Nusret Çiçek

Nusret Çiçek

Koltuk Saltanatı!

Koltuk Saltanatı!

Politikada  “koltuk saltanatı” olarak bilinen köhneleşmişliğin kapanıp kapanmayacağı merak konusu. 1 Kasım seçimleri deyince, birçok şeylerin yeni baştan değerlendirileceği, değiştirileceği akla geliyor. Halk da beklenti içerisinde...

En başta her devrin adamları var.

Bir de koltuk yapışkanları...

Çokça hatırlatma yaptık.

AK Parti yönetimi, koltuk yapışkanları ile her devrin adamı bilinen malumları sahaya çıkarmakla oy kazandığını zannediyorsa yanılıyor. 

Aksine, çokları bu durumda AK Parti’ye kerhen oy veriyor.

Çokları da bu yüzden vermiyor...

Söylenen: “O tip adamlara oy verdikten sonra diğer partilerde alayı var.”

O zaman nasıl oldu bu iş?

Açlığını, susuzluğunu da erteleyerek ülkedeki siyası istikrarın bozulmaması adına her türlü fedakarlığa katlanan bir halk. O bizim halkımız.

Dünyanın bir başka ülkesinde öylesi yoktur.

Diğer ülkelerin halkı pire için yorgan yakar.

İşte görüyoruz, Arap Baharı diyerekten hesapsız kitapsız hareket edenlerin düştükleri sefaleti. Mülteci, evsiz yurtsuz dolaşıyorlar.

Siyasi atmosfere bakıyoruz.

13 yıllık bilançonun müspet tarafları elbette ki pek çok. 

Ancak, koltuk saltanatı değimiz olaya başka unsurlar da karışarak, devlet yapılanması içerisinde oldukça mesafe aldıkları da bir gerçek.

Bakıp da göremeyenler de var...

Düşünün, bir zamanların “İktidar ve Gülen’i Bitirme Projeleri” dolaşıyordu gündemde. İşi kotaranlar da Ergenekoncular değil miydi?

İşte o proje döndü dolaştı; birinin sırtına bindi, diğerinin de kandırılmışlık psikolojisinden istifade ederek Paralel Yapılanma diye çıktı karşımıza.

12 yıl iktidar- cemaat işler yolunda giderken ne değişti ki yelkenler birden alabora oldu? Kılıçlar çekildi... Cemaat deyince, tabi ki tabanı anlarız Pensilvanya değil.

İşte o taban, cemaati yönetenlerin giriştikleri bir takım Okyanus ötesi işler yüzünden  cemaatleşti. İşe vaziyet edenler eski kulağı kesik Marksistler...

Türkçe’si Ergenekoncular...

Açıktan yapamadıklarını bu kisve altında yaptılar.

Saklandılar, setre arkasına çekildiler.

Değilse, hani nereye uçup gittiler?

Bu yüzden adı Paralel Yapılanma ise de aslı Deri Yapılanmadır.

Hele de operasyonların çokça da sağlıklı yürütüldüğü kanaatinde değilim, olan yine  cemaatin samimilerine oluyor. Cemaattense kov gitsin, diğerlerinin yerleri sağlam...

Hani, her tutuklanan subayı Erdoğan tutuklatıyordu?

Hani HSYK AK Parti’nin emrinde idi?

Sonra güya cemaate geçti.

Yargıtay ile HSYK seçimlerinde gördük.

Ne cemaat tek başına seçimi alabildi, ne de iktidar kanadı. 

Demek ki hepsi ustaca planlanan işler...

Bunlara ileride çokça değineceğiz.

Yeni bir hükümet kuruluyor.

Umarım işin farkına varır da doğru olanı yapar.

Bitleri temizler...

Yine her devrin adamı, yapışkanları değil.

Dinamik liyakatli gençlere öncülük verilir. 

Bu yurdun çocuklarına... 

Ülkesi için her şeyini feda edenlere. 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Nusret Çiçek Arşivi