16 Türk Devleti temsili

Prof. Dr. Namık Açıkgöz

Li­se yıl­la­rı­nı “16 muh­te­şem Türk dev­le­ti­” ha­ma­se­ti, gu­ru­ru ve ro­man­tiz­miy­le ge­çir­miş bi­ri­yim. Bak­ma­yın siz rah­met­li At­sı­z’­ın bu fik­re kar­şı çık­ma­sı­na; her mil­li­yet­çi-ül­kü­cü genç, 16 Türk dev­le­ti ro­man­tiz­mi­ni ya­şar.

Cum­hur­baş­kan­lı­ğı for­sun­da 16 Türk dev­le­ti­ni tem­si­len 16 yıl­dız ol­du­ğu­nu öğ­ren­di­ği­miz­de, he­pi­miz ta­ri­hi mi­ra­sın de­vam­lı­lı­ğı he­ye­ca­nı­nı ya­şa­mış­tık. 

Öy­le ya, son Türk dev­le­ti olan Tür­ki­ye Cum­hu­ri­ye­ti, gök­ten zem­bil­le in­me­miş­ti. (Ger­çi Ke­ma­list­ler, bu dev­le­tin 1920’de gök­ten zem­bil­le in­di­ği­ni ve­ya ley­lek­le­rin ge­tir­di­ği­ni id­di­a edi­yor­lar ama on­la­rı cid­di­ye alan yok ar­tık.) Bu dev­le­tin ar­ka­sın­da Os­man­lı ve Sel­çuk­lu ol­mak üze­re pek çok si­ya­sî or­ga­ni­zas­yon var­dı. Her ne ka­dar res­mî mil­li­yet­çi­lik red­det­se de bu ger­çek böy­le idi. 

Biz­ler, bir grup ro­man­tik ha­ma­set­çi­ler, yan­lış Ba­tı­lı­la­şa­ma yo­lu­na sa­pan kut­sal dev­le­ti­mi­zin ufa­cık bir di­nî ve­ya mil­lî yer­li­li­ği­ni gö­rün­ce, ne­re­dey­se göz­le­ri­miz­den yaş­lar aka­cak ka­dar se­vi­ni­riz. “Bu gü­ne ka­dar ni­ye böy­le yap­ma­dın be dev­le­tim?” di­ye­rek de göz yaş­lı ka­hır­la­rı­mız var­dır. (1975’te, rah­met­li İs­ma­il Cem ge­nel mü­dür­ken ilk de­fa TRT’­den mev­lit ya­yı­nı ya­pıl­dı­ğın­da da çok “mü­te­has­si­s” ol­muş­tuk!)

Ge­çen haf­ta sa­yın Cum­hur­baş­ka­nı­mız Fi­lis­tin Dev­let baş­ka­nı Mah­mut Ab­ba­s’­ı  ka­bul eder­ken fon­da 16 Türk dev­le­ti­ni tem­si­len öz­gün kı­ya­fet­li bi­rer ki­şi­nin bu­lun­ma­sı, mu­ha­lif­ler­ce ba­ya ba­ya eleş­ti­ril­di. (Bu “ba­yat ba­yat eleş­ti­ril­di­” de ola­bi­lir­di.) 

Ba­zı eleş­ti­ri­le­ri­me rağ­men, Sa­yın Cum­hur­baş­ka­nı­mı­zın 16 Türk dev­le­ti­ni tem­sil eden as­ker­le­rin ara­sın­dan ge­çip mi­sa­fi­ri kar­şı­la­ma­sı muh­te­şem bir man­za­ra. Dü­şün­se­ni­ze, Bü­yük Hun İm­pa­ra­tor­lu­ğun­dan baş­lı­yor ve Os­man­lı­’ya ka­dar ge­li­yor. “Ben Hu­n’­um; ben Kök­tür­k’­üm, ben Uy­gu­r’­um, ben Ka­ra­han­lı­’yım, ben Gaz­ne­li­’yim, ben Sel­çuk­lu­’yum, Ben Os­man­lı­’yım!...” de­mek her ba­ba­yi­ği­din har­cı de­ğil­di; şim­di di­yo­ruz. Ta­rih­se ta­rih, Türk­lük­se Türk­lük!... Hem de di­bi­ne ka­dar Türk­lük!... Bu bir sü­rek­li­lik gös­ter­ge­si ola­rak dün­ya­ya muh­te­şem bir me­saj­dır. 

Dün­ya­ya me­saj­dır da, mu­ha­le­fe­te eza ve ce­fa­dır. Za­val­lı­lar kıv­ra­nı­yor şim­di. 

Fi­kir üre­te­me­yen, an­cak ya­pı­lan­la­rı eleş­ti­re­bi­len mu­ha­le­fet, ya­ban­cı­sı ol­du­ğu man­za­ra kar­şı­sın­da ön­ce şa­şır­dı; son­ra alay et­me­ye kalk­tı.

Ön­ce iç mu­ha­lif­ler dev­re­ye gir­di ve ola­yı “Os­man­lı sir­ki­”ne ben­zet­ti. (Bu­nu Gu­ar­di­an da kul­lan­dı. Ya­ni “biz içer­den, on­lar dı­şar­da­n” du­rum­la­rı.) Av­ru­pa, Ame­ri­ka, Af­ri­ka ve di­ğer As­ya ül­ke­le­rin­de (Çin, Ja­pon­ya, Hin­dis­tan vs.) ol­sa, “O­oo!.... Adam­lar öz­gün ge­le­nek­le­ri­ni ve kül­tür­le­ri­ni say­gın bir şe­kil­de ko­ru­yor abi!...” hay­ret­keş­lik­le­riy­le sos­la­nır­dı. İn­gil­te­re kra­li­yet teş­ri­fa­tın­da ol­sa, kar­şı­sın­da ta­zim­le eği­lir­ler­di. Dan­dik bir Ame­ri­kan ri­tü­elin­de gör­se­ler, kov­bo­ya de­rin kül­tü­rel an­lam­lar yük­ler­ler­di ama gel gör ki, bu gö­rün­tü Tür­ki­ye­’de olu­yor ve ez­ber­le­rin bo­zul­du­ğu; 80 yıl­lık da­yat­ma­la­rın üs­tü­ne üs­tü­ne gi­dil­di­ği bir za­man­da vu­ku bu­lu­yor­du.

Ba­na tu­haf ge­len, ba­zı MHP’­li­le­rin de bu eleş­ti­ri fur­ya­sı­na ka­pıl­ma­sıy­dı. “16 Türk dev­le­ti­” söy­le­mi, ne CHP ve ne de Ak Par­ti me­tin­le­rin­de var­dır; bu söy­lem sa­de­ce MHP me­tin­le­rin­de var­dır. Ha­di CHP’­li­ler ve çar­pık-çur­puk sol­cu­lar (akıl­lı sol­cu­lar ha­riç) 16 Türk dev­le­ti­ni ha­tır­la­tan bir şe­ye kar­şı çık­sın­lar da si­ze no­lu­yor bi­ra­der? Siz ni­ye kar­şı çı­kı­yor­su­nuz? CHP için 1920 ön­ce­si yok­tur, ya si­zin için? 

Ha­aa!... Ba­kın, 16 Türk dev­le­ti­ni tem­sil eden as­ker ko­nu­sun­da fi­kir gü­zel ama kre­as­yon za­yıf. Me­se­la 16 Türk dev­le­ti tem­sil edi­le­cek­se ni­ye il­lâ da as­ker­le tem­sil edi­li­yor? Si­vil bir tem­sil ola­maz mıy­dı? Ve­ya o kom­po­zis­yon il­lâ öy­le mi ol­ma­lıy­dı; da­ha krea­tif, da­ha us­ta­ca bir dü­zen­le­me ola­maz mıy­dı?

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (6)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.