yazmıştı bir yazar. Kıyametin ne zaman kopacağı, kainatın hangi neslin başına yıkılacağı hep merak konusu olmuştur. Bir parça iman taşıyıp da o büyük günü düşünmemek, onun korkusuyla titrememek mümkün mü? Ama biz biliyoruz ki,kıyamet gününü Allah’tan başka bilen yok. Ve yine biliyoruz ki, onun bir çok habercisi, bir çok alameti var.Onların ne kadar gerçekleştiğini ise anlatmaya gerek yok.

Yürüdüğümüz yol günah, baktığımız yer günah, aldığımız koku,teneffüs ettiğimiz hava, içtiğimiz su, yediğimiz yemek,kazandığımız para, el attığımız her şey günah.En kötüsü biz günahtan korkmuyor, utanmıyor, pişmanlık duymuyor, haz alıyoruz.Allah’a isyan bir günah, Allah’a meydan okumak bin günah, biz meydan okuyoruz.Tanrı yok, biz varız diye bağırıyoruz.

Şu hale bakın,her taraf bir suç bataklığına dönmüş.Tinerci, hırsız, gaspçı,katil, çeteci, dolandırıcı ne ararsanız var. İşin garibi, ırza tecavüzden hapis yatanın bile hapis yatmış, diye bu toplumda saygı görmesi. Günaha,isyana,alçaklığa saygı duyuyoruz.Bir toplum hakka saygısını kaybederse işte böyle günaha,isyana, zulme tapınmaya başlar.Biz Allah’ı unuttuğumuzdan beri,suçun,suçlunun kölesi olduk.Dünyamız yıkılıyor seyrediyoruz, ahiretimiz yıkılıyor alkış çalıyoruz.

Zina, Bina,Riya, nifak,fitne ve diğerleri, o büyük günün habercileri.Amel defterimizde hepsi var.Kulağımızda bir kıyamet senfonisi.Duymadan, hissetmeden,anlamadan çılgınca koşup duruyoruz. Ateş böcekleri gibi cehennemlere uçuyoruz.Allah’a çağıran, Kuran’a çağıran sesleri kıstık, yolları kapadık.Din vicdan işidir diyip, dini vicdanlarda boğduk. Daha doğrusu önce vicdanı öldürdük sonra dini ölmüş vicdanlara hapsettik.Şimdi dinde yok vicdanda. Eğer tez zamanda bir yol bulmazsak, bizi Allah’a, bizi Kuran’a götüren bir yol .. korkarım o zaman o kıyamet bizim başımıza kopar.



Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi