Ahmet Varol

Ahmet Varol

Gündemden notlar...

Gündemden notlar...

İslâm dünyasında son günlerde meydana gelen bazı önemli gelişmeleri kısa notlarla ve değerlendirmelerle aktarmak istiyoruz.
Somali’de işgal devam ederken, herhangi bir ateşkes veya barış anlaşmasının uygulamaya geçirilmesi imkânının olmaması ölümlerin sürekli artmasına sebep oluyor. Ne yazık ki gözlerden uzakta kalan Somali’de sürekli kan akıtılıyor; huzur ve istikrar sağlanamıyor.
Cibuti’de imzalanan ateşkes anlaşmasının direniş grupları tarafından reddedilmesi ve bu anlaşmanın Somali’de yaşanan işgal sorununa kesin bir çözüm getirmediğinin bildirilmesi sebebiyle, söz konusu anlaşma da durumu değiştirmedi.
Bir yerel insan hakları kuruluşu tarafından 16 Eylül Salı günü yapılan açıklamada Somali’de Haziran 2008 başından itibaren öldürülenlerin sayısının 800’e ulaştığı dile getirildi.
Açıklamaya göre Somali’deki işbirlikçi hükümetin Etiyopya işgal kuvvetlerini ülkeye çağırdığı 2007 başlarından bu yana ölenlerin sayısı da 9 bin 500’ü geçti.
Bu arada İslâmî Mahkemeler Birliği, yaptığı açıklamada, altı stratejik noktada daha kontrolü ele geçirdiklerini bildirdi. Fakat Etyopya işgal güçleriyle işbirliği içindeki yerel hükümet yetkilileri bu iddiaları reddetti.
Yemen’in başkenti San’a’da dün (17 Eylül Çarşamba) biri patlayıcı yüklü iki araçla gerçekleştirilen ve ABD büyükelçiliğini hedef alan saldırıda, bu yazıyı hazırlamamızdan önce yapılan son açıklamalara göre en az 16 kişi hayatını kaybetti, 13 kişi de yaralandı. El-Arabiyye adlı televizyon kanalında yayınlanan haberde eylemi Yemen’deki İslâmî Cihad Hareketi’nin üstlendiği iddia edilmişti. Daha sonra bu bilgi başka kaynaklarda da yer aldı ve örgütün diğer bazı ülkelerin temsilciliklerini de tehdit ettiği ileri sürüldü. Güvenlik organları tarafından yapılan ilk açıklamalarda, ölenlerden altısının eylemcilerden, altısının askerlerden, dördünün de sivillerden olduğu bildirilmişti. Olayın arka planını henüz yeterince bilmiyoruz.
Fakat ilk alınan bilgiler eylemin İstanbul’daki ABD Konsolosluğu’nu hedef alan eyleme benzediğini gösteriyor. ABD Büyükelçiliği hedef alınıyor, ancak eylemciler çok iyi korunan büyükelçiliğe yaklaşamadan bombalarını patlatıyorlar ve eylemciler dışında Yemenli koruma görevlileriyle sivil vatandaşlar hayatlarını kaybediyor. Büyükelçilik adına açıklama yapan ve ismini açıklamayan bir kişi, ölenler arasında Amerikalıların olmadığını bildirdi.
Lübnan’da, ulusal ittifak hükümetinin görevini sürdürüyor olmasına rağmen kargaşa ve şiddet durmuyor. Geçtiğimiz günlerde bir Dürzi lider Cebel-i Lübnan bölgesinde öldürülmüştü.
Bu kez çok ilginç bir şiddet olayı yaşandı ve kuzeydeki Trablus şehri yakınında bulunan Basrama beldesinde iki farklı Hıristiyan hareketinin mensupları çatıştı. Dün (17 Eylül) sabah meydana gelen olayda iki kişinin hayatını kaybettiği, üç kişinin de yaralandığı bildirildi. Çatışma Dr. Semir Ca’ca’ liderliğindeki Lübnan Güçleri ile eski bakan Süleyman Feranciye liderliğindeki Falanjist Parti mensupları arasında meydana geldi.
Lübnan Güçleri’nin lideri Ca’ca’, Sabra ve Şatilla katliamındaki sorumluluğundan dolayı ömür boyu hücre hapsine mahkûm edilmişti. Ama ne yazık ki Fuad Sinyora döneminde affedilerek serbest bırakıldı ve bugün Lübnan’da aktif siyasette yeniden yerini alabilmiştir.
16 Eylül tarihi de Sabra ve Şatilla katliamının yıldönümüydü. Bu münasebetle Filistin Enformasyon Merkezi’nin Türkçe bölümünde yayınlanan “İnsanlık Siyonizmi Sabra ve Şatilla’da Tanıdı” başlıklı dosyayı mutlaka okumanızı tavsiye ediyoruz. Filistin Enformasyon Merkezi’nin Türkçe bölümünün web adresi: www.filistinhaber.com
Lübnan’daki söz konusu iki Hıristiyan grup arasında gerginlik uzun süreden beri yaşanıyordu. Ancak bunun bir çatışmaya dönüşmesi ilk kez yaşanan bir olay.
Bu iki hareketten Lübnan Güçleri, mutaassıp tutumuyla, Filistinli mültecilere karşı tavrıyla ve Suriye’yle ilişkileri reddeden politikasıyla tanınıyor. Feranciye’nin liderliğindeki Falanjist Parti ise Suriye’yle ilişkilerden yana politikasıyla tanınıyor.
Afganistan’da cephede sürekli kayıp veren işgal güçlerinin sivil ve savunmasız insanlara yönelik vahşi saldırılarında artış var.
Bu yüzden işgal güçlerinin saldırılarında hayatlarını kaybeden sivillerin sayısı arttı.
Bu gerçek BM tarafından da itiraf edildi ve 2008 yılının sekiz aylık döneminde Afganistan’daki saldırılarda hayatlarını kaybeden sivillerinin sayısında ciddi bir artış olduğu dile getirildi. İslâm dünyasındaki son gelişmeleri kısa notlarla ve değerlendirmelerle aktarmaya müteakip yazımızda da devam edeceğiz inşallah.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ahmet Varol Arşivi