Serdar Demirel

Serdar Demirel

HDP faşizmi

HDP faşizmi

PKK’nın Kobani bahanesiyle başlattığı yakma, yıkma, öldürme, korkutma ve sindirme kalkışması çözüm sürecine dair iradenin güçlü olması ve hayli yol alınması sebebiyle tüm ülkede büyük hayâl kırıklığı meydana getirdi. Oysa daha geçen hafta devlet iradesini gösteren barış sürecinin yol haritası resmi gazetede yayımlanmıştı..

Neler oluyor? Bu şiddet ve öfke niye? 

PKK taraftarlarının vandalizmini anlamlandırabilmek için biraz da bu örgütün zihin kodlarına bakmak gerek. Megalomaniye, lâ dinî karaktere, ötekileştirici ve yok edici, faşizan kodlara yani. Örgüte hakim olan aklın kodlarına bir nefret ideolojisi içkindir.  

Biz, PKK dediğimizde onun siyasi uzantısı HDP’yi de kastediyoruz. Bu hareketin duruş ve eylem bütünlüğüne baktığınızda paradoksal olarak karşı çıktığı faşizme benzer gecikmiş bir faşizm göreceksiniz. Daha ortaya çıkarken bölgedeki Kürt ve Türk bütün sol örgütleri zorla kendisine beyat ettirmiş, etmeyenleri de tasfiye etmiş bir hareketten bahsediyoruz.

Bu tasfiye önceleri ideolojik akraba gruplara yapılsa da sonraları İslâmcı yapıları da kapsamış ve bu yüzden PKK Hizbullah çatışması PKK’nın zorlamasıyla çıkmıştır.

PKK bütün sol söylemlerine rağmen şovenist bir harekettir. Sadece içinden çıktığı Kürt halkının, Kürt halkının içinden de seküler ve kendisine beyat etmiş kesimin acılarını önemser. O yüzden de bölgede farklı inançtaki kesimlere zulüm uygulamaktan hiç çekinmez. 

Suriye’ye bakmak bile bize PKK faşizmi hakkında bilgi vermeye kâfidir: Zalim Esed rejimi 250 binden fazla insanı katletti. 4 milyondan fazla insan komşu ülkelere sığınmak zorunda kaldı. Şehirler yerle bir edildi. İnanılmaz acılar yaşandı.. 

HDP ve YPG ölen ve kaçanlar Araplar olunca buna ses çıkarmadı. Ölenler Türkmenler olunca yine ses çıkarmadı. Onların katledilmesi ve vatanlarından sürülmeleri bir şey ifade etmedi. Aksine  Esed ile işbirliği bile yaptılar.

Ama ölen Kürtler olunca ayağa kalktılar. Saldırıya uğrayan Kürt yerleşim bölgeleri olunca kıyameti kopardılar. Dünyayı ayağa kaldırmak için örgüt elemanları Avrupa ülkelerinde gösteriler tertiplediler.

Türkiye sokaklarını kana bulamaktan, yakıp yıkmaktan, ülke barışını tehlikeye atmaktan asla tereddüt etmediler. 38 kişiyi doğrudan veya dolaylı olarak öldürdüler. Kobani’de Kürtler öldürülüyor diye Türkiye’de Kürtleri ve Türkleri öldürdüler. Oysa gelen haberler Kobani’de sivillerin pek kalmadığını, PYG ile IŞİD militanlarının bir hakimiyet savaşı verdiğini söylüyordu.

Güzel de sadece Kürtlerin acısını önemser, sadece Kürtlerin kanını kutsal ve dokunulmaz kabul ederseniz bunun adı tek kelimeyle faşizm olur. Zamanında Kürtleri Türkleştirmeye zorlamış faşizm bile bu faşizmi meşrulaştıramaz.   

Müslümanlar olarak bizim için Kürt, Türk, Arap fark etmez, herkes ya imanda ya da insanlıkta kardeştir. Suriyeli Arap kardeşlerimize karşı hissettiklerimizin aynısını Türkmen ve Kürt kardeşlerimize karşı da hissederiz. Meseleye etnik temelli bakmayız.

Ama PKK ne yapıyor? Kürt halkını sekülerleştirmek ve kardeşi olduğu Müslüman Arap ve Türklerden uzaklaştırmak için her krizi kullanıyor. Barış sürecini tehlikeye atıyor ve hatta hükümeti bu süreci bitirsin diye sürekli kışkırtıyor.

Sokaklarda savunmasız, masum sakallı ve çarşaflılara saldırması, Hüda Par’ın merkezlerini basması ne tür bir faşist cinnetle karşı karşıya kaldığımızı gösterir.

Hüda Par’a sataşması kuşkusuz onun bölgedeki siyasi rekabetinden korkmasındandır. Hüda Par legal alanlarda faaliyet sahasını genişlettikçe bunu kendisine bir tehdit olarak görüyor ve mümkünse onları tekrar silahlı bir kavganın içine, illegal zemine çekmeye çalışıyor. Çünkü Kürt halkının kahir ekseriyeti dindar ve dine saygılıdır. Hüda Par’ın Hz. Peygamber’i anma programlarında Diyarbakır’da yarım milyona yakın kişiyi bir araya toplaması onlar için alarmdır.

Kürt halkının barış sürecini tam desteklediği de biliniyor. PKK içindeki derin yapıya ve faşist kadrolara rağmen barış sürecinin devam etmesinden yanalar. Bu yaşananlar bile Yeni Türkiye’nin bu sorunu çözmeden büyük adımlarla yürümesinin mümkün olmadığını gösteriyor. Türk halkı da kışkırtmalara kapılmadan, barıştan yana olan Kürt halkıyla yana yana durup bu ırkçı derin yapıyı püskürtmelidir.  

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Serdar Demirel Arşivi