IŞİD ortaya çıktığından beri birkaç istisna hariç hep Müslümanları öldürüyor. Örgütün Irak ve Suriye’de faaliyet göstermesine rağmen İsraille hiç çatışmadığının farkındasınızdır. Önüne gelen diğer tüm Müslümanları mürted ilan ederek katleden bir terör örgütünün İslam’la savaş içinde olan Yahudi komşusuyla sıfır soruna sahip olması çok düşündürücü değil mi?

İnsanın aklına ister istemez ikisi arasında gizli bir ittifak olup olmadığı geliyor.

Bazı batılı yazarlar şüphenin de ötesine geçip IŞİD=İsrail diyebilecek kadar ileri gidebiliyorlar. Onların argümanları yüzde yüz doğru olmasa da yabana atılacak gibi de değiller.

Mesela Netanyahu’nun Haziran ayında IŞİD’in İsrail için iyi olduğu sözüne takmış durumdalar. Netanyahu söz konusu demecinde Ortadoğu’daki mezhep savaşlarının İsrail’in işini kolaylaştırdığını söylemişti. Ortadoğu’da gerçekten de bir mezhep savaşı var. Bu savaş Müslümanların askeri ve ekonomik gücünün yanı sıra insan gücünü, sosyal hayatı, altyapıyı, ticareti ve  siyaseti yerle bir etti.

Müslümanlar birbirlerinin en büyük düşmanı olurken Gazze’yi bombalayan İsrail’in katliamları birden gündemden düşüverdi. İsrail’e komşu tüm Müslüman ülkeler bitkin düşmüş durumdalar.

IŞİD ve İsrail’in birbirlerine olan benzerlikleri de bazı entelektüellerin dikkatlerinden kaçmamış. Onlardan alıntı yaparak bir kaçını sıralamak gerekirse;

-     IŞİD, Suriye, Irak, Lübnan ve Ürdün’de bir devlet kurmak istiyor. Çünkü bu toprakların Allah tarafından halife (!) Ebu Bekir el Bağdadi’ye verildiğini iddia ediyorlar. Bu bölgeler Yahudilerin hayalini kurdukları Büyük İsrail devletinin kurulacağı arz-ı mev’ud topraklarının büyük bir kısmını oluşturuyor. Başka bir deyişle her ikisi de aynı topraklarda büyük devletlerini kurmaya çalışıyor.

-    Diğer bir benzerlikse her ikisinin de faşist politikaları. İsrail gibi IŞİD de kendinden olmayanı insan yerine koymuyor ve onlara hayat hakkı tanımıyor. IŞİD şu anda kendisine destek vermeyen bütün Müslümanları dinden çıkmış kafir olarak kabul ediyor. İsrail’se Yahudi olmayanları kendisine hizmet edecek olan hayvanlar gibi görüyor.

-    IŞİD de İsrail gibi acımasızdır. Her ikisi de gazetecileri, insan hakları aktivistlerini, sağlık ekiplerini, çocukları ve kadınları öldürmüştür. Hastaneleri ve okulları havaya uçurmuşlardır.

-    Her ikisi de askeri gücünü yabancılarla takviye etmiştir. IŞİD’de Irak ve Suriye’li olmayan onbinlerce yabancı militan var. İsrail’in son Gazze saldırısında beşbinden fazla yabancı kökenli asker vardı.

-    Diğer bir benzerlik de yerleşik halkı göçe zorlayıp mallarını gasp etmeleri. İsrail onyıllardır Filistinlilerin topraklarını işgal ederek üzerine Yahudi yerleşim yerleri yapıyor. IŞİD de aynı şekilde kendisinin olmayan şehirleri ele geçirerek yerel halkı göçe zorladı.

-    İsrail her yıl Amerika’dan 3,1 milyar dolarlık askeri yardım alıyor. Yani bir nevi Amerika’nın sırtından güvenliğini temin ediyor. IŞİD de Amerikan malı silahlar kullanıyor. Geliri ise Irak ve Suriye’de ele geçirdiği petrol kuyularından geliyor. Diğer bir deyişle her ikisi de başka ülkelerin üzerinde parazit gibi yaşıyor.

IŞİD’in batılı ülkelerin istihbarat servisleri tarafından kurulduğuna dair iddialar var. Bunları ispat etmek zor ama IŞİD teröründen kimlerin fayda sağladığı, kimlerin de zarar gördüğüne bakınca anlıyoruz ki en büyük zararı Türkiye dahil bölgedeki Müslüman ülkeler görüyor.

Şii Bağdat yönetimi ve Kuzey Irak’taki Kürt yönetimleri öyle bir terbiye edildiler ki, düne kadar petrol için birbirlerini yerken şimdilerde birbirlerine sarılıyorlar. Türkiye bile Kobani bahanesiyle savaşa sokulmaya çalışıldı.

Türkiye oyunu görünce bu sefer de PKK devreye sokuldu. Öte yandan  İsrail güvenli bir adacık gibi bölgenin tam kalbinde en huzurlu dönemlerini yaşıyor. Kimse Gazze’de yaptıkları katliamın hesabını sormuyor artık. Hazır Müslümanlar birbirlerini yemişken şimdi de Mescid-i Aksa’ya musallat oldu.

Tüm bu olayların birbirinden bağımsız geliştiğine inanmak saflık olur. IŞİD’in İsrail’in güdümünde olduğunu söylemek doğru değil ama ikisi arasındaki bu kadar benzerlik, Yahudi gazetecinin başı kesilirken İsrail’in sessiz kalması ve IŞİD teröründen en çok İsrail’in faydalanması, aralarında bir işbirliği olduğu ihtimalini kuvvetlendiriyor.

Şu kadarı kesin ki IŞİD bilerek veya bilmeyerek İsrail adına bir vekalet (proxy) savaşı veriyor.

İsrail IŞİD’e ne kadar teşekkür etse azdır.