Lütfü Şehsuvaroğlu

Lütfü Şehsuvaroğlu

Osmanlı Olmanın Şifreleri

Osmanlı Olmanın Şifreleri

Merhamet ve sadakat iki kardeştir

Os­man­lı ol­mak ola­bil­mek öy­le ya­lan­dan te­men­na ile ger­çek­leş­mez. Te­men­ni de­me­dim ba­kın, te­men­na de­di.

Te­men­na­nın kan­dil­li­si­ni bu kö­şe­den yaz­mış­tım, mut­la­ka oku­ma­lı­sı­nız. Os­man­lı­’da da dal­ka­vuk­lu­ğun en­va­i çe­şi­di ol­du­ğu­nun al­tı­nı çiz­miş­tik. Ama bu­ra­da mü­him olan te­men­na gös­te­ri­le­nin pa­buç bı­ra­kıp bı­rak­ma­dı­ğı­dır. Al­da­nıp al­dan­ma­dı­ğı­dır. Yüz ve­rip ver­me­di­ği­dir asıl me­se­le­…

Te­men­ni ede­rek de, te­men­na ede­rek de Os­man­lı ola­ma­yız. 

Da­ha doğ­ru­su şöy­le de­me­li­yim. Olur­su­nuz olur­su­nuz da fa­zi­let­li, ni­zam-ı âle­me inan­mış, ila-yı ke­li­me­tul­la­hın izi­ni sü­ren bir Os­man­lı ola­maz­sı­nız. Yok­sa Os­man­lı­’da da ya­lan, rüş­vet, il­ti­mas, dal­ka­vuk­luk, soy­ta­rı­lık, kor­kak­lık, iha­net gır­la gi­der­di­…

Çö­küş dö­ne­min­de mi sa­de­ce, her dö­nem­de­…

Me­se­la sad­ra­zam Gür­cü Meh­met Pa­şa­’nın öl­dü­ğün­de ser­ve­ti ne­re­dey­se ha­zi­ne ka­dar var­mış. Rüş­vet ile git­miş gel­miş hem de kaç ke­z…

He­le bir de bir as­ke­ri ve­sa­yet var­mış ki sor­ma-    ­yı­n… O on dört ya­şın­da­ki pa­di­şa­ha na­sıl da kıy­dı­lar? Genç Os­ma­n’­ın üze­rin­de­ki as­ke­ri ve­sa­yet han­gi ül­ke­de var­dı? Genç pa­di­şah kar­şı kı­yı­ya ge­çe­me­di as­ke­ri ve­sa­yet yü­zün­den. Üs­kü­da­r’­a ge­çe­me­di­… Rü­yam­da efen­di­mi­zi gör­düm hac­ca git­mem la­zım de­di. De­di­ler ki: pa­di­şah hac­ca mı gi­der­miş?”

Bo­zu­lan or­du ye­ri­ne ger­çek bir Türk­men Or­du­su ku­ra­cak­tı izin ver­me­di­le­r… 

Da­ha ne­ler ne­le­r…

Ney­se ko­nu­mu­za dö­ne­lim; Os­man­lı ol­mak yi­ne de ko­lay­dır de­mek is­ti­yo­rum.

Na­sıl mı?

İki aya­ğı­nız ola­cak tıp­kı in­san gi­bi­…

İki sü­tun: Bi­ri­si tef­rik et­me ha­zi­ne­si, di­ğe­ri ter­kip et­me ka­bi­li­ye­ti­… 

Os­man­lı bu iki sü­tun üs­tü­ne yük­se­lir.

Bu iki aya­ğın ta­şı­dı­ğı sağ­lık­lı bir vü­cut.. Son­ra gö­nül, ve onun di­li­…

Akıl ve be­yi­n…

Gön­lü de, sağ yum­ru­ğu­nu da sağ eli­ni kal­bi­ne gö­tü­rüp ver­di­ği se­la­mı da iş­lev­sel kı­la­cak al­tı um­de­si         var­dır.

Bun­lar: ima­nın şart­la­rı gi­bi­dir. Ha­yat için­de akar ama­…

Bi­rin­ci­si şirk koş­ma­mak­tır. 

Al­la­h’­tan baş­ka­sın­dan kork­ma­ma­yı sağ­lar bu. 

Ve o gö­nü­le öy­le ka­rak­te­ri­ni bo­za­cak olan şey­le­re mey­let­me has­le­ti düş­mez.

Son­ra ema­ne­ti eh­li­ne ver­me düs­tu­ru ge­lir. Ema­net eh­li­ne ve­ril­mez­se kı­ya­me­ti bek­le­nin ma­na­sı­nı id­rak et­mek­te­dir. Hiç bi­len­le bir olur mu?

Son­ra ema­ne­te hı­ya­net et­me­me. Ema­net edi­len va­tan top­ra­ğı­na, dev­le­te, ema­net edi­len ta­ri­hi­ne, do­ğal çev­re­ye­… As­la hı­ya­net ede­mez. Dost­luk­la­ra, iyi­lik­le­re, da­va­la­ra­…

Ar­dın­dan hük­met­ti­ğin za­man ada­let­le hük­met düs­tu­ru ge­lir. Ta­şı­dı­ğı­nız hu­su­met bir top­lu­lu­ğa ada­let­le hük­met­me­me yan­lı­şı­na ta­şı­ma­ma­lı inan­cı­nı pay­la­şır.

Böy­le do­nan­mış ki­şi gü­zi­de ile pes­pa­ye­yi ayırt ede­bi­lir. İn­sa­nı gö­zün­den ta­nır. Bir na­zar et­ti mi ada­mın kaç nu­ma­ra ol­du­ğu­nu an­lar. Ter­kip ede­bi­lir. En fark­lı olan­la­rı ay­nı po­ta­da eri­tir. Ma­ya­sı ona bu im­ka­nı ve­rir.

İş­te böy­le bir in­san Os­man­lı olur.

On­da mer­ha­met ve sa­da­kat iki kar­deş­tir. İn­sa­na, hal­ka mer­ha­met eder, sa­da­kat gös­te­rir dev­le­te­…     De­ğer­le­re­…

Bi­ze ema­net edi­len her şe­ye, ema­ne­te hı­ya­net et­me­me düs­tu­ru ile yak­laş­tı­ğı gi­bi onun kül­tü­rü­nü, di­li­ni ko­ru­ma­sı­na da biz­zat yar­dım­cı olur. Mer­ha­met­le yak­la­şır ema­net hal­ka­… Azın­lık­la­ra ve her­ke­se­…

Mer­ha­met ile sa­da­kat ni­ye iki kar­deş­tir?

Mer­ha­met gös­te­ri­len de sa­da­kat ile kar­şı­lık ve­rir. Ki­me mi? Mer­ha­met ede­ne de­ğil. Hep bir­lik­te bu ya­pı­ya­… Bu sü­tun­la­ra­… Bu da­va­ya­… Bu adan­mış­lı­ğa­…

Böy­le Os­man­lı olu­nur.

Öbür tür­lü de olu­nur ama o şan­lı fe­tih­le­ri ger­çek­leş­ti­ren de­ğil onu sö­mü­ren­di­r…

DERİN DEVLET GAZELİ

Ey vefasız meskenet, ey derde dert katan felek

Izdıraptan başka bir zevk vermeyen zindan felek

Gönlü bin aşktan usanmış lâl eden mecnun gibi

Döndürüp dursun belâ, düşsün ay katran felek

Ay ki, biz uğrunda yandık hem yakıp bin şems ve arz

Hem bulandık ab-ı aşkla rengi tam safran felek

Hep karanlık, hep elem verdin ah gündüz bile

Yâda değilmiş, banaymış garazın tafran felek

Yaş döküp gündüz gece ben ağlamaktan derbeder

Zâlime dost, sevdâya düşman, devlete yârân felek

Nerde bir ehl-i dâvâ var ise verirsin belâ

Ol derin devlet gibi bir şeytana hayrân felek

Gelse hanlar, kahramanlar baş idemez fendiyle

En umulmaz tezgâhları döndüren devrân felek

Verdiler yıllarca emek, ehl-i dâvâ hiç kaçmadı

Suflî sırtından geçinip durdu, ne hicrân felek

Çark-ı bî sâfâ etti pervâne gönlüm ardına

Şehsuvar der, gölgeler ki bahtına seyrân felek

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Lütfü Şehsuvaroğlu Arşivi