Tekel işçisinden Başbakan'a mektup

 BAŞBAKANA ve HÜKÜMETE AÇIK MEKTUP

"15 Aralık 2009 tarihinden bu yana eylemlerini sürdüren emeğin mağdur edilmiş temsilcileri olan Tekel çalışanlarının gelmiş olduğu noktada Sayın Başbakana ve Hükümet yetkililerine sesleniyorum.

Yeter artık bizim üzerimizden siyaset yaptığınız, Size muhalif olanlar bizim üzerimizden size karşı ideolojik siyaset yaparken sizlerde tüm Türkiye’nin gözü  önünde bizleri çalışmadan para kazananlar olarak takdim edip halka şikâyet ederek siyaset yaptınız. Tıpkı muhalifleriniz gibi bizim bu onurlu mücadelemizi kendi tarafınızdan kullanarak oya tahvil etmeye çalıştınız.

Ama şunu unutmuş olmalısınız ki, Tekel çalışanları haklı, onurlu ve inançlı direnişinde bilinciyle, hoşgörüsüyle aşırılıklardan uzak duruşuyla kırmadan dökmeden 80 gün başkentin göbeğinde tüm Türkiye’nin sempatisini kazanarak oturma eylemini noktalamış ve tüm dünya nazarında haklılığını ispat etmiştir.

Nedir bu işçiden istediğiniz. Özelleştirme politikaları uğruna bizlerin fabrikalarını kapattınız. Bizleri yaprak tütünlerde bir buçuk yıl atıl bir durumda bıraktınız. Sendikayla işbirliği yaptık onlar istedi bunu dediniz. Velevki sendika bizi satmış olsun. Oysaki siz bu ülkenin başbakanı olarak buna rıza göstermemeliydiniz. Adaletten yana olan hiçbir insan, sendikanın aidatları için bizleri yaprak tütünlerde bir buçuk yıl istihdam edip sonrada 4c gibi işçi açısından zulüm olan bir yasayla istihdam etmeye kalkmazdı. Bu konuda resmi ve yazılı bir belgeniz varsa bunu ortaya koyunuzda neyin ne olduğunu herkes görsün. Yok, eğer böyle bir resmi belgeniz ya da anlaşmanız yoksa gelin bu kıyımdan vazgeçin ve işçileri özlük haklarıyla birlikte hiç olmazsa iş güvencesini sağlayarak diğer kamu kurumlarında adil ve onurlu bir yaşam koşuluyla istihdam ediniz. Tıpkı memurlara yaptığınız gibi. Oysaki özelleştirmelerin istihdamı artıracağını söylemiştiniz. Fabrikalar kapatılarak ve yerine yenileri yapılmadan mı istihdam artacak ve işsizlik azalacak. Sonrada bir tv kanalının canlı yayınında fabrikaların çalıştığından bahsettiniz. Oysaki şu an için Tekelin sigara fabrikalarından sadece Samsun sigara fabrikası çalışmaktadır. Tokat sigara fabrikası da ancak siyaseten bir yıl çalıştırılmış sonrada kapısına kilit vurulmuştur. Gelin bir kez olsun görün Tokatta üretime yönelik gerek kamu gerekse özel olarak hangi fabrika açılmış. Sadece hizmet sektörüne ve tüketim sektörüne yönelik gelişmeler yaşanmaktadır. Buda gösteriyor ki vatandaşın cebindeki para sadece tüketim için kullanılmış olmaktadır.

Özelleştirmeler ancak istihdamın artırılması, yeni teknolojik gelişmelere ayak uydurulması ve çalışanların ve yöre insanının hayat standartlarının yükseltilmesi için yapılır. Oysaki bu durum ülkemizde gerek yerli gerekse yabancı sermayeyi güçlendirmektedir. Dolayısıyla bizim gibi gelişmekte olduğu söylenen ülkelerde özelleştirmeler maalesef amacının ötesinde işlev görmektedir.

Sayın Başbakan, biz işçiler bu ülke için fedakârlık anlamında gerekeni yapmaya her zaman hazırdır. Ama bu fedakârlık toplumun her kesiminden aynı oranda beklenirse ve bu yük herkese gücü orantısında dağıtılırsa o zaman adaletli bir uygulama olmuş olur.

Ama görülüyor ki hükümetiniz özelleştirmeleri fırsat bilerek ömürlerinin çoğunu bu fabrikalara vermiş Tekel çalışanlarını bir çırpıda silebiliyor onları karşınıza almaktan çekinmiyorsunuz.

Hiçbir aklıselim insan benim işim elimden alınsın bende yatarak para kazanayım demez. Tekel çalışanları  da asla böyle bir durumda değillerdir. Onlar her zaman olduğu gibi alın teriyle kazanıp onurlu bir çalışma hayatına sahip olmak istemektedirler.

Siz 72 milyonun hükümeti olduğunuza göre biz Tekel çalışanlarının da hükümetisiniz. Bizleri işsiz bırakmayarak sosyal statümüze, mesleki yetenek ve tecrübemize göre ve onurla yaşayabileceğimiz bir gelir seviyesine yükselterek istihdam etmek zorundasınız.

Bizlere 4c yi dayatarak ve dışarıdaki 3 milyondan fazla işsiz bu durumda çalışmaya can atıyor diyerek tehdit etmekten vazgeçin. Sizler 2002 de iktidara gelirken bu sorunları bir şekilde çözmek için türlü türlü vaatlerde bulundunuz. Dışarıdaki milyonlarca işsiz kardeşlerimizin sorununu çözmek bizi 4c göndermekle mümkün olmaz. Bilakis onlara yeni istihdam alanları açarak onları da adaletli bir ücretle çalıştırmakla, ya da çalışmalarını sağlamakla mümkün olur.

Sayın Başbakan, sayın hükümet yetkilileri; gelin bu adaletsiz uygulamadan vazgeçin. İğneyi kendinize çuvaldızı başkasına batırın. Sizinde aileniz, sizinde çoklu çocuğunuz var. Bu işçiler sizden çok şey istemediler. Hatta fedakârlık yapmaya bile razılar. Aylık ortalama 1790 tl olan maaşlarından bile vazgeçtiler. En düşük memur maaşına bile razı oldular. Ama sizden iş güvencesi, iş garantisi ve sosyal haklarının geri verilmesinin istemektedirler.

Bizler tek başına iktidarız. Yasamada bizim elimizde istediğimizi yaparız diye düşünüyorsanız bilesiniz ki gün olur devran döner ve her kes ettiğini bir gün mutlaka çeker. Bu dünyada olmasa bile ahirette çeker.

Hem Siz Sayın Başbakana, hem Sayın  Çalışma bakanınıza, hem de bizim sorunumuzla direk ya da endirekt ilgili olan her yetkiliye çağrımızı tekrarlıyoruz. Hayatımızı altüst ettiniz. Aralık 2009’dan bu yana tüm kimyamız bozuldu, kurulu düzenimiz yıkıldı, çevremizdeki insanların bakışı bile değişti. Tüm bunların sorumlusu sizlersiniz. Almayın işçinin, köylünün, memurun, emeklinin ahını. Bu ah sizi mutlaka bulunduğunuz yerden indirecektir.

Dünyada bize bir şey olmaz diyorsanız  İman ettiğinizi iddia ettiğiniz Allahtan korkun. Çünkü O’  hesabı çabuk ve adil görendir.

Süreç daha fazla uzamadan bu sorunu iki tarafında mutabık kalacağı, hiçbir siyasi menfaat ve çıkara kurban vermeden çözmeniz hem sizler için hem de ülkemiz için bir kazanım olacaktır. Her türlü açılımı gerçekleştiren hükümetiniz, kamu çalışanlarının ve biz Tekel çalışanlarının da 4 c dışında bir açılım beklediğini anlasın ve bu konuya süratle eğilerek işçiler için kargaşa ortamı olan bu duruma bir son versin."

Şinasi ULUDOĞAN                                           
Tekel işçisi