Babacan'dan ekonomik ceza açıklaması
Buna katılmadığının altını çizen Babacan, vergide kayıp kaçağı önlemek için yaptıkları uygulamayı örnek gösterdi: "Bazen cezalar, ekonomik alandaki cezalar farklı yorumlanabiliyor. Müsamaha ya da ekonomik suça ekonomik ceza denilebiliyor, ben buna katılmıyorum. Ekonomik suçlara daha farklı yaptırımlar yapılmalı. Biz vergide başladık. Sonuçlarını görüyoruz. Sermaye piyasasında da bu yapılmalı."
Ekonomiden sorumlu Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Active Academy'nin tertip ettiği, 'Sermaye Piyasaları Zirvesi'ne katıldı. İş adamlarının geniş katılımına sahne olan toplantıda konuşan Babacan, ekonomik krize ve sermaye piyasasına yönelik değerlendirmelerde bulundu. Ali Babacan, Türkiye'nin ekonomik göstergelerindeki iyileşmeye rağmen sermaye piyasalarında yerinde sayan bir ülke olmasından duyduğu üzüntüyü aktarırken, "Sermaye piyasaları, özellikle son yaşanan kriz nedeniyle dünyada çok tartışılan, çok üzerinde durulan herkesin en azından genel gidişatı görmek adına takip ettiği bir konu. Türkiye, pek çok ekonomik göstergesindeki iyileşmeye rağmen maalesef sermaye piyasaları konusunda yerinde sayan bir ülke. Dolar bazında, TL bazında üçe katlayan bir ekonomik büyümenin yanı sıra halka arz edilen şirketin az olması, borsaya yönelimin az olması kaygı verici." ifadelerini kullandı.
Kabine değişikliğinin ardından incelemeler yaptıklarını ve Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Başkanı Vedat Akgiray ile görüşmelerinde de ciddi bir problem olan söz konusu durumu değerlendirdiklerini anlatan Babacan, "Güven önemli. Kötü niyetlilere göz açtırılmaması önemli. Kötü niyetlilere karşı neler yapıyoruz. Bu işe kalkışanların eli yanıyor mu? Buna bakılmalıdır." dedi. Bu noktada ekonomik suça ekonomik ceza tartışmalarına değinin başbakan yardımcısı, şöyle konuştu:
"Bazen cezalar ekonomik alandaki cezalar farklı yorumlanabiliyor. Müsamaha ya da ekonomik suça ekonomik ceza denilebiliyor, ben buna katılmıyorum. Ekonomik suçlara daha farklı yaptırımlar yapılmalı. Biz vergide başladık. Sonuçlarını görüyoruz. Sermaye piyasasında da bu yapılmalı. Cezaların daha görünür şekilde verilmesi önemli. Ceza illa o kişinin yaptığı suçlar nedeniyle içeri atmak değildir. Onu gören bin kişi kendine çekidüzen verecektir. Güveni tesis etmek için yapılması gerekenler önemlidir."
PATRONLAR VERGİ KARÇIRMAYI DEĞİL, BORSAYA AÇILMAYI DÜŞÜNMELİ
Sermaye piyasalarının gelişimi önündeki en büyük engelin 'kayıtdışılık' olduğuna işaret eden Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, bu noktada eleştiri oklarını patronlara yöneltti:
"Yatırım deyince halkın ilk akla gelenin borsa olduğu görülmeden sermaye piyasası bir noktaya gelemez. Bu önem vereceğimiz bir konu olacak. Şirketlerimizden orta ölçeklilerin önemsemesi gerekiyor bunu. Sermaye piyasası şirketlerin karında önemli olacaktır. Ülkemizde kayıt dışılık sermaye piyasasının gelişiminde önemli bir engeldir. Başımızda Maliye var, bir de sermaye piyasasıyla mı uğraşacağız diye firmalar işe girmiyor. Ama neler kaçırdıklarının farkında değiller. Büyüme patronların kişisel kapasitesiyle sınırlı kalıyor. Büyüyemiyor, kurumsallaşamıyor. Gelir vergisi yüzde 20 bugün. Nasıl vergi kaçıracağım yerine, işi nasıl büyüteceğim diye düşünürse iş adamı daha iyi olur."
Babacan, önümüzdeki süreçte karşılaşılabilecek risklere de dikkat çekerek, denetim mekanizmalarının güçlendirilmesine önem vereceklerini söyledi. Başbakan yardımcısı, "Risklerin oluşmasının, problemlerin büyümesinin oluştuğu alan bizim için iyi değil. İnnovasyon önemli ama ürünlerin kontrolü, davranışı nasıl hesaplanamıyorsa, gözetim ve denetim fonksiyonu yeterli değilse buna dikkat edilmeli. Maceraya girmemek gerek. Önümüzde kötü tecrübeler var. Kurumlarımızın denetim mekanizmalarını geliştirmeli. Denetim otoritelerimizin denetim kapasitesini geliştirmesi bundan sonraki dönemde önem taşıyacaktır." şeklinde konuştu.
(CİHAN)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.