Türk sendikacı G20 zirvesinde

Türk sendikacı G20 zirvesinde
G20 Çalışma ve İstihdam Bakanları ilk kez ABD'de bir araya geliyor.

Alınan bilgiye göre, toplantıdan önce bakanlar, G20 işçi ve işveren temsilcileri ile ABD Çalışma Bakanlığında bir toplantı yaptı.

Türk-İş Genel Mali Sekreteri Ergun Atalay, ABD Çalışma Bakanı Hilda Solisin yönettiği toplantıda, en büyük ekonomiye sahip 20 ülkenin bakan, işveren ve sendika liderlerine seslendi.

Atalay, IMF'nin istediği katı ve klasik politikaların üretim artışı, ekonomik büyüme, istihdam artışı, gelir atışı, sosyal gelişim gibi pozitif sonuçlar doğurmadığını vurguladı.

Başta Türkiye olmak üzere, IMF hedeflerine ulaşmak için çabalayan ülkelerde en fazla zarar gören kesimin çalışanlar ve çiftçiler olduğuna işaret eden Atalay, dar ve sabit gelirlilerin yaşam ve çalışma koşulları kötüleşirken tarımın neredeyse yok edildiğini kaydetti.

Ücret artışlarının enflasyon artışından düşük tutulduğunu, çiftçiye devlet desteğinin kaldırıldığını, emeklilik yaşının yükseltildiğini, vergilerin artırıldığını, ek vergiler getirildiğini, kamu sektöründe istihdam olanaklarının azaltıldığını anlatan Atalay, özelleştirmelerin karlı kamu işletmelerinin değerinden düşük fiyatlarla satılması biçiminde uygulandığını, sendikasızlaştırma ve işten çıkarmaların sürecin bir parçası haline getirildiğini söyledi.

Gelir dağılımının çalışan kesim aleyhinde daha fazla bozulduğunu, sosyal devletin işlevini kaybettiğini, iş gücünün sadece maliyet olarak değerlendirilmeye başlandığını ifade eden Atalay, Dünya Bankasının önemli yayınlarından birisinde "iş yapmak isteyen yatırımcılara iş gücü maliyetlerinin düşük olduğu ülkelerin önerilmesi ve iş gücü maliyetlerini bu amaca yönelik bir gösterge olarak kullanmasını" örnek gösterdi.
"ILO STANDARTLARINA SAYGI"

Dünya Bankasının bu şekilde işçi hak ve özgürlüklerinin kısıtlanmasını teşvik ettiğini belirten Atalay, şunları kaydetti:

"Tüm bunların sonucunda, IMF politikaları açlık, yoksulluk ve işsizlik getirmiş, bu nedenle gerek konfederasyonumuz, gerekse dünyadaki diğer işçi örgütleri tarafından sert eleştirilere maruz kalmıştır. Son dönemde dile getirilen IMF programlarına esneklik kazandırılması ya da bağlı sendikalarımızın başvurusuyla test ettiğimiz Dünya Bankasına bağlı Uluslararası Finans Kurumunun Performans Standartları gibi, bu kuruluşlara sosyal boyut kazandırma girişimlerinin de kısa vadede sonuç getirmesi olanaksız görünmektedir.

Ayrıca Yunanistan'ın ekonomik dar boğazdan çıkmak için IMF'den borç almak istememesi ve kaygı duyması IMF'ye duyulan önyargıların kısa zamanda giderilemeyeceğinin de kanıtıdır. Ülkemizde de hükümetin IMF ile yeni bir anlaşmaya gitmemesi çalışan kesim olarak bizleri memnun etmiştir.

Bu çerçevede, istihdam odaklı sürdürülebilir bir büyüme stratejisi oluşturulabilmesi ve kaliteli iş olanakları yaratılabilmesi için söz konusu uluslararası para kuruluşlarının değil, Uluslararası Çalışma Örgütünün (ILO) sürece resmi olarak dahil edilmesi için G20 Çalışma ve İstihdam Bakanları, G20 Liderler Zirvesine tavsiyede bulunmalıdır. İşsizlik ve ekonomik krizin çözümü IMF'den değil ILO'dan geçer."

Atalay, IMF ve Dünya Bankasının kredi verme şartları arasına ILO'nun temel çalışma standartlarına saygı ve uyuma yer vermelerinin sağlanması gerektiğini sözlerine ekledi.

AA

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.