Kapatma davası ekonomik krizi tetikliyor

Yeni haftanın gündeminde en önemli tartışma maddesi Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’nın AK Parti hakkında Anayasa Mahkemesi’ne açılan kapatma davası oldu. Hükümet bu konunun yanı sıra yeni haftada Sosyal Güvenlik Yasa Tasarısını yeniden masaya yatıracak. Tasarıda yeniden görüşülecek maddeler arasında emeklilik yaşının düzenlenmesi ve basın çalışanlarının sosyal güvenlik hakları ile ilgili başlıklar da yer alıyor.

KAPATMA DAVASININ NEDEN OLDUĞU TEDİRGİNLİK
Amerikan piyasalarında mortgage kriziyle yaşanan küresel kriz belirtileri etkisini arttırarak sürdürürken, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Yalçınkaya’nın AK Parti'yi kapatma davası ekonomi çevrelerinde tedirginliğe neden oldu. İşte haftanın ilk gününde ekonomide yaşanan gelişmelerin uzmanların değerlendirmeleriyle özeti:

EKONOMİK GİDİŞAT BALTALANIYOR
Ekonomi çevreleri, iktidardaki partiyi kapatma girişiminin, demokrasiye büyük darbe vurmasının ötesinde, 2001 krizinden sonra yakalanan olumlu ekonomik gidişatın baltalanacağı uyarısında bulunuyor. Olumsuz gelişmeler ektisini haftanın ilk gününde göstermeye başladı. Borsa, haftaya önemli bir düşüşle başladı. Dış piyasalardaki gelişmeler ve içerideki olumsuz gelişmeler özellikle hisse senetlerinde sert bir etki yarattı.

DAVA KABUL EDİLİRSE BELİRSİZLİK SüRECEK
Dolar bazında bir düşüş yaşanıyor. Euro ve Yen karşısında ciddi bir düşüş yaşıyor Dolar. Doların düşen değeri fiyatlara artış yönünde yansıyor. Dolardan kaçış altına yönelinmesine neden oluyor. Kapatma davasının açılması ve görüşülmesinin uzun bir zamana yayılacağı yönündeki tahminler, ekonomik gidişatta bir belirsizliği de beraberinde getiriyor. Siyasi belirsizliğin olduğu bir ülke ile uluslar arası sermaye ilişkileri de geriliyor. Merkez Bankası son bir kez faiz indirimine gidebilirdi ama bu son gelişmenin beraberinde getirdiği şok, bu ihtimali de ortadan kaldırdı. Böyle bir davanın etkisiyle faiz artırımına da gidilebilir. Türkiye’ye gelecek kaynakların azalması bekleniyor.

“SANKİ KRİZ çIKARILMASI İSTENDİ”
habervaktim’in konu ile ilgili sorularını cevaplandıran MüSİAD Genel Başkan ömer Bolat, “Zaten dünya ekonomisinde büyük bir kırılganlık yaşanıyor. Mali piyasalarda çalkantılar var. Türkiye tam 7 aydır bu sürece iyi bir direnç gösteriyordu. Ama bu iddianame ile sanki Türkiye’de bir kriz çıkarılması isteniyor gibi bir tavır da var” dedi.

ANAYASA MAHKEMESİ’NİN TARİHİ SORUMLULUĞU
Bolat’ın konu ile ilgili değerlendirmeleri şöyle: “Bu iddianame ile Türkiye büyük bir belirsizlik ve istikrarsızlık sürecine itilmiştir. Bunun ekonomiye yansıması; yatırım, tüketim, istihdam ve üretim kararlarının ertelenmesi, içine kapanmak ve daralmak anlamına gelecektir. Dolayısıyla Anayasa Mahkemesi tarihi bir sorumluluk ile karşı karşıyadır. Bu iddianameyi daha baştan reddederek bu bilirsizlik, istikrarsızlık ve kaos riskini bertaraf edebilir ve tarihe geçecek bir karar almalıdır. Davanın kabul edilmesi demek, Türkiye ekonomisi için büyük bir kayıp olacak. Yatırımlar, üretim ve istihdam için Türkiye’nin belki 20 yılda bile yeniden toparlayamayacağı kayıpları beraberinde getirecektir. Bu nedenle de Anayasa Mahkemesi bu tarihi sorumluluğun gereğini en iyi şekilde yerine getirmelidir.”

EKONOMİYE ATILMIŞ BOMBA
habervaktim’e konuşan Askon Genel Başkanı Mustafa Koca da, AK Parti’nin kapatılması için açılan davayı, ekonomik istikrara atılmış bir bomba olarak nitelendirdi. Koca, Ak Parti’ye açılan kapatma davasının zaten bıçak sırtında giden ekonomideki bıçak sırtı durumu biraz daha keskinleştirdiğini belirterek, şunları söyledi: “Adımlarını atarken sorumsuz davranmayı gerektirecek hal ve hareketlerden kaçınılması lazım. İçinde bulunduğumuz önemli açıklar giderilmeye çalışılırken, iş adamlarımız ve siyasi iktidar ülkemizi 17. ticaret hacmi ile nasıl ilk onlara çıkartırızın hesabını yapıyorken bu gelişme, ekonomik ve siyasi istikrarsızlığa atılan çok ciddi bir adımdır.”

İŞ DüNYASI BüYüK BİR SIKINTIYA GİRECEK
Piyasaları tedirgin etmeden, piyasanın sıkıntısını arttıracak her türlü karardan sorumluluk makamında olan insanların çekinmesi gerektiğinin altını çizen Koca, iş dünyası olarak son gelişmelerle birlikte yaşayabilecekleri sıkıntıları da şöyle özetledi: “Şu anda gereç girdi maliyetlerinin yüksekliği, dövizde oluşabilecek yüksek maliyetli maniplüyasyonlar süreçteki çıkış ya da inişi üretim kabiliyetimizi çok daha fazla sıkıntılı hale getirecektir. Dolayısıyla iç piyasalarınız, reel kesim zaten bir Pazar sorunu yaşarken imalattaki girdi maliyetlerinin artması ile karşı karşıyla. Ekonomi ile ilgili kurum ve kuruluşların basın açıklamalarını yaparken buna meydan vermeyecek şekilde ekonomik kararları istikrarla uygulamasından yanayız. Böyle bir kapatma davasının açılmış olması ekonomiye düşen bir bombadan farksızdır.”

(Engin Kaşdaş-habervaktim)