Dr. Erbakan Özal

Dr. Erbakan Özal

7 Haziran Seçimlerinin Farklı Yönleri…

7 Haziran Seçimlerinin Farklı Yönleri…

Son haftalarda, farklı kesimlerce yoğun bir biçimde seslendirildiği gibi; bu seçimlerin en önemli yönlerinden birisi, olabildiğince ‘esrarengiz’ olmasıdır... Esrarengizlik!.. İlginçtir; 7 Haziran 2015 günü yapılacak olan seçimleri ‘esrarengiz’ kılanın ne olduğunun cevabı bile olabildiğince esrarengiz görünüyor!.. Tuhaf değil mi?!. Tüm gelişmelerin açıklık, şeffaflık ve berraklıkla takip edilebildiği bir çağda bu derece ‘esrarengiz belirsizlik’ sahiden tuhaf değil mi, sizce de?!. 

Seçim sürecine ciddi anlamda yön vermeye başlayan esrarengiz belirsizliğin ‘korku yüklü’ abartı ölçeğinde pompalanmasına ne diyeceğiz peki?!. Hakikaten belirsizlikler ile esrarengizlikler ortamında pompalanan korku karşısında beyin ve kalplerin hangi beklentilerin esaretine mahkûm edildikleri ise işin farklı bir yönü!.. Beklenti, korku ve tiksintilerin ‘abartı’ boyutuna taşınması… ‘Orta yol’ çıkışına alternatif olarak ‘ifrat’ ve ‘tefrit’ yaklaşımının üstün kılınması karşısında toplum ve ülkenin sürüklenebileceği aşırılık ve felaketi varın bir düşünün!..

Dolayısıyla maalesef ‘abartı’ boyutuna varan ‘beklentiler’ de bu seçimin başkaca önemli bir yönünü oluşturuyor!.. Var olanla yetinerek daha iyiye, güzele ve ideale ulaşmak hususunda makul, sağduyulu, itidalli, soğukkanlı ve ümitvar bir şekilde emin adımlarla geleceğe yürümek varken, ‘yokluk’ ve ‘yok oluş’ algısı güdümünde abartılı beklentilere sapmak da neyin nesi?!. Anlaşıldığı üzere, ne yazık ki gariplikler birbirini takip ediyor!…

Bir başka gariplik de önümüzdeki Milletvekilliği seçimlerini ölüm kalım meselesi haline getiren ‘beklenti’ havasının özünü nelerin oluşturduğu konusundaki şaşırtıcı belirsizliktir!.. Toplumu en üst noktada germe potansiyelini özünde barındırmakta olan beklentilerin somut ve anlaşılabilir bir biçimde izah edilememesi de aslında kendi başına bir tuhaflık değil midir, yani?!. Tuhaflıklar üzerinden bir acayip algı operasyonu!..

Öylesine ‘sinsi’ ve ‘yanıltıcı’ bir ‘algı operasyonu’ ki; abartılı beklentiler üzerinden kitleler farklı noktalara kanalize edilmeye/yönlendirilmeye çalışılıyor olmasına karşın, süreci yönlendirenlerin hiçbir izi tespit edilemiyor ya da ortaya çıkartılamıyor. Profesyonel bir ‘espiyonaj’ operasyonu havası dışında başkaca bir tespit yapabilen beri gelsin(!)… 

Zaten bu ‘tespit edilemezlik’ nedeniyledir ki, ‘korku kültürü’ üzerinden/vesilesiyle kitleler çok kısa süre zarfında istenilen yöne doğru sevk ve idare edilebiliyorlar. Dolayısıyla beklentilerin üzerine örtülmüş bulunan ‘belirsizlik’ örtüsünün kökenindeki ‘korku’ kültürü de bu seçimlerin farklı bir önemli yönüne işaret ediyor… Korku!.. Korku!.. 

Kaldı ki, yaygın bir biçimde seslendirilmekte olan endişelerden esinlenilerek, seçimlere giderken yayılmaya çalışılan çeşitli korkuların kaynağı üzerinde yapılan sorgulamalar neticesinde yeterince somut verilere ulaşılamıyor olması hususu zaten sürece damgasını vuruyor!..  Ayrıca bundan dolayıdır ki zaten, kötü niyetli olduğu çok açık ve net olmasına rağmen, algı operasyonlarının başarılı olabileceğinden derin endişe duyulmaktadır. Hakikaten her şeyle ilgili olarak oluşturulmuş bulunan bir ‘derin yapı’ ve ‘görünmez el’ algısı çerçevesinde seçimlere gidiliyor olması hususu, acaba normal bir durum olarak değerlendirilebilir mi?!.

Derinlerden yansıtılan esrarengizlikler, belirsizlikler, abartılı beklentiler, tarifi yapılamayan korkular üzerinden toplumumuz bir yerden alınarak başka yerlere doğru taşınırken/sürüklenilirken, hâlâ daha iktidardaki otoritelerin kusurlu ve suçlu gösterilmeye çalışılması işin başka bir şaşırtıcı yönü… Devlete yön verebilecek derecede ‘iktidar’ olduğu ve rüştünü ispat edebilecek konuma geldiği zannedilen Hükümetin söz konusu ürkütücülükleri yeterince çözümleyerek ifşa edememiş ve bu vesileyle de ortadan kaldırılmasının koşullarını oluşturamamış olması da ayrıca şaşırtıcıdır!... Öyle ise, tam manasıyla ‘muktedir’ olup olmadığı bilinmeyen bir Hükümetle ilgili abartılı isnatlarda bulunmak bile aslında oldukça şaşırtıcı ve hayret verici bir algı operasyonudur!.. 

Bu arada mevcudu yıpratmaya yönelik tüm ‘örtülü’ hamleler paralelinde ‘makul’ alternatif görüntü, proje ve strateji sunulamamış olması hususu ise epeyce düşündürücüdür… Madem Hükümeti yıpratıcı kampanyalar düzenleniyor, alternatifini niçin ortaya koymuyor ya da koyamıyorsunuz?!. Dolayısıyla, alternatif  “hayali Cennet algısı” oluşturma hususunda ortaya koyulabilenler açısından sürece bakıldığında da benzer şaşırtıcılıklara rastlanılmaktadır… 

Çünkü ‘alternatif’ oluşturma noktasında şaşırtıcı derecede bir açıklık, boşluk ve eksiklik oluştuğu sade vatandaşlar tarafından bile sıklıkla dillendirilmeye başlanmıştır… Zaten bundan dolayıdır ki, algı operasyonları vasıtasıyla kafaları karıştırılmış olan KARARSIZLARIN KARARI daha seçime bir hafta gibi epeyce bir süre kala sürpriz bir şekilde belirginleşmeye başlamış bulunuyor… Kuşkusuz ki, son haftalarda kafalardaki karışıklıkların hızlı bir şekilde ortadan kalkmakta olmasının en önemli nedenlerinden birisi de, alternatif üretilememesinin de etkisiyle, siyasetin alternatifinin siyaset dışı mecralarda aranmaya çalışılmakta olduğu şüphesinin kitlelerde uyanmaya başlamasıdır… 

Hızlı bir şekilde yayılmaya başlayan böylesi ‘üzüntü verici’ düşüncenin özü şudur: Ne yani; ‘siyasetin alternatifi siyaset’ olması gerekirken, ortalığa salınan ‘olumsuzluklar algısı’ paralelinde alternatif bir siyasi yapı ortaya konulamayıp korkuya dayalı belirsizlik ortamının oluşturulması hiçbir şekilde hayırlı neticelerin alameti değildir… Gerçekten, alternatif üretemeyen korku ve belirsizlik ortamı yeterince kafa karıştırıcı değil midir?!. Netice olarak, başarısız gösterilen mevcut siyasi iktidarın alternatifi olarak başka bir siyasi yapı ortaya koyulamayıp kitlelerin boşluğa itilmesi hususu da bu seçimlerin önemli bir başka yönünü oluşturmaktadır… Bu yönüyle de önümüzdeki seçimlerin diğerlerinden ne derece farklı olduğu gerçeği bir kere daha ortaya çıkmış oluyor…d

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Dr. Erbakan Özal Arşivi