"Sağlıklı toplum için süt tüketmeliyiz"

Durmuş, 21 Mayıs Dünya Süt Günü nedeniyle yaptığı açıklamada, "Gelişmiş ülkelerde kişi başına süt tüketimi, yıllık 250-300 litre arasında değişirken Türkiye'de bu rakam ortalama 130-140 litre ile sınırlı kalmaktadır. Ülkemizde üretilen sütün sadece yüzde 40'ı sanayide işlenmektedir. Sektörde kayıt dışılık yakıcı bir sorun olarak devam etmektedir. Üretici örgütlerinin yetersizliği de kayıt dışılığı körüklemektedir." dedi.

Sokak sütlerinin kullanımı konusunda vatandaşı uyaran Durmuş, gerekli hijyen koşullarının sağlanamaması nedeniyle çiğ sütlerin işlenmesinde çeşitli sorunlar yaşandığını belirtti.

Yanlış kanı ve açıklamalarla tüketicilerin hijyenik ortamda üretilen pastörize sütlerden soğutulmasını eleştiren Serkan Durmuş şöyle devam etti: "Üreticinin bilinçli olmaması ve ahır hijyeninin sağlanamaması nedeni ile çiğ sütlerimizin mikrobiyal yükü çok fazladır. Bu durum işlenmiş süt üretiminde kaliteyi olumsuz etkilediği gibi, tüketici sağlığı açısından risk oluşturmakta ve süt ürünlerinin ihracat şansını kısıtlamaktadır. Fiyatların alım gücüne göre yüksek seyretmesi, tüketicilerimizin sokak sütü tüketmeyi tercih etmelerine neden olabilmektedir. Pastörize ve sterilize sütlerin koruyucu madde içerdiği yönündeki yanlış kanı ve sözde 'bilimsel' açıklamalar da sokak sütü tüketimini teşvik etmektedir. Oysa sokak sütleri; çevresel etkenler, yem, taşındığı kaplar gibi çok çeşitli kaynaklardan aldığı birçok fiziki ve kimyasal zararlı maddeyi bünyesinde barındırmakta, hiçbir teknolojik işlem uygulanmadan satışa çıktığından, zararlı mikroorganizmaların üremesine uygun ortamlar yaratmakta, bu nedenle de sağlık riski oluşturmaktadır."

Ayrıca süt hayvancılığının sorunları ile et hayvancılığının sorunlarının birbirinden ayrılamayacağını kaydeden Durmuş, süt ile et arasındaki doğrudan birbirini etkileyen sorunların en aza indirgenmesini ve hayvancılıkla uğraşan çiftçilerin üretimden uzaklaşmasına engel olunması konusunda önleyici tedbirlerin alınmasını istedi.


(CİHAN)