Bilal Şahan

Bilal Şahan

Ananın Dili, Oğulun Bedeli

Ananın Dili, Oğulun Bedeli

Dar ağacındadır…
Boynunda urganı…
Ayağının altında sehpası…
Dudağında duası…
“Altın vuruşun” yapılacağa ana hazırdır.
Son isteği sorulur…
Ağlamaktan bitap halde olan anasıyla göz göze gelir…
“Son isteğim anama sarılıp, öpüp koklamak” der.
Ana – evlat öpüşüp, koklaşıp, ağlaşırlar.
Evlat, anasına “dilini çıkarda bir öpeyim” isteğinde bulunur.
İdam sehpasındaki evladın isteği yapılmaz mı?
Dili çıkarmasıyla oğlun ısırıp tükürmesi bir olur.
Herkes şaşkındır…
Oğul, anasına çıkışmaktadır…

“Elimde yumurtayla geldim. Sormadın ‘nereden buldun, aldın’ diye. Sırtımı sıvazladın. Parayla geldim ‘nasıl kazandın?’ demedin, övgüler düzdün. Şimdi ağlama. O gün sorsaydın, sırtımı sıvazlamasaydın bu gün burada olmazdım. Her şey senin yüzünden…”
Herkes şoktadır.
Ben de şoktayım; Yenişafak Gazetesi’nin “Tapelerle yükseldi” manşetinden sonra.

Ve tekrar, “Gazete arşivleri ortada Uzan’ın ki nerede?” ve “Keçiboynuzu kıvamında hem nalına hem mıhına” başlıklı yazılarımda değindiğim konuya gelelim: Uzanların ve Hayrı Kozakçıoğlu’nun arşivleri kimin elinde?

Tabela icraatçılığı

Okumuşsunuzdur…
Sınava giren 6 bin 655 tıp doktorundan yüzde 91’i başarısız olmuş.
“Nedendir?” sorusuna çok girmeyeceğim. Neredeyse her ilçede bir tabela üniversitesi mevcut. Mutluyuz.

3 yıllık aile hekimliği uzmanlığını kısa bir süreye sığdırıp bütün pratisyen hekimlerin tabelasını değiştirdik; oldular “aile hekimi.”
Liselerin tabelasını değiştirdik; her yer “Anadolu Lisesi oldu.”
Eczacılığın eğitim süresini 4’den 5 yıla çıkardık, Sağlık Bakanlığı  diplomaları Uzman Eczacı olarak verdi. Uygulamada “siz uzman değilsinize ” dönüldü. Tabelalar değişti.
Bu sefer yine tabelaya oynandı…
“Paralel yapının” dershanesinin tabelası gece yarısı söküldü.
Ortada yeni yönetmelik, kanun vs. var mı?
Cevap “ yok” ise, niye söküldü?  “Var” olsa bile bir geçiş süresi tanınır değil mi?
Reklam  tabelasının tarifesi, metrekaresi, ödenen vergisi ortada.
Ortada olmayan, tıpkı  gezi olaylarının  çığırından çıkmasına sebep olan çadırların yakılmasındaki gibi emri kimin verdiği.

Bir yıllık ilan vergisini alan belediye, eksik kullanım süresinin bedelini de geri öder herhalde.
Bu tip düzenlemelere artık “müsvedde icraatlar” diyeceğim, “bunu böyle bilin.”

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bilal Şahan Arşivi

Tohum

18 Eylül 2014 Perşembe 13:33