Diyalog ayetleri (3)

örnek ve önderlerimizin peygamberler olduğunu Rabbimiz bize bildirirken İbrahim aleyhisselamın örnek oluşuna özel dikkat çeker:

“İbrahim’de ve onunla beraber olanlarda sizin için güzel bir örnek vardır. Hani onlar, kendi kavimlerine şöyle demişlerdi: “Biz sizden ve sizin Allah’tan başka taptıklarınızdan uzağız. Biz, sizi inkâr ediyoruz. Bir tek Allah’a iman edinceye kadar sizinle bizim aramızda ebedi bir düşmanlık ve nefret başladı.” Ancak İbrahim’in babasına: “Elbette senin için istiğfar edeceğim, Allah’tan gelecek hiçbir şeye gücüm yetmez.” demesi müstesna. “Rabbimiz biz Sana güvendik, Sana yöneldik ve dönüş Sanadır.” (Mümtehine ayet 4)

Buyurun o örneğimiz, inkarcılarla nasıl diyalog kurmuş Kur’an’dan dinleyelim ve biz de ona göre hareket edelim:

Bakara 258- Allah’ın kendisine mülk verdiği kişinin (Nemrut’un) Rabbi konusunda İbrahim’le nasıl çekiştiğini görmüş gibi bilmedin mi?

İbrahim: “Benim Rabbim hem diriltir, hem öldürür” demişti. (Bunun üzerine Nemrut:)

“Ben de diriltir ve öldürürüm” demişti.

İbrahim: “Şüphesiz Allah güneşi doğudan getiriyor. Sen de batıdan getir” deyince, o kâfir şaşırıp kaldı.

Allah zalim toplulukları başarıya ulaştırmaz.”

En’am 74- Hani İbrahim, babası âzer’e: “Putları ilahlar olarak mı kabul ediyorsun? Şüphesiz ben, seni ve kavmini apaçık bir sapıklık içinde görüyorum” demişti.

Meryem 41- Kitapta İbrahim’i de an. Şüphesiz O çok doğru biriydi, peygamberdi.

Meryem 42- Babasına şöyle demişti: “Babacığım, işitmeyen, görmeyen ve sana hiçbir faydası olmayan şeylere niçin tapıyorsun?”

Meryem 43- “Babacığım, sana gelmeyen bir ilimden bana geldi, hemen bana uy ki, seni dosdoğru yola ileteyim.”

Meryem 44- “Babacığım, şeytana tapma. çünkü şeytan, Rahmân’a isyan etti.”

Meryem 45- “Babacığım, sana Rahmândan bir azabın dokunmasından ve senin şeytana dost olmandan korkarım.”

Meryem 46- (Babası): “Ey İbrahim, sen benim ilahlarımdan yüz mü çeviriyorsun? Eğer vazgeçmezsen elbette seni taşlarım. Uzun müddet benden ayrıl git” dedi.

Meryem 47- (İbrahim): “Selam sana. Senin için Rabbime istiğfar edeceğim. Şüphesiz O bana çok lütufkârdır” dedi.

Meryem 48- Sizi ve Allah’tan başka taptıklarınızı bırakıyorum ve Rabbime dua ediyorum. Umulur ki, Rabbime dua ile mutsuz olmam.

Enbiya 52- Hani O babasına ve kavmine “Şu ibadet edip durduğunuz heykeller nedir?” demişti.

Enbiya 53- Dediler ki: “Biz babalarımızı onlara ibadet yaparken bulduk.”

Enbiya 54- (İbrahim): “Muhakkak siz ve babalarınız apaçık bir sapıklığın içindesiniz” dedi.

Enbiya 55- Dediler ki: “Sen bize hak ile mi geldin, yoksa şakacılardan mısın?”

Enbiya 56- (İbrahim) dedi ki: “Hayır, sizin Rabbiniz, göklerin ve yerin Rabbidir ki, onları (ilahlarınızı)da O yarattı. Ben de buna şahitlik edenlerdenim.”

Enbiya 57- “Allah’a yemin olsun ki, siz dönüp gittikten sonra putlarınıza bir tuzak kuracağım.”

Enbiya 58- Onları (putları) paramparça etti. Ancak, kendisine başvursunlar diye putların büyüğünü bıraktı.

Enbiya 59- Dediler ki: “Bunu ilahlarımıza kim yaptı? Şüphesiz o zalimlerdendir.”

Enbiya 60- Dediler ki: “İşittik ki bir genç onları konuşuyordu. O’na İbrahim deniyor.”

Enbiya 61- Dediler ki: “O halde onu insanların gözleri önüne getirin de şahit olsunlar.”

Enbiya 62- Dediler ki: “İbrahim, bunu ilahlarımıza Sen mi yaptın?”

Enbiya 63- (İbrahim): “Hayır, şu büyükleri yapmış, eğer konuşuyorlarsa onlara (kırılan ilahlara) sorun” dedi.

Enbiya 64- Kendilerine döndüler ve “şüphesiz siz zalimlersiniz” dediler.

Enbiya 65- Sonra başları üzerine çevrildiler ve “Sen de bilirsin ki bunlar konuşmaz” (dediler).

Enbiya 66- (İbrahim) “Allah’tan başka size hiçbir fayda ve zarar vermeyenlere mi ibadet ediyorsunuz?” dedi.

Enbiya 67- “Yuh size ve Allah’tan başka ibadet ettiklerinize! Akıl etmiyor musunuz?”

Enbiya 68- Dediler ki: “Onu yakın!.. İlahlarınıza yardım edin. Eğer bir şey yapacaksanız.”

Enbiya 69- Biz dedik: “Ey ateş, İbrahim’e serin ve selamet ol.”

Enbiya 70- O’na tuzak kurmak istediler. Biz de, onları en fazla hüsrana uğrayanlar kıldık.

İslam düşmanlarının belalarından emin olmak için Allah’a sığınanlar kurtuldular, zalimlere sığınanlar ise iki dünyada ateşte yandılar.