'Endişeye gerek yok'

'Endişeye gerek yok'
Hükümetin ekonomi kurmayları, dünya piyasalarındaki gelişmelerin Türkiye ekonomisi üzerindeki etkilerini değerlendirdi. Ekonomi kurmayları, ''Endişeye gerek yok'' mesajını verdiler.

Dünya ekonomisinde yaşananların Türkiye'ye yansıması ve yabancı sermayenin geri çekildiğine ilişkin gelişmelerden sonra Bakanlar Nazım Ekren, Kemal Unakınat ve Mehmet Şimşek ortak bir toplantı düzenledi.

Toplantısında ilk önce Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren konuştu ve Türkiye'nin ekonomik durumunu verilerle ortaya koydu. Türkiye'nin bundan sonraki sürece ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Ekren Türkiye ekonomisinin önceki dönemlere göre çok daha iyi olduğunu belirterek, dünya borsalarında yaşananlardan Türkiye'nin de etkilenebileceğini vurguladı. Ekren, ekonomide rasyonel adımlar attıklarını ve bundan sonraki sürecin çok daha sağlıklı veriler altında süreceğinin altını sürdü.

Nazım Ekren'in açıklamalarından sonra bu kez Devlet Bakanı Mehmet Şimşek konuşmaya başladı. Şimşek, Maliye Bakanı Unakıtan sayesinde ekonomide ideale yakın bir yapıya ulaştıklarını borç stoku konusundaki rakamların endişe boyutunda olmaktan çıktığını belirtti.

Şimşek Türkiye'deki rakamların Avrupa Birliği ve diğer ülkelere göre çok daha iyi konumda olduğunu vurguladı. Şimşek, Türkiye'nin borca ilişkin riskleri de azalttığını belirtti. Değişken ve dövize bağlı borçların önemli ölçüde azaldığını vurgulayan Şimşek, şunları söyledi: “Toplam kamu borçları toplam borçlara oranı yüzde 30'lar düzeyine inmiştir. Geçmişte bu rakam yüzde 47'ler düzeyinde idi. Türkiye borçta vadeleri de uzatmıştır. Türkiye hem enflasyon hem de faizler bu noktada iken istediğini yapma imkanı yoktur. Ancak yine de temkinli bir süreç söz konusudur.”

“YTL yüzde 5 değer kaybı veya kazancına uğrarsa ki bu bir şoktur. Bunun 2001 yılında şiddeti çok daha fazla olacaktı. Ancak bugün bu rakam çok önemli bir etken değildir. Reel faizin 5 puan artması veya azalması durumunda yine şok etkisi önemli ölçüde azalmıştır.”

“YTL yüzde 10 değer kaybedecek olsa bile bu rakam 0.4 düzeyinde olacaktır. Burada ekonominin dayanıklılığı artmış kırılganlığı azalmıştır. Türkiye'nin bankacılık sistemini güçlü olması, kredilerin milli gelire oranı artmış olmasına rağmen sermaye yeterlilik oranında sıkıntı yaşanmaktadır. Bütçe ve bankacılık çok iyi konumdadır. Türkiye dışarıda yaşanan sıkıntılardan en asgari düzeyde yaşayacak durumdadır.”

“Türkiye'de enflasyonun farklı çıkmasının nedeni, gıda, tütün gibi dış etmenlerden kaynaklanmaktadır. Birçok ülkede çekirdek enflasyon hesaplamaları yabancı etmenlerden ayrılarak bakılmaktadır. Bundan önceki 2006 yılındaki türbülansta yüzde 7-8 fark ortaya çıkarken bugün bu rakam yüzde 3 düzeyine inmiştir. Bu şoklar uzun süreli devam etmeyecektir. En fazla 1.5 -2 yıl sürecektir. Türkiye reformlar konusunda çok ciddi adımlar attı. Birçok reform çıktı ya çıkıyor ya da hazırlıkları tamamlandı.”

Maliye Bakanı Kemal Unakıtan da şunları söyledi:
“Türkiye İstatistik Kurumu'nun yaptığı açıklamalar sonrasında Türkiye'nin gündemi değişmiştir. Cumartesi yapılan açıklamalar çok önemlidir. Bu Türkiye'nin herşeyini değiştiriyor. Bu değerlendirmeler Türkiye'nin yeniden görüşlerini değiştirecektir. Bütün dünya kamuoyu Türkiye'yi daha farklı değerlendirmek durumundadır.”

“Yeni çıkan bu verilere göre Türkiye'ye yönelik değerlendirmeler tamamen değişik olacaktır. İthalat ihracat ve tüm ekonomik değerlendirmeler başka bir şekilde ele alınacaktır. AB'ye uyum olarak tamamen bu yönde geçecektir. Geçmişte buna yeterince uygun değildi. Ortaya konan verilerden tamamen emin olduğumu belirtmek isterim.”

“Bütçe giderlerini biz eskiye göre yaptığımızda açık 30.9 dolayında idi. Bizim önceliğimiz bütçe açığını aşağı çekmeye çalıştı. Bu oran şimdi 23.5'e çekilmiştir. Bütçe gelirleri ise eski seri esas alındığında 2002 yılında GSYİ hasılaya oranı yüzde 28.6 iken bu yeni dönemde yüzde 22.9 dolayına inmiştir.”

“Vergi gelirlerine bakacak olursak hükümetimiz döneminde vergilerde yapılan indirimlere rağmen kayıt dışını ile mücadele sonucu vergi geliri önemli oranda artış olmuştur. 2002 de yüzde 27 dolayında olan oran yeni seriye göre yüzde 18 dolayına gelmiştir.”

Bakanların açıklamalarından sonra soru cevap kısmına geçildi. Devlet Bakanı Mehmet Şimşek IMF ile görüşmelerin Sosyal Güvenlik Reformu görüşmelerin gecikmesinden dolayı ertelendiğini bu reformun Türkiye’nin geleceği açısından hayati önem taşıdığını açıkladı. Şimşek reformun IMF için değil Türkiye'nin geleceğini kurtarmak açısından yapıldığını açıkladı.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.