Yener Dönmez

Yener Dönmez

Dört bakan kendi istemeli

Dört bakan kendi istemeli

Dört bakanla ilgili yolsuzluk mevzusu ve Rıza Zarrab'ın her yaptığı 17 Aralık'ın tekrar tekrar gündeme gelmesine neden oluyor.

Zarrab'ın adamlarının takipsizlik kararı sonrası iade edilen paralarını bavulla taşımaları bile manşetlere çıktı. Mehmet Baransu'nun bir dönem taşıdığı "bavul" anaforuyla birlikte.

Zarrab'ın karısı Ebru Gündeş'in yaptığı lüks harcamalar da yine 17 Aralık sosu verilmeden haber yapılmıyor.

Dün bakıyorum, Zarrab "takip ediliyorum" diye suç duyurusunda bulunmuş. Bu haber de aynen 17 Aralık'taki bütün müktesebatı hatırlatacak şekilde veriliyor.

Meclis Komisyonu'nun iç işleyişi çerçevesinde Yüce Divan oylamasının 5 Ocak'a ertelenmesi, bu tarihe kadar tartışmanın da devam etmesi anlamına geliyor.

Dört bakan, görevden alınmalarına rağmen bir kambur olarak AK Parti'nin sırtında kaldı. Partiyi rahatlatma adına adımlar atacaklarına kendilerini partinin güçlü şemsiyesi  altında tutma yönünde hamleler yapıyorlar.

Yüce Divan'a gönderilmeleri yönünde parti tabanında, hatta Meclis Grubu'nda bir kanaat oluştuğu sır değil.

Bunun AK Parti Genel Merkezi'nde de dikkate alındığı görülüyor. Ancak Yüce Divan aşamasında olacaklar konusunda şüphe var anlaşılan.

Aklanma fırsatı için kendilerinin çıkıp "Yüce Divan'a gitmek istiyoruz" demeleri gerektiğini parti grubunda milletvekilleri dile getiriyor. Ama demediler. Gidişat demeyeceklerini de gösteriyor.

AK Parti'nin stratejilerini bu durumu gözününe alarak oluşturduğu görülüyor. Tabi mesele sadece bu dört bakanla ilgili değil. Türkiye'nin pekçok gündemi üst üste birleşmiş durumda.

Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan tarafından yeni bir boyuta yükseltilen Çözüm Süreci konusunda PKK'nın da kendi gündemini uygulamaya çalıştığı görülüyor.

PKK yaklaşan genel seçimleri bir sıkıştırma aracı olarak kullanacak. HDP'nin baraj konusundaki çıkışı da bu çerçevede.

Bu siyaset çizgisi geçmişten beri Güneydoğu'da seçimler üzerinde hep baskı kurdu. Bölgede şehir yapılanmalarını kurduklarını ilan eden yapı, bu seçimde çok daha korkunç seçim baskısı uygulayacaktır. Seçim hileleri de buna dahildir.

Baraj konusunda meydan okumalarının alt yapısında bu da var. HDP seçime parti olarak girerse ve Köşk seçimlerinde olduğu gibi Selahattin Demirtaş üzerinden bir kampanya yürütüp, özellikle Batı illerinde bu stratejiyle yürürse dışardan oy alma potansiyelleri de var.

HDP'nin barajı aşamaması durumunda olacakları CHP seçmeni de hesaplayıp, kısmen HDP'ye kayabilir.

Bu hesapları herkes kendi açısından yaparken Kandil de kendi derdini düşünüyor. Kandil'in "şahin" rolü üstlendiği klasik PKK diziliminde seçim öncesine dönük talepler zinciri geliyor.

Fotoğrafın geneline bakmak tüm bu ayrıntılardan daha önemli. PKK'nın ve o çizgide siyaset yapanların artık "barış ve çözüm" dilini bıraktıklarını görüyoruz. Bir pazarlık ve tehdit dili hakim. Bu dil sürdüğü müddetçe savaşa hazır nesiller yetişmeye devam eder. Asıl çözümsüzlük buradadır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
4 Yorum
Yener Dönmez Arşivi