Serdar Arseven

Serdar Arseven

Aydın Doğan “Paralel”i -niçin- yalanlamadı!..

Aydın Doğan “Paralel”i -niçin- yalanlamadı!..

Geçtiğimiz günlerde “İhsanoğlu... Bir Aydın Doğan adayı!..” başlığı altında “Ekmeleddin İhsanoğlu” bahsine girmiştik.

Sayın Doğan, konu hakkında “avukatı aracılığı” ile bir açıklama göndermiş.

Aynen şöyle:

“Sayın Ekmeleddin İhsanoğlu’nun Cumhurbaşkanı adayı olarak gösterilmesinin arka planında Aydın Doğan’ın bulunduğu şeklinde gazetenizde yayınlanan haberler ve yapılan yorumlar tamamen hayali olup, gerçeği yansıtmamaktadır. Bu gibi yayınlar sadece basın mesleğine zarar verir. Sayın İhsanoğlu, bu haberlerin doğru olmadığını zamanında açıklamıştı.

Aydın Doğan, Sayın İhsanoğlu’nu tanımış olup, kişiliğini ve mesleki meziyetlerini takdir etmektedir. Ancak, CHP ve MHP tarafından aday gösterilmeden önce siyasetle hiçbir ilgisi olmadığını beyan etmiş olan Sayın İhsanoğlu’na, haberlerde vurgulandığı şekilde Aydın Doğan tarafından yıllar öncesinde Cumhurbaşkanlığı önerisinin yapılmış olduğu iddiası tamamen hayal mahsulüdür.Yayıncılıktan başka bir amacı olmayan Aydın Doğan’ı siyaset senaryolarının içinde göstermek büyük bir yanlış ve haksızlıktır.

Cumhurbaşkanlığı seçimi ile ilgili haber ve yorumlarınızın bu açıklama doğrultusunda düzeltilmesini rica ederim.

Saygılarımızla 

Aydın Doğan 

Vekili Av. Erem Turgut Yücel 

Evet açıklamayı verdik…

Sayın Aydın Doğan’ın

 “Yayıncılıktan başka hiçbir amacı yok”muş!..

Öyle diyor kendileri!..

İnanmak serbest!..

Sayın Aydın Doğan, 28 Şubat sürecinden bu yana ne yaptıysa “Yayıncılık –ilkeleri- böyle gerektirdiği için yapmıştır!”

O civarlarda zuhur etmiş bulunan “Andıç tezgâhı” da yayıncılık ilkeleri gereğidir!..

Sayın Erdoğan’a “Rahmetli Menderes’in akıbetini” hatırlatan “gazetecilik şaheserleri” de bu kapsamdadır!..

“‘Seçmenden yüzde 47 oy alan parti kapatılamaz’ diyenler de, ‘Bu saatten sonra Türkiye’de parti kapatma olmaz’ diyenler de kuzu kuzu davanın sonunu bekleyecek!”cümlesinde odaklanan tehdit dolu ifadelerin o civarlarda yer alması da böyledir.

Öyle ya;

 “Aydın Doğan’ın yayıncılıktan başka hiçbir amacı yoktur.”

Asla ve kat’a olmamıştır!..

Öyle diyor açıklamasında…

İnanmak serbest!..

Sayın Doğan; gezi olaylarından bu yana Sayın Erdoğan’ı hedef alan faaliyetlere “medya desteği” vermemiştir aslında.

Sayın Doğan, Soma’da ölenlerin başlarına gelene “müstahak” olduğunu söyleyebilen “çalışanının” yaptığını da, “gazetecilik meslek ilkelerine” saygısından dolayı “karşılıksız” bırakmıştır.

Bunlara da inanmak serbest!..

Neyse ne…

Sayın Aydın Doğan’ın açıklamasına olduğu gibi yer vermek suretiyle “kendini ifade etme hakkı”na saygımızın gereğini yerine getirmiş olduk.

Hatırlatmak gerekirse…

O yazımızda Sayın Tevfik Diker’in  “Kurtlar Medyası” adlı kitabından şu bölümü “kaynak belirterek” köşemize almıştık:

“Ekmeleddin İhsanoğlu’na genelde Doğan Grubu, özelde Hürriyet gazetesi özel ilgi gösteriyor. Aydın Doğan, Suudi Arabistan’a gittiğinde kendisini Prof. İhsanoğlu misafir etmişti. Aydın Doğan’a Hüsamettin Özkan da eşlik etmişti. Bir süre önce, İhsanoğlu’nun eserinin tanıtımına Aydın Doğan ile birlikte Hüsamettin Özkan, Doğan Hızlan, Vuslat Doğan Sabancı, Mehmet Ali Yalçındağ, Ertuğrul Özkök, Altan Öymen, Taha Akyol, Uğur Dündar ve Nedim Şener katılmışlardı. 

Aydın Doğan’ın 2011 yılının Ağustos ayında da Cidde’ye gidip Ekmeleddin İhsanoğlu ile görüştüğünü eklemeliyim. Aydın Bey’in Ekmeleddin İhsanoğlu ile yakın irtibatı bu tarihten öncesine dayanıyor. Aldığım bilgiler, Aydın Doğan’ın Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu’nun Cumhurbaşkanlığına aday olmasını istediği doğrultusundadır. Diyeceğim o ki, Aydın Doğan ve arkasındaki Yaşlı Kurtlar düzeni Erdoğan’ın Çankaya yolunu kesebilmek için Başbakan’a gitmesi muhtemel oyların bölünmesini arzu ediyorlar.”

Evet…

Bunları yazan Sayın Tevfik Diker’e açıklama gönderme gereğini duymayan Sayın Doğan bize –köşemizde yer vermemiz istirhamıyla- “Böyle işlerle alâkam yoktur, olamaz!” yollu bir metin yollamış…

Bir de…

Bakın burası çok dikkat çekici:

O yazıda, Başbakan Erdoğan’ın “Paralel Yapı” olarak işaret ettiği malûm grup ile Doğan medyası arasındaki işbirliğine işaret eden bölümler de vardı.

Yazının üçte ikilik bölümü bu meseleye ilişkindi.

Sayın Doğan, o bölümlere itiraz etmemiş…

“Yayıncılıktan başka bir amacı olmadığını” iddia eden Sayın Aydın Doğan, o bölümleri “yalan”lamamış.

Eğer “unutkanlıktan” kaynaklandıysa bu…

Yeni bir açıklama göndersinler, ona da yer vereyim!..

 “İfade hürriyeti”ne tam destek!..

Önceki ve Sonraki Yazılar
Serdar Arseven Arşivi