Ekmel Bey’i bir de sekreterinden dinleyin!..

Serdar Arseven

İlginç…

“Sol”dan çarklı bir yerde okuduğum Asiye Güldoğan, Ekmel Efendi’nin “sekreteri” ile görüşmüş.

“Ekmeleddin İhsanoğlu’nu bir de sekreterinden dinleyin!” başlığı altındaki yazısı dikkat çekici.

*

Güldoğan’ın aktarımına göre, Ekmel Efendi’nin CHP sunumuyla “çatı adayı” olmasına hayli şaşırmış  sekreteri..

Şöyle diyormuş:

“ ‘CHP bu milletin başına bela bir partidir, CHP demek dinsizlik demektir, Türklüğü yok etmek demektir’ diyen biriydi Ekmeleddin Hoca.” (http://www.odatv.com/n.php?n=cia-baskani-ihsanoglu-hakkinda-ne-dusunuyor-2006141200)

 *

Demiş mi?..

Ben sanmam!..

Yazarın dediği doğrudur da, “sekreter” de bir sıkıntı olabilir!..

Ekmel Efendi, “zamanında” “CHP bu milletin başına bela bir partidir, CHP demek dinsizlik demektir, Türklüğü yok etmek demektir!”  deseydi…

O düşüncede olsaydı, “CHP’den çatı adaylığını” kabul eder miydi!!!

“Sekreteri yalan söylüyor!” olmalı.

Ekmeleddin Bey, CHP’nin “Din”e de “Türklüğe” de karşı bir parti olduğunu düşünür mü hiç!..

EKMEL BEY’E CHP ÇEVRELERİNDEN AĞIR SATAŞMALAR… ŞUNA BAK; “ZEBANİ” DİYOR!..

Olur şey değil; bu CHP’liler Ekmel Bey’den ne ister?..

Niçin ikide bir hakaret eder.

Hayır, sevmeyebilirsin de hakaret etmeye, küçümsemeye, alaya almaya ne hakkın var!..

Lütfen!..

*

“Çatı” adaylığının açıklanmasından bu yana, CHP zihniyetli yazarların “Ekmel Bey”e dair yazılarını takip etmeye çalışıyorum.

“Tahkir”in, “tezyif”in bini bir para.

Ekmel Bey’e bizzat dedim ki:

“Bu CHP’liler sizinle de eşinizle de acayip dalga geçiyor. Nasıl tahammül ediyorsunuz, çok zor efenim!..”

Tahammül edilir gibi mi; “Zebani” demiş adamlar, yok lâfı “Darbeci Kenan Evren’in adamı”na getirmeler, yok profesörlüğünün bile “mantar” olduğunu ima etmeler filan…

Ekmel Efendi’ye bunları yapan CHP’lileri kınamak lazım.

Hele bir Ekmel Efendi üzerine düşeni yapsın, bakarsınız ben de kınarım!..

Efendim, ne yazmışlar…

Neler yazmışlar…

CHP zihniyetinden Demirtaş Ceyhun vefatından kısa bir süre önce   “Ekmel Bey’i” yazmış, CHP zihniyetli bir mevkute de bugünlerde o yazıdan alıntılar yapmış…

Yazıda Ekmel Efendi ile darbeci Kenan Evren arasındaki bağlara vurgu dikkat çekiyor:

“Ekmeleddin İhsanoğlu’nun yıldızı, asıl 12 Eylül darbesinden sonra birden olağanüstü parlamıştır.

Daha 1980 yılında, Suudi parasıyla Kenan Evren’in Yıldız’da bir köşk bağışlayıp kurdurduğu İslam Konferans Örgütü’ne bağlı İslam Tarih Sanat ve Kültür Araştırmaları Merkezi (IRCICA) direktörlüğüne getirilmiştir hemen. 1984 yılında da, Kimya Doçenti iken Kültür ve Bilim Tarihi Profesörü yapılıp, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nde YÖK’ün kurdurduğu ‘Bilim Tarihi Bölümü’ başkanlığına atanmıştır. Gerçekten, Sayın İhsanoğlu asistan olabilmek için ne zaman TC vatandaşlığına geçmiştir acaba? Kahire’de okuduğu üniversitenin denkliği ne zaman kabul edilmiş, ‘kimya doçenti’ iken birden ‘kültür ve bilim tarihi profesörlüğü’nü hangi üniversitede, hangi çalışmasıyla kazanmıştır? Bu soruları, taaa 14 Ağustos 2000’de Cumhuriyet’te çıkan ‘Gerçekten Kimdir Bu Prof. Ekmeleddin İhsanoğlu’ adlı yazımda da sormuştum. Nasıl unuturum... İstanbul Üniversitesi Rektör yardımcısı Prof. Nur Serter de beni arayıp ‘teşekkür’ etmiş ve yazım üzerine Sayın İhsanoğlu’nun Üniversite’deki dosyasını getirtip incelediğini, ancak nerede ne zaman profesör olduğuna dair dosyada da bir bilgi bulunmadığını ve hemen YÖK’e yazıp profesörlük dosyasını istediğini, gelir gelmez de bir kopyasını bana göndereceğini söylemişti. Demek, iyi saatte olsunlar buna da izin vermemişler. ‘Binmişiz bir alamete, gidiyoruz kıyamete’ dostlar, bari zebanileri iyi tanıyalım ....”

*

Yok yok, ben tahammül edemeyeceğim.

Ekmel Bey’i yerden yere vuran CHP’lileri kınıyorum!..

Bu kadar da nankörlük olmaz ki canım; az mı “hizmet” etti Ekmel Bey size!..

Yazıktır!..