‘Üniversite mi Üniverçete mi?’
Tokat Gaziosmanpaşa üniversitesi’nin eski bir çalışanının, A.Selim Bilir ismiyle kaleme aldığı “Gaziosmanpaşa üniversitesinde Neler Oluyor?” başlıklı yazı, üniversitede bilimsel çalışmaların dışında nelerle uğraşıldığı konusunda önemli ipuçları verdi.
BAŞöRTüSü YASAĞI KATI UYGULANIYOR
özellikle başörtüsü yasağının katı uygulanmasıyla ün yapan üniversitenin kendisiyle aynı dönemde kurulan üniversitelerdeki gelişmişliğe karşın, geri kalmışlığının sorgulanması gerektiğini belirten A.Selim Bilir, Süleyman Demirel, Afyon Kocatepe Niğde üniversitelerini örnek göstererek Gaziosmanpaşa üniversitesindeki olaylardan çarpıcı örnekler verdi.
TOKAT VE üLKENİN YARINLARI İçİN
A.Selim Bilir, yazısının başında Gaziosmanpaşa üniversitesi’nin Tokat için önemini şu sözlerle ifade etti: “Tokat’ın Muasır medeniyet ve aydınlanma yolunda Cumhuriyet döneminde ki en büyük kazanımı 1992 yılında ilimizde kurulan Gaziosmanpaşa üniversitesidir. İlin ekonomik açıdan bacasız Fabrikası, Kültürel açıdan aydınlanma meşalesi, Sosyal anlamda birlikte yaşamanın birlikte var olmanın harcı niteliğindeki göz bebeğimiz kadar kıymetli üniversitemizi bu başlıkla özdeşleştirip bir takım çağrışımlarda bulunmak Tokat sevgisiyle dolu her gönle ağır geleceği gibi elbette ki bir Tokatlı olarak bana çok daha ağır gelmektedir. Biliyorum ki bu üniversite Tokat’ımızın yarını olduğu kadar yapılan bilimsel çalışmaları, yetiştirdiği öğrenci ve akademisyenleri ile ülkemizin de yarınları için çok büyük bir fırsat kapısıdır.”
“NE OLDU DA üNİVERSİTE BU HALE GELDİ?”
“Peki, ne oldu da kuruluşuyla heyecanlandığımız, gelişimi için her türlü katkıyı sağlamaya çalıştığımız bu üniversitemiz daha geçen yıla kadar; Amasya, çorum, Yozgat, Ordu gibi çevre illerinde üniversiteler yok iken, İlimizin coğrafi yapısı ve iklim koşulları üniversitemizin de fiziksel alt yapı imkânları açısından son derece gelişmeye müsait iken 16.yılında ülkemizin tüm illerinde üniversitelerin açılması ve bugüne kadar üniversitemiz bünyesinde yetişmiş birçok yayınlar yapmış TüBİTAK, AB, DPT Projeleri yapmış ve üniversitemizin gelecek vizyonu niteliğindeki akademisyenler, idarenin taraflı adaletsiz tutumları nedeniyle kadro alamadıkları için terk etme noktasına gelmeleri nedeniyle âdeta özürlü, gelişimi zor bir üniversite haline getirilmiştir?” diye soran A. Selim bilir, kendisi ile aynı dönemde kurulan Süleyman Demirel, Afyon Kocatepe Niğde vb. birçok üniversitenin 3-4 katı öğrenci ve personel sayılarına ulaşmalarına rağmen Gaziosmanpaşa üniversitesinin bu kadar geri kalmasının sorgulanması gerektiğinin de altını çizdi.
“İLGİLİLER NEDEN SESSİZ?”
Tokat’taki Sivil Toplum örgütleri, siyasiler ve bürokratların konuya anlaşılmaz bir derecede duyarsız kaldığını, ikili sohbetlerde bu sıkıntıları cılız seslerle dile getirdiklerinden yakınan A. Selim İleri, üniversitede dönen dolapları şu sözlerle özetledi:
“İDARİ KADROLARDA 30’UN üZERİNDE DEĞİŞİKLİK”
“Son beş yılda Rektör yardımcısı, Genel sekreter, Daire başkanı, Müdür, Yüksekokul ve Fakülte sekreteri vb idari kadrolarda 30’un üzerinde değişiklik yapılmıştır. üniversitemizde çalışan 650 civarındaki idari personelin yarıya yakını farklı görevlendirmelerle kadrolarının bulunduğu yerin dışında görevlerini sürdürmektedir.”
“AKADEMİK PERSONEL İSYANDA”
“Akademik personel adeta isyan noktasındadır. Bin 400 puanla Bilimsel olarak Doç. Olan kişiler adeta linç etme, sindirme yaklaşımıyla kadro alamadan Araş. Gör. Kadrosunda tutulurken; devletin yaptığı KPDS veya üDS sınavında dil barajını geçemeyenler uydurma jürilerle dil sınavında 100 tam puan almaktadır.”
“üNİVERSİTE DEĞİL üNİVERçETE”
“Ders dağıtımları gece gündüz programlarında niteliğe göre değil idareye yakınlığına göre adeta sus payı niteliğinde alınacak ders ücreti hesaplarıyla yapılmaktadır. Birbirlerini ispiyon ederek tehditler savurarak adeta üniversitede korku imparatorlukları kurmaya çalışmaktadırlar. Tehdit üniversite ile sınırlı kalmadan üniversite ile iş yapan yada üniversite hakkında konuşan herkesi kapsayacak şekilde sürdürülmektedir. İşin en kötü yanı bu tehditler savcılığa verilen ifade tutanaklarında olduğu halde devletin bir takım kurumları ilgili kişi ve ifadeleri bildiği halde hala fütursuzca bu kişiler korunmakta, kadro almaktadırlar. Bu durum ancak üniverçete İfadesi ile ifade edilebilmektedir.”
“HAKSIZLIK KARŞISINDA SUSAN DİLSİZ ŞEYTANDIR”
“Kimsenin bu güzel kurumu bu hale sokmaya hakkı yoktur” diyen A.Selim İleri, böyle bir yazıyı kaleme almaktan keyif almadığının da altını çizerek, ıslah olmaz bir sürece girildiğini ve herkesin harekete geçmesi gerektiğine inandığını kaydetti. A.Selim İleri, “Zira bugün suçun ötelenmesi için gösterilen nezaket ve merhamet yarın tedavisi zor bir maraza dönüşebilir” dedi ve ekledi: “ ‘Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır’ sözünden yola çıkarak yazılan bu yazının nedenlerinden biri de “aklı hür vicdanı hür nesiller..” yetişeceği üniversitemizde akıllara ve vicdanlara kilit vurulmuş olmasındandır.
A.SELİM İLERİ, BUNLARLA YETİNMEYECEK
Yazısının sonunda “Her şey daha güzel Gaziosmanpaşa üniversitesi her şey daha kalkınmış Tokat için” ifadesini kullanan A.Selim İleri, çok yakında konu ile ilgili ikinci bir yazı kaleme alarak, “Temeli atılırken farklı şimdi farklı niyetlerle yapılan ve yarın ne olacağı meçhul binalara yapılan masraflar, trilyonluk üniversite bütçesinin harcanma şekilleri, Banka Promosyonları, 7 Yılda bitirilemeyen türbe büyüklüğündeki Kampüs Camii” gibi konularda karalığa ışık tutacağını ifade etti.
(Engin Kaşdaş-habervaktim)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.