Serdar Arseven

Serdar Arseven

Vesayet sisteminin sonu!..

Vesayet sisteminin sonu!..

Milletin seçtiklerinden birini “Cumhurbaşkanlığı” için aday göstermemek suretiyle “Milli İrade”ye bakışını ortaya koyan

Kemal Kılıçdaroğlu-Devlet Bahçeli paralel zihniyetinden bu ülkeyi kurtarmak için…

Vesayet sistemini tamamen sona erdirmek için…

Recep Tayyip Erdoğan!..

Ankara Ticaret Odası’ndaydık.

 Muhteşem merasimi izledik.

Cumhurbaşkanı adayı Recep Tayyip Erdoğan’ın boğazının düğümlendiği anlar…

Yan taraftaki hanımlar güçlü vurgularla ağlıyor.

Emine Erdoğan Hanımefendi’yi görüyorum.

Ağlıyor…

Yakalayabildiğim bütün gözler nemli.

Erkekler tavana bakıyor!..

Baba yüreğine ağlar:

“Bir sabah kalktığımda yatak odamızın kapısında bir pusula vardı.

Geceleri 1-2 böyle geliyoruz eve…

 Ve kızım o pusulaya şunu yazmıştı:

 ‘Babacığım bir geceni de bize ayırır mısın?..’

Şu anda kızım aramızda, tabi o sabahtan okula gidiyor.

Biz de onu uğurlayamıyorduk.

Böyle süren bir hayat oldu.

Ben onlardan hep razı oldum, onların da kendilerine yeterince vakit ayıramadığım için beni affetmelerini, benden razı olmalarını diliyorum.

İstemeden kırdığımız kardeşlerim varsa onlardan da af diliyorum. Tüm çalışma arkadaşlarımdan helallik diliyorum.

Bu bir veda değil. Bizim için her an yeni bir başlangıçtır.”

Erdoğan büyük dâvâ adamı:

“Allah’a hamdolsun. Mülkün sahibi, zaferin sahibi Allah’tır. Bu davayı, bu mücadeleyi bugünlere ulaştıran Allah’a hamdolsun.

Bu davanın sancaktarlığını yapmış her bir kardeşimden Allah razı olsun. Ayaklarımızı doğruluk üzerine sabit kıl.

Yarabbi Senin iznin olmadığı sürece hiçbir şey kıpırdamaz.

Hayır işlerimizi kolaylaştır.

Bizi kibirden, hasetten muhafaza eyle. Bizi adaletsizlikten muhafaza eyle. Bizi, ailemizi, yol arkadaşlarımızı muhafaza eyle.”

Besmele ile başlayan ve Fatiha ile biten muhteşem bir konuşma.

Köşk’e böyle bir isim çıkıyor İnşallah.

Hamdolsun!..

Recep Tayyip Erdoğan’ın inanç, duygu, sevgi, barış yüklü konuşmasını mekânında izledikten sonra…

Yine mekânında Kemal Kılıçdaroğlu’nu izliyorsanız, azminiz artar.

Dersiniz ki,

“Allah bu büyük milleti bir daha bunların eline düşürmesin!..”

Kemal Kılıçdaroğlu’nu SSK Genel Müdürü olduğu günlerde çok yakından izlerdim.

Vaktinde çok dava açmışlığı vardır bizim ekibe.

Makamına gitmiş, görüşmüştüm.

“İsmet İnönü” gibiydi.

Vural Savaş gibiydi.

Nevzat Tandoğan gibiydi.

 “Türban gericiliktir, Arabistan’a gitsinler” diyen Süleyman Demirel gibiydi!..

Dün baktım, aynı Kemal Kılıçdaroğlu; nefret dilli Kılıçdaroğlu!..

Tâkip edenlerimiz bilir;

 Sayın Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı için aday olmasından ziyade bir dönem daha Başbakanlık yapmasını, 2015 seçimlerinde Anayasa’yı tek başına yenileyecek gücü elde ettikten sonra, “çivileri iyice yerine oturtmasını” arzu ediyordum.

Öyle olmadı; Sayın Erdoğan’ın Allah’ın izniyle 12. Cumhurbaşkanı olması için yola çıkıldı.

Şimdi yapılacak olan, “vesayet sistemine” son verecek “iki neticeyi” elde etmek için geceyi gündüze katmak.

Erdoğan dünkü konuşmasında “Milletin seçtiği Cumhurbaşkanı olarak Köşk’e çıkması halinde “vesayetin tamamen biteceğini” söyledi.

Bu çok çok önemli.

Milletin seçtiklerinden birini “Cumhurbaşkanlığı” için aday göstermemek suretiyle “Milli İrade”ye bakışını ortaya koyan

Kemal Kılıçdaroğlu-Devlet Bahçeli paralel zihniyetinden bu ülkeyi kurtarmak için…

Recep Tayyip Erdoğan!..

Önceki ve Sonraki Yazılar
Serdar Arseven Arşivi