Kemal Belgin

Kemal Belgin

Bir tuhaf ülke olduk be! (2)

Bir tuhaf ülke olduk be! (2)

Evet, devam ediyor tuhaflıklar değerli okurlar... Beşiktaş-Fenerbahçe maçındaki olaylar temsilciler tarafından federasyonu rapor halinde bildirilmiş. Federasyon da elindeki dosyası Disiplin Kuruluna havale etmiş. Siz bu satırları okurken belki de kararlar da açıklanmış olacak. Ama şunu da hatırlatayım dedim. Federasyonun gerekli gördüğü konularda dosyanın belki de bir sayfası hakkında disipline gitmeden karar verme yetkisi vardır. Ama onu yapmamış. Neden mi? Neme lazım, ihale bana kalmasın mantığı...
 
Şimdi açalım. Van Persie dosyada adı geçen Fenerbahçeli... Suç duyurusu, maç sonunda tribünlere yaptığı çirkin davranış. Hatta ben adını koyayım; İngilizce olarak  bizim toplum içindeki en ağır sayılan küfür... Yani annenizin hatırını sorma... Peki, şort şova neden yer yok dosyada? Öyle ya, Nouma’ya yedi ay kesilmişti. Kulübü de böyle bir oyuncunun bizim formamızın içinde bulunması bize yakışmaz diye yolcu etmişti. Hem de şampiyonluğa oynarken... Efendim; Hollandalı şortunu düzeltiyormuş. Yerseniz tabii... Tam karşısında da kavga ettiği Tosiç var... Peki, formasını şortunun içine soktuysa, neden hemen yine dışarı çıkartıyor? Bu arada bu oyuncu İngiltere’de ve kendi milli takımında da bunu hareketi defalarca yapmış protesto veya aşağılamak için... Neyse, bizden bu kadar diyelim...
 
Şenol Güneş ise sanırım Kjaer’in suratını sıkma suçlamasından kurulun karşısına çıkacak. Yakıştı mı be hocam? Sen ki koca bir lig şampiyonluğunu, hem de doğduğun ve formasını defalarca giydiğin takımın başındayken, abidik- gubidikten kaybettiğin günlerde bile böyle bir harekete başvurmadın... Sanırım cezası en az bir maç olacak...
 
Tosiç yandı! Ancak akredite kartı boynuna takıp sahaya çıkmaktan eylemi dosyada yokmuş. Sadece kırmızı kart ve sonrası girdiği eylemlerden verilmiş... Nereden bakarsanız bakınız, tabii ki bana göre, beş maçtan az almaz. Bir futbolcu bilirdim, şimdi rahmetli... Adı Kadri Aytaç idi... Hem Galatasaray’da, hem de Fenerbahçe’de oynadı. Arada Adalet de var ki, o dönemin rekor transferini yapmıştı. Nedense Kadri ağabeyle iletişime geçenler atılırdı hep...     
 
Beşiktaşlı yönetici mi? Eh, bu konuda işler o kadar ucuzladı ki... Ben bu meslekte 50 yıldır varım. Daha öncesi de 20 yıldan fazla bir büyük kulübün taaa içinde... Aklıma şimdi hayatta olmayan yöneticiler geliyor da, vallahi dudaklarım uçukluyor... Ne olur ki, verseler 60 gün? Şeref Tribününde oturamaz, resmi evraka imza atamaz...
 
Gelelim dosyada adı olmayan Beşiktaş başkanı Fikret Orman’a... Ne demek başkan; Türkiye Kupası’na Süt Kupası adı koymak... Beşiktaş başkanına yakışır mı? Benim bildiğim Üç Büyükler diye adlandırdığım kulüpler horoz dövüştürseler bile iddialıdırlar. Ama galiba sen Fenerbahçeli Aziz Bey’i taklit etmeye kalkıştın. Öyle ya kendileri, Saraçoğlu zemini üzerinde aynen şunları söylemişti bir süre önce: “Herkes şunu iyi bilsin ki, Fenerbahçe’nin Türkiye Kupası ve UEFA Avrupa liginde iddiası yoktur...” Gerekçesi de, maç başına dünya kadar para ödedikleri ve de karşılığı olanı, kupa kazanılsa bile alamadıkları idi. Gördünüz mü, ne günlerden ne günlere geldik?
 
Maçın hakemi mi? Ne olacak ki, zaten 20 bin kâğıt aylığı var... Üç hafta dinlenir, aradaki 10-15 kâğıdı kaybeder... Koyar mı?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Kemal Belgin Arşivi