Asım Yenihaber

Asım Yenihaber

Ankara okuma bilen Başkan istiyor!

Ankara okuma bilen Başkan istiyor!

Bu talep piyangodan filan çıkmadı! “Müebbed Ankara başkan”ı bir günlük gazetenin bayan muhabiriyle mülakat yaptı. “Mülakat” dediğime bakmayın, öyle ciddiye alınacak şeyler konuşmadı, gazeteci bayan açıkca “bolca geyiğe vurduk” diyor. 

Kitap okuyamayan birisi ile başka ne konuşulabilir ki? 

Geyik muhabbeti... Üzerine MOSSAD salçası boca edilmiş! 

Hazret yüksek mektep mezunu olduğuna dair yemini billah edecek şimdi. Hatta tivit geyiğinden diplomalarının sûretini gönderecek. (Bu bahse yerimiz kalırsa, döneriz)

Her ehliyeti olan araba kullanıyor mu? 

Sen ehliyeti almışsın, fakat kitap okumuyorsun. Şu anda okuma bilmeyen bir başkansın. Bunu böbürlenircesine ifşa etmen de rezilliğin daniskası!

Biz çok cahil gördük, cehaletiyle övünenleri de çok gördük. Fakat bir şehrin mes’ul mevkiinde oturup da “ben kitap okumam” diyeni görmedik. Bunun övünülecek yanı yok. Utanılacak, hicaptan yerin dibine girilecek bir noksanlık bu. 

Şehir, yani “medine”... Medeniyet kelimesine medar olan kelime. Medine “şehir” demek. Bir şehrin yöneticisi açıkça medenî olmadığını söylüyor. Bu kabul edilebilir mi, hatta hazmedilebilir mi?  

Şimdi düşünün Berlin Belediye Başkanı Herr Klaus Wowereit “Ben kitap okumam” dese… Paris Belediye Başkanı Madam Anne Hitalgo aynı şeyi ifade etse…

Viyana Belediye Başkanı Michael Haeup, Moskova Beldiye Başkanı Sergey Sobyanin…

Elbette çıtayı yüksek tuttuğumu söyleyebilirsiniz. Avrupa’nın en anlı şanlı şehirlerinden söz ediyoruz. Berlin’in 23 milyon kitaplık kütüphanesi var. Paris’te 65 adet belediye kütüphanesi faal halde. Moskova’da 400 civarında kütüphane bulunuyor…Hadi Melih’in dişine uygun olanlardan bahsedelim. Atina Belediye Başkanı Yorgos Kaminis, Sofya Belediye Başkanı Yordanka Fındıkova…Ükenin bir günlük gaztesinin muhabiriyle mülakat yapıp “Ben kitap okumam!” deselerdi ne olurdu?  

Tahmininiz doğru: Ertesi gün makama ehliyeti olmadığı için görevden azledilirlerdi!

Mevcut iktidar muhafazakârlıkla övünüyor…Muhafazakârlık kitaplılık demektir. Kitapsız muhafazakârlık olmaz. Bu yüzden “medeniyet” kelimesi son yıllarda revaçta. İktidarın bir medeniyet iddiası var. 

Fakat başkentin müebbed başkanı, medeniyet dairesinde değil, bedeviyet dairesinde! 

Cumhurbaşkanımız kitap okumanın değerini her fırsatta ifade ediyor. Başbakanımız, kitaplı bir akademisyen. Her müsait zamanını kitap okumaya ayırıyor. Sen Başbakan’ın bütün dünyaca okunan “Stratejik derinlik” kitabını da mı okumadın? Vay ki, eyvay!

Yapılması gereken şudur: “Başkan pılını pırtını topla, emekliliğini iste. Sakin bir hayat yaşamak için hazırlıklarını tamamla. Yok itirazın varsa, git Kara tivi’de enkırmenlik yap!”

Böylece bol geyik muhabbetine fırsat bulursun!Ankara’nın yakasını bırak. Yerine gelecek ilk başkan Başkent için büyük bir kütüphane kurmak için kolları sıvasın. Onunla seninle olduğu gibi geyik muhabbeti yapılamasın. Yani muhabir seninle Farabi’nin Faziletli şehrinden mi konuşacaktı, İbn Haldun’un Mukadimesi’nden mi? Yahut Yahya Kemal’in, Tanpınar’ın medeniyet anlayışımızı yerine oturtan fikirlerinden mi? Ya da bilge mimar Turgut Cansever’in şehircilik yazılarından mı? Seninle ancak geyik muhabeti yapılır!

*

Gelelim diplomalı okumaz yazmazlık bahsine:

Başkan’ın müthiş bir biyografisi var. Buyurun okuyalım: “1967 yılında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’ni kazanınca tekrar Ankara’ya yerleşti. Mülkiye’den sonra Gazi Üniversitesi Gazetecilik Meslek Yüksek Okulu’nu bitirdi.” 

Bu cümleden ne anladınız? Adam Mülkiye’yi bitirmiş, ilaveten gazetecilik meslek yüksek okuluna gitmiş. Hay senin yüksek tahsilini yesinler! “Mülkiye’den terk, üç yıllık paralı Özel Başkent Gazetecilik Yüksek Okulu  mezunuyum” diyemiyor!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum
Asım Yenihaber Arşivi