'Hrıstiyanlar Türkiye'de baskı altında'

MEHMET NEDİM ASLAN/LONDRA

Ergenekon Silahlı Terör Örgütü'nün Türkiye'de işlediği iddia edilen cinayetler, yurt dışında da Türkiye'yi zor durumda bırakıyor. Rahip Santoro, Hırant Dink ve Malatya Zirve Yayınevi cinayetlerinin Türkiye'de kaos çıkararak hükümeti devirme hedefi güden ESTÖ ile bağlantılı olduğuna dair deliller ortaya çıkmasına rağmen, yurt dışındaki dini gruplar cinayetlerden Müslümanları sorumlu tutuyor.

MÜSLÜMAN ÖRGÜTLERİ ZOR DURUMDA BIRAKIYOR
Hıristiyan gruplar, Batı'da Müslümanlara yönelik yapılan baskı ve ayrımcılığa dikkat çeken Müslüman örgütlere, Müslüman ülkelerde Hıristiyan azınlıkların baskı ve katliama uğradığına dair iddialarla karşılık veriyor. Hıristiyan gruplar bu iddialarına dayanak olarak da Agos Gazetesi eski Genel Yayın Yönetmeni Hırant Dink, Trabzon'daki Rahip Santoro ve Malatya Zirve Yayınevi'ndeki Hıristiyan misyoner cinayetlerini örnek gösteriyor.

BRİTANYA MÜSLÜMAN KONSEYİ'NE MEKTUP GÖNDERDİ
İngiltere'de başkenti Londra'daki Victoria Park Kilisesi, Britanya Müslümanlar Konseyi ve Müslüman liderlere gönderdiği e-mektupta Türkiye'de Hıristiyan azınlığa karşı bir baskı olduğu ve bunun en son örneğinin de Malatya'daki Zirve Yayınevi'ndeki Hıristiyan misyonerlerin öldürülmesi olduğunu bildirdi. Vakit'in gördüğü Kilisenin e-mektubunda Nisan 2007 tarihinde Malatya'da “Hıristiyan yayınevinin çalışanları Türk milliyetçileri tarafından vahşice öldürüldü” denilerek, cinayeti işleyenlerden ziyade cinayete kurban gidenlerin Hıristiyanlıkla ilgili aktivitelerine odaklanıldığı belirtildi. E-mektupta, Türkiye'nin 2008 yılındaki Dünya Hıristiyan Dayanışma Birliği'nin raporunda, Türkiye'de dini bir milliyetçiliğin olduğu ve Hıristiyanları yokmuş gibi saydığı öne sürüldü.

CİNAYETİ  MÜSLÜMANLAR DEĞİL ERGENEKON GERÇEKLEŞTİRDİ
Kilisenin, ESTÖ ile bağlantısı ortaya çıkan ancak genel olarak Türkiye ve Müslümanlara atfedilen bu suçlamalara karşı MCB'nin Avrupa ve Uluslararası İlişkiler Komitesi'nden gönderilen e-mektupta, Malatya'daki cinayetlerin Müslümanlar tarafından değil Ergenekon adı verilen ultra-laik bir grup tarafından işlendiğinin ortaya çıktığı kaydedildi. E-mektupta, Türkiye'de sadece Hıristiyanların değil Müslümanların da bu grup tarafından hedef alındığının ve bu grubun hedefinin de dine karşı dostane bir tutum izleyen hükümeti devirmek olduğu ifade edildi.

HEM CİNAYET İŞLİYOR HEM DE HÜKÜMETİ BATI'YA ŞİKAYET EDİYOR
Hükümetin başörtüsü yasağının kaldırılması ve dini azınlıkların okullarının açılmasını önerdiğini ancak bu grubun sert muhalefetiyle karşılaştığı belirtilen e-mektupta, “Bu grup (Ergenekon), Türkiye'de suç aktivitelerini yerine getirirken, Batı'ya da hükümetin şeriat getirmek istediğine dair gizli bir gündemi olduğu propagandası yapıyor. Maalesef Batı'da bazıları da bu propagandaya inanıyor. Bu örgütün polis tarafından ortaya çıkarılan en son planında dini azınlık temsilcilerinin hedef alınması ve camilerin bombalanması da vardı. Türkiye'deki mevcut hükümet 80 yıldan beri ilk defa Hıristiyanlara ait tarihi mekanları restore etti. Bu yüzden bu cinayetler yüzünden Türk hükümetini ve Müslümanları suçlamak doğru değil” denildi.

EMNİYET RAPORUNDA PERİNÇEK'E UZANIYOR
Kilise'nin Britanya Müslüman Örgütü'ne gönderdiği e-mektupta dikkat çektiği Malatya'daki Zirve Yayınevi katliamının Ergenekon bağlantılı olduğu ortaya çıkmıştı. Emniyet'in İstanbul Cumhuriyet Savcılığı'na sunduğu 32 sayfalık raporda, Ergenekon tutuklusu Perinçek'le katliamı azmettirmekle suçlanan Albay Mehmet Ülger arasındaki ilişkiye dikkat çekilmişti.  Raporun en dikkat çekici bölümlerinden biri jandarma ile bağlantılı Malatya Kerkük Kardeşlik Derneği Başkanı Veysel Şahin ile ilgili. 3 Aralık 2008 tarihinde Malatya Cumhuriyet Savcılığı'na verdiği ifadede Veysel Şahin, cinayetin azmettiricisi olduğu ileri sürülen Malatya İl Jandarma Komutanı Mehmet Ülger'in kendisini Ergenekon davası tutuklu sanığı Doğu Perinçek'e yönlendirdiğini belirtiyor. Şahin savcılık ifadesinde, Doğu Perinçek ve grubu ile tanışıklığının Mehmet Ülger'in tavsiye ve teşvikiyle olduğunu aktarıyor. Şahin'in telefon dökümlerini inceleyen polis, onun Perinçek'in şoförü Yusuf Berişik ve İşçi Partisi il örgütüyle irtibatını da ortaya koymuştu.

HABERVAKTİM.COM