Recep Garip

Recep Garip

Kayşad’ın Vefa Perdeleri

Kayşad’ın Vefa Perdeleri

Bir ömür ne kadarsa o kadar yaşar, yaşadığınız hayat boyunca da kendi kozanızı örersiniz. Ördüğünüz bu ko+zada var olan kıymetlerin, değerlerin ve dostlukların en çok sizi mutlu ve huzurlu kıldığını pekâlâ söyleyebiliriz. Yol azığımızdır dostlarımız. Yoldaşlık yolda bırakmamayı gerektirir. Dostum dediğinizde dostluğun gereği neyse onun yapılması icap eder. Bu benim kadim dostumdur diyorsanız eğer; kadimlik, bir vefanın, bir ünsiyetin, bir kültürel değerler topluluğunun, bir idealin, idealistliğin, dava müntesipliğinin de gelip merkez edindiği sofradır.

Yola çıkarken yol şartlarını her ne kadar düşünseniz de yol kendiliğinden bütün şartları değiştirebilir, tersyüz edebilir, fırtınalarda kalabilir, bahar günlerinde esenlik bildirileri sunabilir ya da bütün mevsimlere karşı koyabilir ve birlikteliklerinizi daha da güçlendirerek ömürlük hatta ahretlik azıklar yapabilirsiniz. Ömrünüzce önemsediklerinizi, önde tuttuklarınızı, inançlarınızı ve savunduklarınızı, ortak bir bilinç, ortak bir şuur, ortak bir hedef ve ortak bir ideal olarak tutmak ve savunmak, savaş ve barış hattında birlikte olmayı gerekli kılar. Bir bakıma, bir elin beşparmağını ya da iki elin on parmağını geçmeyen dostluklar oluşturmak, aynı acıyla, aynı sevinçle, aynı hüzünle ve aynı heyecanla birlikte ömrü geçirmek demektir. Bu oldukça zor, oldukça, arınmış ve süzülmüş, oldukça ince ve sık dokunmuş, oldukça hayatın her türlü vesvesesinden, dedikodusundan, fitne ve fesadından arınarak, tecrübelerinden, dersler çıkararak ak bir alınla, ak bir yüzle birbirine sarılmak, tutunmak, yürek yüreğe, kol kola olmak demektir. Çıkarsız, nedensiz ve niçinsiz dostluklar üretmek, elde etmek öyle kolay değildir. Usta şair ve yazar, usta kalem ve mütefekkir Sezai Karakoç; “dostluklar için en az on beş yıl gereklidir. On beş yılı tamamlayanlar belki dostluklara başlayabilirler. On beş yıla yakın beraberlikler olsa olsa arkadaşlıklardır” diye ifade ederken, İlim ve irfan sahibi Mehmet Zahit Koktu (ra) ise “Dostluk peki, demekle başlar” buyurmuşlardır.

Bu girizgâhı yapma nedenim, hayata tutunurken bizlerle birlikte yol alan kalabalıklara dikkat etmeliyiz. Yanımızda ve yöremizde var olan çıkar çevrelerine dikkat etmeliyiz. Her halükarda bu yaklaşımlar sizi bulacak ve sizin isminizden, kişilik ve kimliğinizden faydalanmak isteyeceklerdir. Uyanık olmak, aklın ve iradenin sınırlarını idrak etmek demektir. Uyanık olmak, kalbin dilini dinlemeyi başarmak demektir.

Bir ömür boyu ektiğiniz tohumların, sağlıklı olup olmadığını, ilişkilerin düzgün ve güvenilir olup olmadığını, emeklerin karşılığının meyveye dönüşüp dönüşmediğini, zaman öğretmektedir. Öğretici zaman, en iyi öğretmendir.

KAYŞAD, Kayseri Yazar ve Şairler Derneği’nin 4.sünü gerçekleştirdiği Vefa Gecesi’nde, hayatın geçitlerindeki anaforları, labirentleri, düşüp kalkmaları, samimiyetleri, gayretleri, dostlukları, vefaları, çabaları Rabbim görme fırsatı verdi. Binlerce hamd ve binlerce şükürlerim vardır. Bunları görmeme neden olduğu için Vefa ile Vefasızlık arasındaki ironik tarz ve tavırların alagorik seslerini ayırt etme imkânlarını, saçlarımın dökülmüş tellerinden saz çalınıp, şiirler okunup okunmayacağının da müdrikinde olmamı sağlamıştır. Dökülen saçlar dökülmüş, ağarması gereken sakallar ağarmıştır. “Gözü olana gün ışımıştır”. Bundan kaynaklıdır ki Kayşad yönetimine sonsuz teşekkürlerimi iletmek isterim. Saniyen,  Kayseri Valiliği, Erciyes Üniversitesi, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın katkılarıyla gerçekleşen programa Kocasinan ve Talas Belediyeleri, Kayseri Organize Sanayi Bölgesi ve Ödül Yapı’nın destekleyici olduğu “Recep Garip Vefa Gecesi” programının  5-8 Kasım 2015 tarihlerinde gerçekleştiğini ve “Vefa Kitabıyla” gecenin taçlandığını da ifade etmeliyim. İl Milli Eğitim ve İlçe Milli Eğitim Müdürlükleriyle Okul yöneticilerinin, sevgili öğretmen ve öğrencilerinin muhabbet dolu kabullerini de yaşama fırsatını bulduğumuzu ifade etmeliyim. Her birisine sonsuz sevgi ve muhabbetlerimi iletiyorum. Programımız, Erciyes Üniversitesi içerisinde bulunan Sabancı Kültür Merkezinde icra edilmiştir. Programı, kıymetli dost Talha Bora Öge, nam-ı diğer ‘Gölge’ sunmuştur.

basliksiz-7-130.jpg

Açılış Konuşmasını Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Muhterem Kurt (Recep Garip’in gençlerindendir) ve Vali Yrd. Mehmet Emin Avcı Bey gerçekleştirmiştir.

İki sanatçının yer alacağı programda Murat Kekilli (Benim liseden öğrencimdir), rahatsızlığı nedeniyle Aralık ayına ertelenmiştir. Türk Sanat Musikisinin önemli sesi, bestekârı Yıldırım Bekçi’nin katılımlarının şiirle musiki arasındaki tadı, birlikte asırları nasıl da etkileyerek geldiklerini ortaya koymak açısından önemlidir. Benim iki şiirimi Amir Ateş hocamın besteleme lütfuyle Yıldırım Bekçi’nin nefes ve ses vermesiyle hayatiyet arz etmesinin kayıtları, katılımcıları heyecanlandırdığını belirtmeliyim. Buna rağmen Programımıza şair ve yazarların katılım çokluğu uzun sürmesine neden olsa da,  Kayserililerin, sanata ve kültüre verdikleri değer unutulmayacak esenlikte olduğunu ifade edelim. Türk şiirinin önemli şair ve yazarlarından, Sadettin Kaplan, Muhammet Nur Doğan, Arif Ay, Ömer Özdemir, Mehmet Sandıkçı, Şeref Akbaba, Necdet Karasevda, Hüseyin Akın, Selçuk Küpçük, Mustafa İbokorkmaz, yazar ve gazeteci kadim dost Mehmet Zengin ile Mehmet Kamil Berse’nin de katıldığını ifade edeyim. Yine ifade edilmeli ki; Recep GARİP Vefa Gecesi’ne “Diriliş Vakti” Genel Yayın Yönetmeni M. Ali Garip, Genel Koordinatör Abdulkadir Küçük ile “Diriliş Vakti” yazarları Ahmet Selim Yılmaz, Ahmet C. Çağlıyan ve  Mehmet Baş, Adana’dan Ahmet Garip- Ahmet Ekiz ve Oğlu Ebubekir, Abidin Deveci, Hayati Koca, Kayseri’den ise Selim Sağır ve Mustafa Küçüktepe de iştirak etmişlerdir. Melikgazi Belediyesi “Şairler Parkı”nda ağaçlar dikerek şairlerin de birer ağacı olduğunu, çevredeki insanlarımızın şairler parkına geldiklerinde böyle bir ünsiyetin zaman içinde tezahür edeceğini de sevinçle gördük.

 

basliksiz-8-091.jpg

Salisen, Eşim Ayşe, Kızlarım Tahire, Betül ve damadım Cihan Çetinkaya, oğlum Ahmet Faruk ve arkadaşlarına 4 gün boyunca Kayserinin misafirperverliğini, şehir gezisiyle tarihi dokunun kıymetini ve Erciyes dağına çıkarak kış sporlarına hazırlanmakta olan tesisleri görmüş olduklarını ve bu tesislerin kıymetli halkımızı beklediğini de ifade etmeliyim. Kayşad ekibinden Hüdaverdi Aydoğdu’ya, Bekir Temur’a, Ferhat Çelebi’ye, Ebubekir Adıyaman’a, Erkan Başok’a Öngün Yıldırım hanımefendiye ayrıca, Muhsin İlyas Subaşı’ya, Bekir Oğuz Başaran’a, Ahmet Sıvacı’ya evinde hastalığı nedeniyle katılamayan Mahmut Fidanil Ağabeye ve fotoğraf çekimleriyle anları ölümsüzleştiren fotoğraf sanatçısı Dursun Berkok beye de minnettarlığımı belirtmeliyim.

5 Kasım 2015 Perşembe günü, Kayseri Baldöktü Anadolu Lisesi öğrencilerine Sadettin Kaplan, Muhammet Nur Doğan ile birlikte bir konferansın ardından açık havada bütün öğrencilerle birlikte resim atölyesi oluşturarak hem hayata, hem de resme dair bilgiler eşliğinde yağlıboya ve karakalem çalışmaları yaptık. Okulun yöneticisi, öğretmen ve öğrencilerine teşekkür ediyorum. Cuma sabahı şairler ve yazarların her birisi bir lisede “Liseler Yazarlarla Buluşuyor” projesiyle öğrencilerle muhabbeti bu defa şiire sanata ve kitaba dönüştürmenin kıvancı yaşandı. Yine Talas Lisesi öğrencilerinin hazırlayıp sunduğu samimi ve içten sahne oyununa da müteşekkirim.

Erciyes üniversitesi Rektörü Sayın Prof. Dr. Hamza Çakır beye ve Murat Doğan’a, Kocasinan Belediyesi Başkanı Sayın Ahmet Çolakbayraktar’a, Talas Belediyesi Başkanı Sayın Dr. Mustafa Palancıoğlu’na, Kayseri Sanayi Bölgesi Başkanı Sayın Tahir Nursaçan’a, Ödül Yapı Genel Müdür Yard. Muzaffer Kahraman’a ve tekraren Kayşad yönetimine, manevi desteklerinden dolayı Kocasinan Kaymakamımız Ali Candan’a, Melikgazi Kaymakamı Erkaya Yırık’a, Talas Kaymakamı Zekeriya Güney’e ve “Şairler Parkı”nda ağaç dikiminde yanımızda olan Melikgazi Belediyesi Başkan Yardımcısı Yüksel Kahraman’a, davetimiz kırmayarak çeşitli illerden gelen kıymetli şair -yazar dostlarımıza, ayrıca bütün Kayseri halkına, şiir, sanat ve edebiyat dostlarına teşekkürler ediyoruz.

“Dava kapısını bırak da vefa kapısına gel, kalbinle vur, açılacaktır. Her şey orada başlayacaktır” diye ifade edilir. Nehirler düşlemeyeceğiz –nehirlerden geçeceğiz gönüller arası kurulan köprülerle. Durma, gir içeri diye başlayan bir davet metniyle 5-8 Kasım tarihleri arasında Kayseri de izleyicilerine açılan vefanın perdeleri, asla kapanmasın. Hani diyor ya yazar, “bütün okumalar bir kitabı anlamak içindir.” İşte bazen de hayatınızın-hayatımızın dönüm noktası olacak okumalar, dinlemeler ve anlamalar. Çok şükür ki nasibimize düşenleri heybemize bıraktık sessiz bir derviş edasıyla. Abdullah Satoğlu, Nurullah Genç ve Hilmi Yavuz vefa gecesinden sonra şahsıma gösterdikleri ilgi ve adıma düzenlenen 4.vefa gecesinden dolayı teşekkürlerimi ifade ederken, “Vefa Kitabı”na yazılarıyla katkıda bulunan şair ve yazar dostlarıma teker teker teşekkürlerimle her birerlerinizin ömrüne, kalemine sağlık temennisiyle dualar gönderiyorum. Selam, dua ve muhabbetimiz daim olsun vesselam.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Recep Garip Arşivi