'Paniğe gerek yok'
MüSİAD Genel Başkanı ömer Bolat, dünya ekonomisindeki dengesizliklerden dolayı kimsenin paniğe kapılmamasını isterken, makro dengelerin sakin olduğunu, sanayicilerin kendi işlerine bakmasını ve temkinli olmasını istedi. Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım da, tüketim ekonomisine bağlı bir yaşam tarzının oluştuğuna dikkat çekerek, "Bu bizim için arzu edilen bir şey değil. Ekonomi daralırsa kamu oraya kaynak aktarmazsa yetersiz kalır bu sefer topyekûn kriz hali devam eder. Onun için arkadaşlar başınızın çaresine bakın. Devlete de bakın arasıra ama daha çok kendi işinize bakın." dedi.
Kahramanmaraş'ta MüSİAD'ın Genel İdare Kurulu toplantısına katılan Ulaştırtma Bakanı Binali Yıldırım, işadamlarıyla akşam Gala Yemeği'nde de bir araya geldi. Yemekten sonra konuşma yapan MüSİAD Genel Başkanı ömer Bolat, Dünya ve Amerika ekonomisindeki dengesizlikler nedeniyle artçı öncü sarsıntılar olabileceğini, ancak bundan kimsenin paniğe kapılmaması gerektiğini söyledi. Türkiye ekonomisinin 6- 7 aydır global mali piyasalardaki çalkantılara son derece iyi bir direnç gösterdiğini hatırlatan Bolat, bunu makro dengelerin sakin olmasına bağladı. Bu anlamda sanayici ve işadamları olarak kendi işlerine bakmaları gerektiğini ifade eden Bolat, tedbiri de elden bırakmamalarının doğru olacağını savundu. Dünyadaki trendleri çok iyi şekilde izlemeleri gerektiğini kaydeden Bolat, "İşlerimizde de açık pozisyon vermemeliyiz. Döviz gelirlerimiz yoksa döviz üzerinden de yükümlülükler yapmamaya çalışmalıyız. Bizim bu açıdan üretime, yatırıma, istihdam oluşturmaya ihtracatımızı devam ettirmeye konsantre olmamız lazım. Sel gider geriye kum kalır sözü vardır. Karışıklıklar olabilir ama sonunda yine işini sağlam tutan, sağlam kazığa bağlayan dürüst çalışan basiretli çalışanlar yollarına devam eder." dedi.
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım da yaptığı konuşmada artık kamu eliyle kalkınma döneminin geride kaldığını söyledi. özel sektörün geliştiğini dile getiren Yıldırım, "Biz 12 milyar YTL kamu yatırımı planlarken özel sektör aynı dönem içerisinde 100 milyar YTL'yi aşkın yatırım planı yapıyor. Kamunun yapması gerekenler işi ehline vermektir. Ve kendi asli görevlerine geri dönmektir. Kamunun adelet, eğitim, sağlık, iç ve dış güvenlik, bunlar devletin asli görevleridir. Bunları en iyi şekilde yaparak, vatandaşın bu ülke topraklarında huzur ve güven içerisinde yaşaması, işini gücünü yapması, katma değer üretmesi, ülkenin zenginleşmesi için varlık göstererek önünü açması gerekir.
"Türk özel sektörü sadece ülkemizde değil, bütün dünyada gerekli yatırımları yapmaktadır. İşte 225 büyük taahhüt firması arasında ilk 25'e giren 10 tane Türk müteahhidi var. Bunlar Türkiye'nin geldiği noktayı gösteriyor. Artık bilişim, bilgi iletişimi teknolojileri gelişmelerle birlikte çok daha hızlı bir şekilde cereyan ediyor. Bilişim teknolojindeki gelişmeler sınırları ortadan kaldırmış durumda. üretilen malları stoklamanın ülke sınırlarını aşmış olduğunu biliyoruz." diye konuştu.
Teşviklerin bölgesel boyutta yeniden ele alınmasının istendiğini kaydeden Yıldırım, konuşmasını şöyle sürdürdü: "ürüne teşvik olsun diğer teşvikler kaldırılsın deniyor. çeşitli talepler var. Getirisi götürüsü hesap edilerek elbette yapılmalıdır. Ama teşviklere bel bağlayarak sürdürülebilir kalkınmayı başaramayız. İşletmelerinizin verimliliğini, performansınızı kendiniz gözden geçirmeniz lazım. Teşvik bir anlamda bir yere bağımlı yaşayan insanların durumuna bağlıdır. Gelmeye devam ederse az da devam ederse hayatı sürdürürsünüz, gelmezse ne yapacağınızı şaşırıp kalırsınız. Onun için tevşvikler kısa süreli ivme sağlarsa bir anlam ifade eder. Yoksa sürekli bir şeye tabi olarak teşviklere tabi olarak iş tutmaya devam edersek uzun vadede iş verenlerimiz de memurlaşırız. Bir çok illerimizde bunu yaşıyoruz. Şimdi gittiğimiz vilayetlerde bize "Efendim buraya filanca müdürlüğü getirin, bölge müdürlüğü getirin, üniversite açın, buraya bir bölük asker gelsin konuşlansın, polis karakolu gelsin' talepler hep böyle. Ben bunu düşündüm bu talepler yoğunlukla isteniyor. Bunlar gelince memurlar gelecek. Memurlar maaş alacak çarşıda pazarda harcayacak bütün şehri memur yapacak. Kimse üretime yönelik talepte bulunmuyor. Bir yerde üniversite var, örneğin Erzurum. Erzurum'un üniversitesinde ayda 50 milyon YTL para gidiyor. Şimdi Erzurum'lu ağzını açmış bu 50 milyon YTL eksilirse krize giriyor artarsa nefes alıyor. Ne oluyor, tüketim ekonomisine bağlı yaşam tarzı oluşuyor. Bu bizim için arzu edilen bir şey değil. Ekonomi daralırsa kamu oraya kaynak aktarmazsa yetersiz kalır bu sefer topyekun kriz hali devam eder. Onun için arkadaşlar başınızın çaresine bakın. Devlete de bakın arasıra ama daha çok kendi işinize bakın."
Programda sponsorlara plaket verilirken, Bakan Yıldırım ve MüSİAD Genel Başkanı Bolat'a ağaç oyma işi sandık ve Kahramanmaraşspor forması hediye edildi. Programa Bakan Yıldırım ve Bolat ile birlikte TBMM Başkan Vekili Nevzat Pakdil, Kahramanmaraş Valisi M. Niyazi Tanılır, Kahramanmaraş AK Parti milletvekilleri, Emniyet Müdürü Necdet çelikbilek, MüSİAD Şube Başkanı İsmail Alkış ve çok sayıda işadamı katıldı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.