Başbağlar 22 Yıldır Kan Ağlıyor

Sivas olaylarından 3 gün sonra gerçekleşen ve 33 masum insanın hunharca öldürüldüğü Başbağlar katliamının üzerinden tam 22 yıl geçti.

5 TEMMUZ 1993 tarihinde Erzincan’ın Kemaliye ilçesine bağlı Başbağlar Köyü’nün sol terörist gruplarca basılarak 33 sivilin öldürüldüğü ve Sivas olaylarının misillemesi olarak anılan Başbağlar Katliamı’nın 22. yıldönümünde vahşet hala aydınlanmış değil. Katliamda kardeşini, dayısını, eniştesini, kuzenlerini ve arkadaşlarını kaybeden Başbağlar Köyü Kalkındırma Derneği Başkanı Mehmet Ali Dikkaya, o gün yaşananları ve ardından gelişen hukuk skandallarını gazetemize anlattı.

SOYKIRIM UYGULADILAR

Katliamın yaşandığı dönemde de dernek başkanı olduğunu hatırlatan Dikkaya, “5 Temmuz günü akşam namazı vakti köyü bastılar. Bütün erkekleri köyün girişine toplayıp kurşuna dizdiler. Camiyi, okulu, öğretmen ve imam evini, arabaları, köy odalarını, evleri yaktılar. Burada aslında soykırım uyguladılar. Devlet ise köye, olaydan 14 saat sonra geldi. Ölen öldü, kalan kaldı, yakılan yakıldı, yapanlar gitti, ondan sonra geldiler. Daha doğrusu devlet katliama müdahale etmedi” şeklinde konuştu.

BİR KİŞİ BİLE TUTUKLU DEĞİL

Başbağlar Katliamı’nın Türkiye’nin en büyük faili meçhul olaylarından biri olmaya devam ettiğini hatırlatan Dikkaya, şöyle devam etti: “Katliamın üzerinden 22 yıl geçmesine rağmen maalesef failleri bulunamadı. Bugüne kadar ceza alan yok. Bir kişi dahi içerde değil. Hukuk çerçevesinde verdiğimiz mücadelede bir arpa boyu yol alamadık. Mahkemenin, Bağbağlar’a karşı takındığı tavrı ve çifte standardı anlamak mümkün değil.”

HUKUK SKANDALI YAŞANDI

“Yakalanan 16 kişiden 10’u suçunu itiraf etti ama serbest bırakıldı. Görgü tanıklarının verdiği isimler vardı, mahkeme bu isimler üzerinde durmadı. 1998 yılında tanıklar ile sanıkların yüzleştirilmesi yapılmadı. Bu eksiklere rağmen dosya kapandı. Yargıtay da bunlara rağmen dosyayı onadı. Bu da ayrı bir hukuk skandalıdır. Dolayısıyla Başbağlar hep görmezden gelindi. Madımak’ta sokaktan buldukları herkesi içeri attılar, fakat Bağbağlar’da yakaladıklarını aynı gün serbest bıraktılar.” 

KATLEDİLEN MASUMLARIN HATIRASINI YAŞATACAĞIZ

EĞİTİM-BİR-SEN Genel Başkan Vekili Latif Selvi de Başbağlar katliamıyla ilgili “Gerçek faillerinin bulunup cezalandırılmadığı, sanık olarak tutuklananların hemen hemen hepsinin salıverildiği, bir bilinmezin içine hapsedilip aydınlatılmamış bu olay toplumsal bir yara, vicdanî bir sızıdır” diye konuştu.

UNUTTURMAYACAĞIZ

Selvi konuşmasına şöyle devam etti: “Madımak ve Başbağlar katliamının politik, ideolojik propaganda malzemesi yapılarak acı yarıştırmayı toplumsal barışın önünde engel, geleceğe yönelik bir tuzak olarak görüyoruz. Eğitim-Bir-Sen olarak, yaranın kabuk bağlamadığı Başbağlar katliamının, failleri bulunarak hukuk karşısında yargılanıncaya kadar takipçisi olacağız. Bu acı olayı unutmayacağız ve unutturmayacağız, katledilen masum insanların hatırasını ise hep yaşatacağız.”

MADIMAK’LA AYNI GÜÇLER YAPTI

Madımak’taki olayın da acı olduğunu ve yaşanmaması gerektiğini kaydeden Başkan Dikkaya, iki olayın da aynı güçler tarafından organize şekilde tezgahlandığını söyledi. Dikkaya, “Sivas’taki olaydan üç gün sonra hangi örgüt organize olacak da 540 kişilik bir köyü basacak, hiçbir zayiat vermeden, hiçbir delil bırakmadan köyü terk edecek. Bu mümkün değil. Şunu anlatmak istiyorum. Madımak ve Başbağlar, çok daha önceden beraber planlanmış bir dış ve karanlık faktörlerin oyunudur. Çünkü o gün Alevi-Sünni çatışması çıkarmak ve ülkeyi kaosa sürüklemek isteyen güçler böyle olayları planladılar ve uygun gördükleri tarihte sahneye koydular. Çok şükür bu oyuna gelmedik. Provoke olmadık. Buna prim vermedik. Köyümüzü terk etmedik. Buradayız” diye konuştu.

Vahdet

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Güncel Haberleri