Vahdet Gazetesi Yayın Danışmanı Batuhan Çolak, Milli Mefkure Birliği’nin düzenlediği Yesevi Sohbetleri’nin konuğu oldu. Konuşmasında üniversitelerdeki teröre dikkat çeken Çolak, “Üniversitelerimiz terör örgütleri tarafından adeta kurtarılmış bölgeler olarak parsellendi."dedi.
AÇILIŞ konuşmasını yapan Milli Mefkure Birliği Dönem Başkanı Dr. Halit Gökalp Küçük, Üniversitelerindeki terör tehdidinin can sıkıcı seviyeye ulaştığını belirtirken, “Üniversitelerdeki terör yapılanmaları üzerine yaklaşık 8 yıllık çalışması neticesi bu kitabı ortaya koyan Batuhan Çolak Bey’i, bizleri aydınlatması için aramıza davet etme gereği duyduk” dedi.
2005 DÖNÜM NOKTASI
Dr. Küçük’ün sunumu ile başlayan programda konuşan Batuhan Çolak, terör örgütünün üniversitelerdeki faaliyetlerin 1970’lere kadar uzandığını, örgütün üniversitelerde kurulduğunu ifade etti. Terör örgütünün 2005’ten sonra KCK yapılanmasına paralel olarak bütün üniversitelerde sistemli bir atılım gerçekleştirdiğine değinen Çolak, ‘Çözüm Süreci’ ile birlikte şehirlerde ve üniversitelerde daha rahat hareket etme imkanı bulan örgütün gelinen noktada ise üniversiteleri adeta kurtarılmış bölgeler haline getirdiğini ifade etti.
KAYGILARIMIZ VAR
Konuşmasında üniversite gençliğinin bir ülke için ne derece önemli olduğuna vurgu yapan Çolak; “Bugün üniversitelere baktığımızda gelecek adına-yer yer umutlansak da-ciddi şüpheler taşıyoruz. Bu konuda siyasi partilerin, sivil toplum kuruluşlarının, üniversite yönetimlerinin, genel kamuoyunun konu hakkında hassasiyeti olmadığını görüyoruz. Bu yaklaşım şüphelerimizi ve kaygılarımızı daha da artırıyor” dedi.
HERKESİ KUCAKLAYICI OLMALIYIZ
Batuhan Çolak’ın konuşmasının ardından soru-cevap kısmına geçildi. Okullarında terör örgütü yandaşlarının çok rahat hareket ettiklerini ve karşılarına çıktıklarında kendilerinin yalnız kaldıklarını ifade eden; teröre ses çıkartabilecek akademisyenlerin yetersizliğine dikkat çeken bir öğrenciye cevap veren Çolak, “Maalesef teröre sahip çıkan bir zihniyet mevcut. Akademisyenler ‘ülke elden gidiyor!’ bilincinde olmalı.” ifadelerini kullandı.
2015; MODERN HAÇLI SEFERİ YILI!
ETKİNLİĞİN ardından, Milli Mefkure Birliği’nden sözde Ermeni soykırımı iddialarına ilişkin bir açıklama yapıldı. 2015 yılının Ermeni diasporası, Ermeni devleti ve Türklere düşman çevreler tarafından adeta Modern Haçlı Seferi Yılı olarak belirlendiği belirtilen açıklamada, “Öyle ki ülkemize ve milletimize karşı topyekûn bir siyasi saldırı başlamıştır. Tarihe adaletiyle, merhametiyle, mertliğiyle yön veren Türk milletine iftira atan Ermenilerin telaşını biliyoruz. ‘Millet’ bilinci kazanmak için bütün dayanak ve sığınakları ‘yalan’ olan Ermeniler, emellerine Türk gençliği var oldukça ulaşamayacaklardır. Bizler Türk Dünyası Birlik Platformu üyeleri olarak bu milletin asil geçmişine dil uzatarak leke bulaştırmaya çalışılan bu soytarılığın ve üretilen yalan furyasının bir an önce sonlandırılmasını ikaz ediyoruz!”.