Tefecilikte Mersin ve Ankara yarışıyor

Tefecilikte Mersin ve Ankara yarışıyor
Emniyet Genel Müdürlüğü verilerine göre tefecilik suçu en fazla Mersin ve Ankara'da işleniyor. 2008 yılına göre 2009 yılında tefecilik suçu yüzde 233 artış gösterdi. Yapılan kontrolsüz harcamalar, kredi kartı borçları, fiyatlardaki dalgalanmalar, acil par

Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele (KOM) Daire Başkanlığı'nın 2009 yılı tefecilik raporu, dikkat çekici bilgiler içeriyor. 2007 yılında 183 olayda 431 şüpheli, 2008 yılında 248 olayda 548 şüpheli ve 2009 yılında 578 olayda bin 371 şüpheli hakkında işlem yapıldı. 2009 yılında tefecilik olay sayısında ilk 10 il ise şöyle: Mersin (85), Ankara (59), Antalya (50), Şanlıurfa (36), İstanbul (30), Kahramanmaraş (25), Samsun (21), Karabük (18), Tokat (17) ve Hatay (16). 

Mücadele kapsamında yapılan tefecilik operasyonlarında, hakkında işlem yapılan şahıslara ait bilgiler Vergi Usul Kanunu hükümleri yönünden araştırılması amacıyla Maliye Bakanlığı Gelirler İdaresi Başkanlığı'na da aktarılıyor. Tefecilik ülke ekonomisine ve vergi gelirlerine büyük zarar veriyor. Tehdit, cebir ve şiddet yoluyla toplumu tehdit eden organize suç örgütlerince kazanç kapısı olarak görülüyor. Tefecilerden alınan borçların ödenmemesi nedeniyle aile kurumu bundan olumsuz etkileniyor. Boşanmalar yaşanıyor, hatta intiharlara yol açıyor. Toplumdaki huzur ve güven ortamını ise tehdit ediyor.

"İkrazatçılık yapmak üzere Hazine Müsteşarlığı'ndan izin alınmadan, faiz veya her ne ad altında olursa olsun, bir ivaz karşılığı veya ipotek almak suretiyle ödünç para işlemleri" şeklinde tanımlanan tefecilik suçunun oluşması için failin kazanç karşılığı ödünç para verme eylemini meslek haline getirmesi gerekmiyor.

TEFECİLİĞİN BAŞ AKTÖRLERİ KUYUMCU VE KONTÖRCÜLER
Son zamanlarda tefecilik suçunun işlenme şekliyle ilgili yeni yöntemler ortaya çıktı. Emniyetin raporuna göre özellikle bankalara borcu olan veya nakit paraya ihtiyacı olan şahıslar kuyumcu, kontörcü, oto galerici, emlak ofisleri ile beyaz eşya satıcıları gibi nakit para sağlayan işyerlerine başvuruyor. İşyeri sahipleri banka faizlerinin çok üzerinde yüzde 15-20 gibi faiz oranları ile nakit para veriyor.

Bu para verme işleminin yasal zemine oturtulması için ise işyeri sahipleri, alışveriş yapılmış gibi sahte fatura düzenlemek suretiyle fatura miktarı kadar tutarı tüketicinin kredi kartından taksitler halinde çekiyor. İşyeri sahiplerince çekilen bu tutarın üzerinden değişen oranlarda peşin komisyon alınarak geri kalan tutarın da tüketiciye nakit olarak ödendiği, bazı hallerde tefecilerin kendilerinden borç alan şahısların kredi kartlarına el koydukları ve istedikleri zaman bu kartlardan para çektikleri belirlendi. Böylece işyeri sahipleri hem kendilerini garanti altına alıyor hem de yüzde 15-20'lik tefeci faizi uyguluyor.

Tefecilik suçlarında 2009 yılında dikkate değer bir artış yaşandı. Ticaretle uğraşan bazı vatandaşların ödeme güçlüğü çektikleri, banka çeklerinin geri döndüğü, bunun sonucu olarak iflas eden firmaların çalışanlarını işten çıkardıkları görüldü. Buna paralel olarak kredi ve finans kurumlarının kredi verirken seçici ve titiz davranarak riskli kredi vermedikleri, kredi alamayan, kredi kartı harcamaları artan, acil para ihtiyacına gereksinim duyan ve ödeme yapmakta sıkıntı çeken kimselerin acil para ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla yasal faizlerin çok üstünde bir miktarda tefecilerden ödünç para aldıkları tespit edildi.

(CİHAN)

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.