İttifak Holding 20 yaşında

İttifak Holding Yönetim Kurulu Başkanı Seyit Mehmet Buğa, holdingin 20. kuruluş yıldönümü dolayısıyla Konya Dedeman Otel’de düzenlenen programda bir konuşma yaparak 20 yıllık serüveni anlattı.

20 YILLIK SERüVEN
İşsizin iş bulması, ülke gelir dağılım dengesinin kurularak çalışanların yeterli kazanca ulaşması, ülke gelir ortalamasının gelişmiş ülkeler gelir ortalamasını yakalaması gibi ekonomik hedeflere katkıda bulunmak gayesiyle kurumsallaşmaya karar verdiklerini belirten Buğa, her alanda da dayanışmayı ve paylaşmayı esas aldıklarını, holdingin kurumsal yapısının tarihe mal olmasına ve dededen toruna miras kalacak bir organizasyona dönüşmesine vesile olacak siyasetler belirlemeyi ve stratejiler geliştirmeyi hedef alarak yola çıktıklarını söyledi.

“Hepimiz biliyoruz ki; başarıyı yakalamak çok zordur” diyen Buğa, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Yine hepimiz biliyoruz ki; başarıyı sürekli kılmak daha bir zordur. çünkü başarıyı sürekli kılmak; ‘istikrarı koruyabilen ve gelişimin önünü açabilen’ bir organizasyonu gerekli kılar. Bunun için yola ‘Güçlü kuruluş, güçlü organizasyon’ diyerek çıktık.”

“BAŞARI LEZİZ BİR YEMEĞE BENZER”
Buğa, “Bana göre başarı bir yönüyle ‘leziz bir yemeğe benzer’ hatta pek çok yönüyle benzer” diyerek yemek örneğini şu ifadelerle aktardı:
Yemeğin leziz olabilmesi için;
Yemeğin yapımında kullanılacak malzemelerin yeterli miktarda olması gerekir.
Malzemenin her birinin ayrı ayrı kaliteli olması gerekir.
Malzemelerin birbirinin tamamlayıcı unsuru olması gerekir.
İşlem planının ve işlem sırasının unsurlara uygun olması gerekir.

Ve en önemlisi ‘bu yemek’ her öğün pişecek... Her gün servis edilecekse...
Müşterinin talebine cevap verebilecek miktarda pişirilecek
Müşterilerin talebine uygun servis edilecek
Aynı damak zevkinde müşteri memnuniyetini sağlayacak şekilde verilecek. Daha da uzatılabilir.
Yemeğin bu şartlarda servisi de organizasyon gerektirir.
Kısaca ifade edecek olursak böyle bir öngörüyle İttifak’ı kurduk ve yola koyulduk.”

"RAKİPLERİMİZİ DÜŞMAN GÖRMEDİK"
Bütün çalışmalarında ‘güven’ i temel aldıklarının altına çizen Buğa, güvenli olmayı, güven duyulmayı, güveni yaymayı ve güven ortamı oluşturmayı esas aldıklarını, bütün insanlığı hedef alan hizmet ve ürün üretimi için ihracata yöneldiklerini, Türk Malı imajının olumlu gelişimi için kaliteye ve satış sonrası hizmete ağırlık verdiklerinin de altını çizdi. Buğa, Buğa, en çok rakiplerine ve işçilerine dua ettiğini söyleyerek; “Rakiplerimizi düşman görmedik meslektaş gördük. Rekabetin içimizden de rekor kıracak müesseseler çıkarmasına katkıda bulunmaya çalıştık. Hiçbir zaman haksız ve yersiz rekabet yapmadık ve yapanlara mukabele etmedik” diye konuştu.

"BÜYÜK BADİRELER ATLATTIK"
Gelişim için büyük badireler atlattıklarını ifade eden Buğa, zor günlerde dua etmenin bereketiyle kriz yöneticisi olduklarını söyledi. Buğa, kurumsallaşma açısından yaşanan sıkıntıların birer ders olduğunu belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Zahmetsiz rahmet olmuyor. Biz 20 yıllık süreç içerisinde, bazen, krizden anarşiye, anarşiden darbeye, darbeden krize fasit daire çizen ülke gerçeklerinden, bazen, yasama ve yargı organları arasındaki iktidar mücadelesinden doğan mantık ve usul çatışmasından yani hukuki değerlerin oluşamamasından çok büyük badirelerden geçtik. Ama bütün bunlar kurum kültürümüzün oluşmasında ve gelişmesinde, iktisadi alanda tecrübemizin artmasında, sosyal alanda katkımızın doğru yönlenmesinde çok etkili oldu. Süreci kazançla kapattık" değerlendirmesinde bulundu.

"DUAYA OLAN İNANCIMIZ TAMDIR"
20 yıllık süreç içinde birçok yatırıma imza attıklarının da altını çizen Buğa, kurumsal kazanımlarına etki eden faktörleri de şöyle sıraladı: "Hayat felsefemiz, hikmet anlayışımız, yönetim ilkelerimiz, sosyal ve kültürel değerlerde aslına ve gerçeğe dönme arzumuz, objektif kriterlere olan bağımlılığımız, bilgi ve teknolojiye ilgi ve kullanım düzeyimiz, iş tutuşlarımız, görev, yetki ve sorumluluğu dengeleme bilincimiz, doğru işe karar verebilme ve işi doğru yapabilecek kadroların kurulmasında tutarlılık arzumuz, azim, sabır, sebat ve kanaat gibi yaptığımız işin gereği duygulara değer vermemiz, yaptığımız işlerde kapasite, randıman ve kalite dengesini kurmamız, muhakeme, muhasebe ve murakabe periyodunda işletmelerin yürütülmesini sağlamamız gibi esaslardır. Ancak kurumsal kazanımlara ulaşabilmede ve koruyabilmede dua’ya olan inancımız da tamdır."

(habervaktim)