Halep'te 38 bin çocuk kuşatma altında

Katil Esed rejimi ve Suriye rejiminin ağır bombardımana tuttuğu Halep’te 38 bin çocuk halen kuşatma altında.

Suriye'nin sanayi şehri ve ülkenin en büyük ikinci kenti olan Halep, Temmuz ayı başında Esed rejimi, İran ve Rus ittifakı tarafından kuşatıldı. Yeni Şafak'ın haberine göre, 5 Ağustos'ta kuşatmayı kıran muhalifler Ramuse yönünden yeniden kente girdi. Halep yoğun hava bombardımanları sonucu 4 Eylül'de Esed ve müttefikleri tarafından tekrar muhasara altına alındı. Suriyeli muhalifler tarafından Halep Valiliği'ne seçilen Muhammed Fadıli, Yeni Şafak'a yaptığı açıklamada ilk kuşatmada Halep'te 325 bin kişinin yaşadığını ancak Ağustos ayı başında şehre yeniden giriş çıkışların başlamasından sonra 75 bin kişinin zorunlu olarak Halep'i terk ettiğini anlattı. Fadıli, 250 bin sivilin yaşadığı Halep için umutların her geçen gün azaldığına dikkat çekti.

OKULLAR HEDEF

Esed ve Rusya tarafından eşi görülmemiş bir vahşetin Halep'te sergilendiğini belirten Fadıli, “Esed ve Rus uçakları, okul, cami, su depoları ve fırınları öncelikli hedef olarak seçiyor. Bu şer ittifakı binlerce sivili öldürdükten sonra muhaliflerin diz çökerek Halep'i kendilerine teslim edeceğinin hesabını yapıyorlar” diye konuştu.

İNSANLIĞIN VİCDANI İFLAS ETTİ

Halen 65 bin kadın ve 38 bin çocuğun yaşadığı şehrin “terörizm ile savaş adı altında bombalandığını ve hiçbir tepki ile karşılaşmadığını” belirten Fadıli, şöyle devam etti: “BM Suriye Özel Temsilcisi, 'Nusra Cephesi Halep'te sivilleri kalkan yapıyor' iddiasında. Öte yandan ABD ve Avrupa ölenler Müslüman olduğu için sadece oyalama ile yetiniyor. İslam dünyası da birkaç ülke dışında Suriye'de yaşanan vahşete kör ve sağır tavrını sürdürüyor. İnsanlık bu vahşeti izlemekle yetiniyor.”

HER GÖRÜŞME BİZE BEDEL ÖDETİYOR

“ABD ve Rusya sözde ateşkes ilan ettiler. Sonra da Rusya ve Esed, ateşkesin bittiğini belirtip tamamen sivil hedefleri vurmaya başladı. Bizi ve acılarımızı hesaba katmadan yapılan pazarlıkların bedelini suçsuz siviller ödüyor. Bu iki ülke arasında gerçekleşen her görüşme bize her seferinde daha büyük bedeller ödetiyor. Bu son bombardımanlarda BM'ye ait Hantuman bölgesinde yer alan hastane vuruldu. Yine BM gözetiminde Halep için gönderilen konvoyda Rus uçaklarının hedefi oldu. Dünyanın tepkisizliği Rusya'nın en büyük gücü ve bunu sergilediği vahşetle sonuna kadar kullanıyor.”

Arap Birliği ve İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT), Halep'te yaşanan yoğun bombardıman ve katliamları kınayarak, uluslararası toplumu, katliamları durdurmak için müdahale etmeye davet etti. Arap Birliği Genel Sekreteri Ahmed Ebu'l Gayt yaptığı yazılı açıklamada, “Halep'te yapılan vahşi bombardımanlarla sivillere yönelik günlerdir devam eden operasyonları şiddetle kınıyoruz. Bu saldırılar, kısa süre önce varılan ateşkes ortamını kriz ortamına çeviriyor” dedi. Esed rejimine bağlı güçlerin, Halep'e yönelik son 3 gündür sürdürdüğü askeri operasyonlarda 300'ü aşkın sivilin hayatını kaybettiğine değinen Ebu'l Gayt, “Gerilimin bu şekilde tırmandırılması bazı taraflarda bulunan ve askeri çözümün dayatılmasının siyasi çözüme olan ihtiyacı aştığı yönündeki yanlış kanaati yansıtıyor” dedi.

HALKA YARDIM ÇAĞRISI

Sivil halka karşı yasaklı silahların kullanıldığı yönündeki haberlere değinen Ebu'l Gayt, bu durumun, üzücü ve çok tehlikeli olduğunu, kanıtlanması durumunda da acilen durdurulması gerektiğini dile getirdi. Ebu'l Gayt, Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi'ni ahlaki ve hukuki sorumluluklarını yerine getirmeye, ateşkes konusunda çalışmalarda bulunan tüm taraflara da sivil halka yardım etmeleri çağrısında bulundu. İİT tarafından da bombardımanlara tepki gösterildi. İİT Genel Sekreteri İyad Emin Medeni tarafından yapılan açıklamada, “Halep'te sivillere yönelik bombardımanları ve insani yardım kafilelerinin vurulmasını şiddetle kınıyoruz” denildi.

SAVAŞ SUÇU VAR

Sivil vatandaşlara ve yardım konvoylarına yönelik saldırıların 'savaş suçu' olduğu ve Esed rejiminin bu saldırılardan dolayı hesaba çekilmesi gerektiği ifade edilen açıklamada, bu saldırıları gerçekleştiren Esed rejimine destek veren ülkelerin de işlenen 'savaş suçunun' sorumluluğunu üstlenmesi gerektiği vurgulandı. Suriye'de ateşkes ile ilgili girişim yürüten ülkeler ile uluslararası topluma çağrı yapılan açıklamada, yıkıcı hava saldırıları ile artarak devam eden yıkım ve insan hakları ihlallerinin sona erdirilmesi için acil girişim yapılması gerektiği kaydedildi.

HESAP SORULSUN

Öte yandan, Esed rejimi ve Rusya'ya ait savaş uçakları, Halep'in kuşatma altındaki semtlerine yönelik yoğun hava saldırılarını sürdürüyor. Bombardımanlarda, bazı yaşam merkezleri ve sivil savunma binaları tahrip oldu. Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK) Başkan Yardımcısı Muvaffak Neyrabiye, yalnızca Beşşar Esed ve yönetici zümresinin değil, katliamlarına ortak olan Rusya ve İran hükümetlerinden de hesap sorulması gerektiğini dile getirdi.

HALEP DÜŞMEYECEK

Putin ve Esed kanadının açlık, bombalama ve imkansızlığa mahkum ederek Halep'i teslim alamayacağını vurgulayan Muhammed Fadıli, “Yıllarca Halep'i savunabiliriz ve Esed, İran, Rusya ittifakının savaş suçu işleyerek sürdürdüğü katliamlara rağmen yüzyılın en büyük direnişi Halep'te sergilenecek” dedi.

Ateşkes çağrısı

Bir haftada 444 kişinin hayatını kaybettiği katliama dünyadan tepkiler gelmeye devam ediyor. Avustralya Başbakanı Malcolm Turnbull Sydney, ateşkesin bozulmasının trajedi olduğunu dile getirerek Halep'in yok olma tehlikesi ile karşı kaşıya kaldığını hatırlattı. Turnbull, “İnsanlık adına, Halep'te yaşayan halka yardım ulaştırılabilmesi için ateşkesin yeniden sağlanması gerekir” ifadesini kullandı.

DAYANILACAK GİBİ DEĞİL

İsveç Dışişleri Bakanı Margot Wallström da Rusya ve Esed rejimine Halep'te saldırıları durdurma çağrısında bulundu. Wallström “Enkaz altından çıkarılan çocuklar, kanlar içinde yerde yatan insanlar, hastanelerin bombalanması, gerçekten dayanılacak gibi değil” dedi. Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Marc Ayrault, Halep'teki saldırıların sona ermesi için girişimde bulunmamaları halinde Rusya ve İran'ın, “Bölgede işlenen savaş suçlarının ortağı olacaklarını” söyledi. Alman Hükümet Sözcüsü Steffen Seibert, Halep'te yaşananların barbarlık olduğunu söyledi.Rusya'dan çatışmaların durdurulması konusunda harekete geçmesini beklediklerini ifade eden Seibert, “Tek başına sözler, Halep'teki insanlara yardım etmez” diye konuştu.

Açlık kapıda

Halep merkezinin halen yüzde 50'ye yakın kısmının fiilen muhaliflerin kontrolünde olduğunu ifade eden Muhammed Fadıli, un, su, akaryakıt ve ilaç stoklarının tükendiğini, yalnızca birkaç hafta yetebilecek bulgur ve pirinç kaldığını söyledi. Fadıli, en fazla 1,5 ay içerisinde yardım ulaşmaz ise açlıktan ölümlerin başlayacağını vurguladı. Son olarak Bab en Neyrab'ta bulunan su deposunun kasıtlı olarak vurulduğuna dikkat çeken Fadıli, “Halkın şebeke suyu içme şansı kalmadı. Sağlıksız kuyu suları ile ihtiyaç gideriliyor. Ancak çok yakında salgın hastalıklarla da boğuşmak zorunda kalacağız” ifadelerini kullandı.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Güncel Haberleri