Serdar Arseven

Serdar Arseven

CIA’dan Türkiye ve Recep Tayyip Erdoğan değerlendirmeleri

CIA’dan Türkiye ve Recep Tayyip Erdoğan değerlendirmeleri

Ben Recep Tayyip Erdoğan’ı seven bir adamım.

Bu bilindiği için “Türkiye’nin büyük bir komployla karşı karşıya bulunduğuna” dair ne kadar veri sıralasam da, bazıları “itibar” etmeyebilir.

Dünyanın en büyük havalimanlarından birinin temelini attığımız böylesine güzel bir günde, iyisi mi “Onların da ‘itibar’ edeceği bir kaynağa yer vereyim!” dedim.

CIA’nın “paralel” organı Stratfor’un kurucusu ve CEO’su George Friedman’ın www.stratfor.com’da  yer alan çalışmasında Türkiye bahsi de var.

Gezi olaylarının tezgaha konulmasından önce hazırlanmış çalışma, CIA’nın Türkiye’ye ve 2023 vizyonuna bakışını ortaya koyuyor.

Deniyor ki orada:

“Türkiye 2020 yılında ve sonrasında dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olacaktır. Şu anda zaten dünyanın en büyük 17. ekonomisidir. Bu süreç devam edecektir. Türkiye bölgesel ticaretin merkez noktasındadır. Ülke aynı zamanda üretim gücünü de gittikçe artırmaktadır. Türkiye’nin tarihi mirası da önemlidir. Türkiye tarih boyunca İslam dünyasını bir arada tutan bir imparatorluk yapısının başlıca unsuru olmuştur. Türkiye, Balkanlar’da, Kafkasya’da, Arap Yarımadası’nda ve Kuzey Afrika’da etkinliği gün geçtikçe artan bir ülke olarak dikkat çekmektedir. Tarihten gelen bu güç, 2020 sonrasında daha da etkin bir şekilde kendisini gösterecektir. Türkiye, bir yüzyıl boyunca sahip olamadığı konuma yükselmek için çok ciddi adımlar atmaktadır.”

Evet…

CIA, Türkiye’nin son 12 yılda gerçekleştirdiği hamlelerle “nereye oynadığını” çok net bir şekilde ortaya koyuyor değil mi?..

Çok net!..

Peki…

Diyeceksiniz ki, “Bu tespitlerin son zamanlarda yaşadıklarımızla ne alâkası var?..”

Onu da CIA kaynaklı çalışmanın ilgili bölümlerini yansıtmak suretiyle gözler önüne serelim:

“Amerika Birleşik Devletleri,  Avrasya’daki büyük tehditlere set çekmek için bölgesel güçler yaratmaktadır. Ancak. ABD bölgesel hegemonyalardan korkmaktadır. ABD sadece bölgesel rakipler değil küresel rakipler de istemez. ABD, Türkiye’ye bu açıdan bakmaktadır. ABD, Türkiye’nin gittikçe artan küresel güç olma arzusunu tehdit olarak görmektedir. Bundan dolayı da, Türkiye ile ilişkiler, Türkiye’de ‘huzursuzluk yaratacak’ boyutlara taşınacaktır.”

Gördüğünüz gibi ABD, Türkiye’nin son yıllarda “Küresel Güç” olma yönünde adımlar atmasından rahatsız olmaktadır.

Bu CIA belgelerinde açıkça ifade edilmektedir.

ABD -İsrail ittifakının bu rahatsızlığı ortadan kaldırmak için ülkemizde “huzursuzluk” çıkartmasının önemine dikkat çekilmektedir.

CIA çalışmasından devam edelim:

“ABD Türkiye’yi bölgesel çıkarları için tehdit olarak görecektir. Buna ek olarak Türkiye’de ideolojik bir değişim de olabilecektir. Osmanlı İmparatorluğu’nun yıkılmasından sonra laik bir yapı olan Türkiye, Din’e (İslam’a) ve İslam dünyasına daha esnek yaklaşacaktır. ABD potansiyel bir İslam devleti olarak gördüğü Türkiye’ye karşı tavır içinde olacaktır.”

İşte efendim. CIA, meseleye böyle bakıyor.

CIA, Türkiye’nin son yıllarda hızla ilerlediğini, hızla güçlendiğini ve bu durumun kendileri için bir “tehdit” oluşturduğunu ilan ediyor.

CIA, ülkenin niçin karıştırılmak istendiğini böyle açıklıyor.

İlginç değil mi;

CIA çalışmasını okumaya ara verip de şöyle bir “haberlere” baktığımızda, muhalefet müdürünün “çarpıcı” ifadelerine rastlıyoruz:  “Recep Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı olmasını çağdaş dünyaya açıklayamayız!” 

Muhalefet müdürü ne demek istemektedir? 

“Çağdaş Dünya” diyerek işaret ettiği çerçeve hangi ülkeleri içine almaktadır?..

Sayın müdür, niçin bu aziz millete değil de, “Çağdaş Dünya” diyerek işaret ettiği çerçeveye “izah”  gereğine işaret etmektedir?..

Recep Tayyip Erdoğan karşıtları şu işi bir “izah” etsin bakalım!.. 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Serdar Arseven Arşivi