Habervaktim
  • Güncel
  • Siyaset
  • Dünya
  • Ekonomi
  • Kültür Sanat

Ömer Seyfettin'i kadavra olarak kullandılar

Türk edebiyatının önemli isimlerinden biri olan Ömer Seyfettin, aynı zamanda da edebiyatımızın en çok okunan yazarlarındandır. Ve sadece 36 sene yaşamış olmasına rağmen, Türk Edebiyatı’na birçok eser kazandırmıştır. Ancak bu ünlü yazarımızın hayat hikayes
YAYINLAMA: 20 Temmuz 2016 Çarşamba 12:40
GÜNCELLEME: 20 Temmuz 2016 Çarşamba 13:16
Ömer Seyfettin'i kadavra olarak kullandılar 1 111

Türk edebiyatının önemli isimlerinden biri olan Ömer Seyfettin, aynı zamanda da edebiyatımızın en çok okunan yazarlarındandır. Ve sadece 36 sene yaşamış olmasına rağmen, Türk Edebiyatı’na birçok eser kazandırmıştır. Ancak bu ünlü yazarımızın hayat hikayesi, ne yazık ki çok hazin bir sonla bitmiştir…

Ömer Seyfettin'i kadavra olarak kullandılar 2 211

Ömer Seyfettin 23 Şubat 1920’de şeker hastalığından dolayı, Haydarpaşa Hastanesi’ne kaldırılmış ve yaklaşık iki hafta sonra da bu hastanede son nefesini vermişti.

Ömer Seyfettin'i kadavra olarak kullandılar 3 311

Kadıköy dolaylarındaki kiralık evinde yalnız yaşayan Ömer Seyfettin’in yakalandığı şeker hastalığından ne kendisinin ne de doktorların haberi vardı. Çünkü o zamanlar ne diyabet ne de insülin biliniyordu. Seyfettin yemek yiyemiyor, günden güne zayıflıyordu. Onunla ilgilenen isimse en yakın arkadaşı Ali Canip olmuştu. Ali Canip, Seyfettin’in yanına sık sık uğruyor, yemesi için de kendi evinden yemek getiriyordu. Ömer Seyfettin, şeker hastalığı yüzünden sık sık ateşleniyor ve eklem ağrıları çekiyordu. Her hastaneye gittiğinde de kendisine romatizma tedavisi uygulanıyordu. Ve de bol bol şekerli meyveler yemesi. Hal böyle olunca da Seyfettin’in durumu giderek ağırlaştı.

 

Ömer Seyfettin'i kadavra olarak kullandılar 4 411

Ölümünün ardından onun bedenini kadavra olarak kullanmak istediler; çünkü ünlü yazarı hastanede kimse tanımıyordu; bu yüzden de sahipsiz bir ölü olduğunu düşündüler. Bu fotoğrafta ünlü yazarın cesedini görüyorsunuz. Etrafında tıp öğrencileri bulunuyor ve fotoğraf çekildikten biraz sonra da bir hastane hademesi onun cesedinin başını kesiyor. Fotoğraf gazetelerde yayımlandıktan sonra, Seyfettin’i tanıyanlar hastaneye koşup başı olmayan cesedi kurtarmaya çalıştılar ama artık her şey için çok geçti…

Ömer Seyfettin'i kadavra olarak kullandılar 5 511

Şeker hastası olmuştu ve daha kötüsü bu maraz hızla ilerliyordu. Fakat bundan ne kendisinin ne de o devir doktorlarının haberi vardı.

 

Ömer Seyfettin'i kadavra olarak kullandılar 6 611

Olamazdı da zira o zamanlar diyabet ve insülin dünyada bile bilinmiyordu. Her doktora gittiğinde şekerin yaptığı eklem ağrıları için romatizma tedavisi uyguluyorlar ve çıkarken sıkı sıkı tembihliyorlardı: 'Aman azizim bol bol portakal, madalina ye, üzüm hoşafı iç' diye.

Ömer Seyfettin'i kadavra olarak kullandılar 7 711

Böyle diye diye 23 Şubat 1920'de yazarı bir daha kalkmamak üzere yatağa düşürdüler. Ve Ömer Seyfettin 6 Mart'ta Haydarpaşa Hastanesi'nde 'Ah Selanik!' diye inleye inleye son nefesini verdi. Nümayiş gibi kalabalık ve öfkeli bir cemaatin huzurunda cenaze namazı kılındıktan sonra Kuşdili'nde Mahmud Baba haziresinde toprağa verildi. Cenazesinden bugüne iki hatıra kaldı.

Ömer Seyfettin'i kadavra olarak kullandılar 8 811

Birincisi, Mahmud Baba haziresinin üzerinden yol geçeceği veya araba garajı yapılacağı gerekçesiyle mezarı kaldırılacak ve 23 Ağustos 1939'da Zincirlikuyu Mezarlığı'na nakledilecekti. Vefatından 19 yıl sonra kemikleri Asya'dan Avrupa'ya nakledildi.

Ömer Seyfettin'i kadavra olarak kullandılar 9 911

İkinci ve en acısı, vefatından sonra cenazesi kimsesizlerin cenazeleri gibi Haydarpaşa Numune Hastanesi'ne kaldırılmış ve orada görevli Sivaslı bir hademe tarafından karnı yarılarak otopsisi yapılmıştı. Kadavrasının fotoğrafını ise kütüphane memuru çekmiş, etrafında toplananlar ilgisiz nazarlarla fotoğrafçıya bakmışlardı. Halbuki önlerinde yatan edebiyatımızın usta kalemlerinden birinin cenazesiydi

Ömer Seyfettin'i kadavra olarak kullandılar 10 1011

Arkadaşlarının, ölümünden sonradan haberdar olduğu Seyfettin’in cenazesi, Kuşdili’nde Mahmud Baba haziresinde toprağa verildi. Ama ünlü yazarın cesedinin başına gelenler bu kadarla da sınırlı kalmadı: Onun kemikleri ölümünden 19 yıl sonra Asya’dan Avrupa’ya taşındı. Gerekçe ise, Mahmud Baba haziresinin üzerinden yol geçecek olmasıydı! Bu yüzden Seyfettin’in mezarı, 23 Ağustos 1939’da Zincirlikuyu Mezarlığı’na nakledildi.

Ömer Seyfettin'i kadavra olarak kullandılar 11 1111
Habervaktim
Anasayfa
Künye
İletişim
Gizlilik İlkeleri
Sitene Ekle
Habervaktim © / Sitemizde kullanılan içerik ve görsellerin tüm hakları saklıdır, izinsiz kullanımı hukuki yaptırıma tabidir.
Haber Portalı Yazılımı
Habervaktim
Haberler
  • Son Haberler
  • Manşetler
  • Güncel
  • Siyaset
  • Dünya
  • Ekonomi
  • Kültür Sanat
  • Yaşam
  • Spor
  • Otomobil
  • Eğitim
  • Medya
  • Teknoloji
  • Sağlık
  • Yurt Haber
  • Biyografi
Kurumsal
  • Künye
  • İletişim
  • Gizlilik İlkeleri
  • Kullanım Şartları