Mescid-i Nebevi'nin yapılacağı mahal, Resulullah Efendimiz (S.A.V) hicreti esnasında Medine-i Münevvere'ye teşrif ettiklerinde devesi Kasva'nın ilk çöktüğü yer idi.
124
Mescid-i Nebevi'nin yapılacağı mahal, Resulullah Efendimiz (S.A.V) hicreti esnasında Medine-i Münevvere'ye teşrif ettiklerinde devesi Kasva'nın ilk çöktüğü yer idi. O vakitlerde bu arsa Ensar'dan Sehl ve Süheyl isminde iki yetime ait mirbed (hurma kurutulup saklanan yer) idi.
224
Hatemü'l - Enbiya Hazretleri'nin gelişi ile Medine şehri müşerref olmuş, nur ile dolmuştu. Sıra Mescid-i Nebevi'nin inşasına gelmişti. Rasülü Ekrem Efendimiz (s.a.v) arsayı mescit yapmak için iki yetimden satın almak istediğini bildirdi. Onlar bedelsiz hibe etmek istediler. Lakin Rasülü Ekrem, münasib görmeyip on miskal (yaklaşık 48 gram) altına satın aldılar ve Hazret-i Ebubekir'e ödemesini emir buyurdular.
324
Zemini mükemmel seviyeye getirildikten sonra inşaat lavazımatı tedarik edildi. Sonra kazıklar yapılıp yere çakıldı ve mescidin temeli atıldı. Temeline zemine kadar üç zira (1,5 metre civarı) taş ile ördüler, üstüne bine, kerpiç ile yapıldı. Bu ilk inşa sırasında mescidin uzunluk ve genişliği 70 zira idi. Kıble Mescid-i Aksa'dan Mescid-i Haram'a çevirildiğinde mescid 100'er zira murabba/kare şeklinde olarak genişletilmiştir.
424
Rasülü Ekrem Efendimiz, Mescid-i Nebevi'yi ashabıyla birlikte inşa ettiler, ashabıyla birlikte bizzat taş taşır "Allahümme la ayşe illa ayşü'l-ahireti fağfıri'l-ensara ve'l- muhacirati" buyururdu."Allahım hayat ancak - dünya değil - ahiret hayatıdır.
524
Ensar ve Mühacirleri mağfıret buyur." ve "Bu taşıdığımız kerpiç vasaire Hayber'in hurma ve üzüm yüklerinden daha hayırlıdır; muhakkak bunun Cenab-ı Hak katında sevabı en çok, faydası devamlı ve sırf ahiret ameli olduğundan daha temizdir" manasında "Hazal'l- himallü la-himali Hayber, haza eberru rabbena ve ather" buyuruyorlardı.
624
Mescid-i Aksa tarafında bir mihrab ve üç kapı yapıldı. Biri cümle kapısı, ikincisi Babü'r - Rahmet (Bab-ı Atike de denir), üçüncüsü ise Rasülullah'ın girdiği kapıdır.
724
Mescid-i Nebevi, hicretin ikinci senesi Safer ayında tamamlanıp üzeri hurma dallarıyla örüldü. Daha sonra zevcat-ı mutahharat için mescidin sağ ve sol tarafında dokuz hücre yapıldı. Mescide en yakın olan hücreyi -ki Resulullah Efendimiz'in (S.a.v) iki veziri ile medfun bulundukları mahaldir Hazret-i Aişe'ye ve bitişini de Hazret-i Sevde'ye tahsis buyurdular.
824
Daha sonra mescidin mihrabı arkasına Ashab-ı Suffe için bir sofa/gölgelik yaptılar, gelenleri burada iskan buyurdular.
924
Mescid-i Nebevi'nin temelinde başlanacağı esnada Hazret-i Cibril indi ve duvarlarının yedişer arşın yüksekliğinde olmasını, hiçbir cihetine nakış ve ziynet yapılmamasını ver harcın sade çamurdan ibaret bulunmasını tavsiye eyledi.
1024
Rasülullah Efendimiz (s.a.v) bir taş alıp mescidin temeline besmele ile koydular. Sonra Hazret-i Ebubekir, Hz. Ömer, Hz. Osman ve Hz. Ali'ye (R.anhüm) sıra ile birbiri yanına taş koymalarını emir buyurdular. Bunun, onların hilafetlerine işaret olduğunu beyan ettiler.
"Ya Rasülallah' Ben haremin arasındaki ağaç ve taşları kaldırdım. Mescidinizin mihrabını Beytullah'a bakarak tayin edip yerleştiriniz." dediler. Rasulu Ekrem Efendimiz Beytullah'ı gözleriyle görüp mihrabın mevkiini bizzat tayin ettiler ve mihrab-ı şerifin Mizab-ı Rahme'ye mukabil bir noktaya müteveccih olduğunu haber verdiler. Bu vak'a Bedir gazasından iki ay evvel olmuştur.